[#thinkabout]
"Geldim geldim geldim!" Lalisa telaşla kasaya doğru koşarak arka odaya girerken Miyeon göz devirdi. "Tanrı aşkına Lalisa, bir gün sadece. Bir gün de olsa erken gelemez misin? Tanrım, ne olur şu kızı erken uyandır. Ne olur..."
Ciddi ciddi dua etmeye başlayınca Lalisa seslendi odadan beri kendisine doğru. "Abartma Miyeon, sadece 5 dakika oldu."
"Sonuç olarak geç kaldın ama değil mi?"
Lalisa göz devirerek ensesinden saçlarının dibini kaşıdıktan sonra dolaba doğru ilerleyip kapağını açtı ve önlüğünü çıkarıp üzerine geçirdi. Kapağı kapatıp kasaya geçerken ensesindeki bağcıkları bağladı. "Eee, ne yaptın dün?"
Miyeon kendisine çevirdi başını. "Pek bir şey yapmadım. Evdeydim, dışarı çıkıp gezdim biraz."
"Hmm." Lalisa kasada duran küçük kağıtları eline aldı ve yazılmış siparişleri okudu. "Bunlar mı?"
"Evet, hazırlanıyorlar." Diye yanıtladı Miyeon. İşaret parmağıyla bahçeyi işaret etti. "Dışarıda 3 masanın siparişi verilecek. Gidip bir bak da ben buraları bir düzenleyeyim."
"Olur." Lalisa başıyla onaylayarak kapıya doğru ilerleyip bahçeye çıktığında başını etrafta çevirip bakındı. Gözleri bir önceki gün arkadaşlarıyla kafeye gelen genç adama kaydığında yüzünde bir tebessüm oluştu, adımlarını oturduğu masaya doğru ilerletip yanına geldi ve elindeki defterle kalemi düzeltip genç adama seslendi hafifçe eğilerek. "Hoşgeldiniz."
Genç adam önündeki telefondan başını kaldırıp ters taktığı şapkasını düşmemesi için tutarken genç kıza baktı hafif afallayarak. "Hoşbulduk."
"Siparişinizi alayım?" Lalisa elindeki defterin kapağını açarak kaleminin arkasına basıp yazmak için hazırlanırken genç adam karşısında oturan genç kızı gösterdi. "Nişanlımla ikimiz için ortak bir tabak hazırlama şansınız var mı?"
Lalisa duyduğu şeyle yutkunarak bakışlarını, genç adama utangaçlıkla gülümseyerek bakan büyük göğüslerini dar bir body ile gösteren siyah kahküllü saçlı genç kıza çevirdiğinde burnundan nefes verdi.
"Hallederim." Diye mırıldandı genç kızı süzerken.
Demek nişanlısı vardı...
Merak ediyordu Lalisa, genç adam ne bulmuştu bu genç kızda da nişanlanmıştı acaba...
"Eeeh, pardon?" Genç kızın kendisine elini sallayıp dikkatini çekmeye çalışmasıyla bakışlarını ayırdı Lalisa irkilerek. "T-Tamam hallederim."
Genç adam nişanlısıyla bakıştı garipser bir ifadeyle. Ardından ikisi de Lalisa'ya baktığında Lalisa gülümsedi yapmacık bir şekilde. Arkasını dönerek masadan uzaklaşırken genç adam ve nişanlısı arkasından bakakalmışlardı. Genç kız başını tedirginlikle nişanlısına çevirdi kollarını iki bacağı arasına alarak üşürmüşcesine. "Yanlış bir şey mi yaptım?"
Genç adam kendisine bakıp ellerini tuttu. "Hayır neden?"
"Biraz yapmacık gibiydi." Diye yanıtladı genç kız.
"O sadece bir garson, sorun değil." Deyip gülümsedi kendisine. "Cidden, boşver. Ben yanındayım bak."
Genç kız tatlı bir tebessümle siyah saçlarını arkaya atarak ince ve uzun kollu bordo renk giydiği boğazlı bodynin içinden görünen F beden göğüslerinin üzerinden kollarını birbirine yanaştırdı ve dikleşti. "Biliyorum, teşekkür ederim."
Genç adam kendisine gülümsedi kıkırdayarak.
Bu esnada hızlı adımlarla kafenin içine girip elindeki defter ve kalemi yavaşça kasaya bırakan Lalisa, Miyeon'la bakıştı. "Ben arka odadayım, bunlar siparişler." Dedi işaret parmağıyla defterdeki siparişleri gösterirken. Miyeon başıyla onayladı ve defterden kağıdı yırtarken Lalisa arka odaya geçti perdeyi kenara çekip. Arkasından örttüğünde titrek bir nefes verdi.
Gerçekten de nişanlıydı genç adam.
Lalisa aklından çıkmadığını kimseye söylemeden içine atmışken birkaç gündür, şimdiyse nişanlısı olduğunu öğrenmenin yıkıklığını hissediyordu.
Pekala, bu onun için sorun değildi.
Genç adamdan etkilenmemişti zaten.
Değil mi?
(Bölüm Sonu)
"Kıskandı. :)"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
think about® | #drama (✓)
Romance"Ben hastayım Jungkook... Her geçen gün beni ölürken görmeni bilmektense, benden nefret ettiğini bilmek daha iyi olurdu belki. Beni affet, çünkü sana aşık olduğumu hiçbir zaman söyleyemeyeceğim..." 〄 Karakterler: #jeonjungkook #manobanlalisa Kategor...