Episode | 13th

247 26 13
                                    

(Murat Dalkılıç - Yalan Dünya)

[#thinkabout]

Aklına birden giriveren genç kızın sesini işittiğinde duraksadı Jungkook. Bakışları duraksadı, mimikleri, düşünceleri.

Genç kızın sureti göz önüne geldiğinde afalladığını fark etti.

"Ve sorun her ne ise, eminim ki halledebileceğin bir şeydir. Çünkü baktığım zaman gerçekten zeki olduğunu görebiliyorum."

Derin bir soluk çekerken ciğerlerine doğru, viski bardağına bakakalıyordu. Saçları viski renginden, gözleri toprak kahvesi ve düşünceleri bir bulut kadar hafif genç kızın ona verdiği tavsiyenin zihninde oluşturduğu yankılarını işitiyordu Jungkook.

"Bazen her sorun için karşıdakini yargılamak iyi değildir. Çünkü bazen asıl sorun sende olabiliyor, başından beri. Aldığın bir karar nedeniyle onu yaşıyorsun, eğer almamış olsaydın onu yaşamamış olacaktın. Bu böyle ilerliyor, herkes kendi seçimlerinden doğan sonuçları yaşıyor."

Haklıydı Lalisa. Belki de sorun ondaydı. Belki bir yanlış yapmıştı genç kıza karşı ve onu kırmıştı bir nedenden dolayı, genç kız buna oldukça üzülmüş ve ayrılmak istediğini belirtmişti.

Bunu hiç düşünmemişti Jungkook. Eun Ji'ye herhangi bir yanlış yaptığı için genç kızın kendisinden ayrılmak istediğini.

Ama ona söylediği 'Başından beri seni mutlu etmeye çabalıyordum, artık yeter!' sözü...

Jungkook başını salladı reddedercesine. Eğdi önüne doğru. Ellerini saçlarından geçirdi.

Lalisa'nın bir halt bildiği yoktu ve boş bir cümle sarf etmişti o gün. Konuyla alakası bile yoktu, Eun Ji kendisine siper almıştı resmen ve Jungkook yüzüne kapatılan kapıyı açmaya çabalıyordu.

Viski bardağından bir yudum daha alarak kafasına dikledikten sonra oturduğu sandalyeden usulca kalktı. Esnerken yüzünü buruşturdu etrafa bakındı daha sonra. Cebinden çıkardığı ücreti bıraktı bar masasına ve cüzdanını katlayarak cebine koyarken sendeleye sendeleye çıktı gece kulübünden. Fazla sarhoştu ve denge kuramıyordu ayaktayken. Zar zor sokağın ucundaki arabasına doğru ilerledikten ve yerleştikten sonra başını koltuğun başlığına yaslayarak cebinden çıkardığı telefonunun ekranına baktı gözlerini kısıp.

' 'Annem' kişisinden 3 cevapsız arama.
'Halam' kişisinden 2 cevapsız arama.
'Eun Ji' kişisinden 2 mesaj.'

Jungkook hiç düşünmeden telefonunu kapatıp yan koltuğa atarken gömleğinin yakalarını açtı sıcak bastığı için ve esneyerek arabayı çalıştırdı. Camları ardına dek açıp bir kolunu dışarı vererek soğuk rüzgarı hissederken bir eliyle direksiyonu kavradığı gibi çevirdi ve sokaktan çıktı.

Arabanın radyosundan bir müzik açarak dinlemeye başlarken sesi fulledi.

Eun Ji ile konuşmamıştı şu 3 gündür, ancak konuşulması gereken konular vardı. Bu yüzden doğruca eve sürüyordu arabayı.

Şarkı çalmaya devam ederken hızını boş anayolda arttırdı. 90'dan 110'a çıkarak orta şeritten sol şerite geçti ve 120'ye çıktı.

"Beni hiçbir şey söylemeden ve hiçbir açıklama yapmadan terk edip gidemezsin Eun Ji." Diye bağırdı kalın sesiyle karalar bağlamış göğe doğru.

Yarım saatin sonunda eve geldiğinde arabayı park etti garaja. Kapıyı açıp içinden çıktı, ardından kilitleyerek eve girdi. Arkasından kapıyı kapatarak etrafa bakındı basamaklardan inerken. "Selam."

Hizmetçilerden bir tanesi oturma salonunu temizliyordu ve genç adamın sesini duyunca arkasına dönüp selam verdi. "Hoşgeldiniz Jungkook-sshi."

"Annem?-"

"Anneniz bir işi olduğunu söyleyerek dışarı çıktılar." Dediğinde Jungkook garipseyerek bileğindeki saate baktı. "Gecenin 00:16'sında mı?"

"Bir bilgim yok maalesef, sadece işi olduğunu söyleyerek çıktı gitti. Biraz gergin gibiydi." Diye yanıtladı hizmetçi genç kadın. Jungkook sarhoşluğuna rağmen nazikçe tebessüm edip başıyla onayladı. "Anladım, kolay gels..." Elini kaldırıp selam verirken esnediği için sözü bölününce genç kadın kıkırdadı peşinden bakarak. "Su için, kendinize gelmenize yardımcı olacaktır!"

"Tamaam!" Jungkook onaylayarak mutfağa yöneldi ve bir bardak su doldurup kafasına dikledikten sonra mutfaktan çıkıp merdivenlere yöneldi. Üst kata çıktıktan sonra doğruca odasına girdi. Cebindeki cüzdanını bırakıp masaya, lavaboya yöneldi usulca. Beyaz ahşap kapıyı aralayarak seslendi. "Eun?"

Genç kız odada yok gibi görünüyordu. Jungkook umursamadan esneyerek odadan çıktı. "Eeeuuuuğğnn?"

Kuruyan damağını ıslatmak için yutkunurken koridora çıkması ve genç kızın nefes seslerini işitmesiyle olduğu yerde duraksadı. Kaş çatarak garipseyerek başını arkasına çevirdi ve adımlarını annesiyle babasının yatak odasına doğru ilerlettiğinde kapalı kapıyı açtı kolu çevirerek, ve olduğu yerde kalakaldı öylece afallarken.

Annesinin neden çıkıp gittiğini anlamıştı.

Genç adamın nişanlısı olacak genç kız, yatağa sırtüstü uzanmış olan babasının kucağında iç çamaşırlarıyla show yapıyordu.

(Bölüm Sonu)

"Küfür serbest."

think about® | #drama (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin