"Ben hastayım Jungkook... Her geçen gün beni ölürken görmeni bilmektense, benden nefret ettiğini bilmek daha iyi olurdu belki. Beni affet, çünkü sana aşık olduğumu hiçbir zaman söyleyemeyeceğim..."
〄
Karakterler: #jeonjungkook #manobanlalisa
Kategor...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(İkilem - Kaybolurum Gülüşünde)
[#thinkabout]
Morali oldukça bozuk bir şekilde evin kapısını açan Jungkook, içeri adım atarak arkasından kapıyı kapattı ve duraksayıp etrafa bakındı yorgun gözlerle. Bıkkınlıkla nefes vererek üst kata çıkan merdivenlerin yanındaki koridora girdi ve lavabonun kapısını aralayarak içeri girip işini hallettiğinde dışarı çıktı. Merdivenlere yönelerek üst kata çıkarken odalarının kapısı aralandı ve içeriden çıkan siyah saçlı genç kıza kaydı gözü bir anlığına. Genç kız kendisini fark eder etmez duraksadı. "Jungkook, neredeydin?"
Jungkook hiç kâle bile almadan umursamazlıkla yanından geçti ve odaya girip arkasından hışımla kapıyı kapattıktan sonra üzerindeki tişörtü çıkardı, yatağına fırlatarak banyoya girdi. Koridorda kalan genç kız arkasından sertçe kapanan kapı sesiyle irkilmiş, olduğu yerde taş kesilmiş bir vaziyette beklediğini fark edince hızla toparlandı ve siyah parlak topuklu ayakkabılarının mermer zeminde ses çıkarmasına izin vererek adımladı merdivenlere doğru, aşağı kata inmek için.
Bu esnada Jungkook banyoya girdiği gibi kemerini çözmeye başlamış, pantolonunu çıkarmış ve güzel bir duşun ardından ıslak saçlarını kurularken belindeki havlunun düşmemesi için bir eliyle tutarak odaya girmişti. Bıkkınlıkla nefes vererek kıyafet dolaplarının bulunduğu odaya yöneldi, sürgülü kapakları açarak kıyafetlerine bakındı ve gözüne kestirdiği birkaç kıyafeti dolapların ortasında duran mermer zeminli tezgaha koydu.
Üzerini giyindikten sonra odadan çıkıp kapıyı kapatarak ıslak kahverengi saçlarını karıştırdı ve kendisini yatağa bıraktı. Bakışları tavanda dolanıp dururken esnedi ve gözlerini yumduğu sırada aklına gelen düşünceyle yeniden araladı. Yavaşça yatağında doğrulup komodinin üzerindeki telefonunu eline aldı ve ekranından saate baktı.
21:29.
Telefonunu yatağa bırakıp çekmeceyi açtı ve laptopunu çıkardı. Ekranını açmadan önce yatağa yerleşip sırtını başlığa yasladı ve internete girdi. İnstagrama girdiğinde arama motoruna bu sabah gördüğü genç kızın ismini yazdı. Kendisinin adı dışında hiçbir bilgisine sahip olmadığı için tek tek hesaplara bakması gerekecekti çünkü birden fazla hesap çıkmıştı.
4. Hesap ona ait gibi görünüyordu. Hesabına girdiğinde açık hesap kullanıyor olmasına şaşırdı. Çok takılmayarak fotoğraflara bakmaya başladı hemen.
Genç kıza ait 5-6 fotoğraf dışında bütün fotoğraflar doğa ve hayvan fotoğraflarıydı. Jungkook genç kızın doğasever biri olduğunu düşündü.
Takipçi sayısı 300 civarıydı, çok yoktu ancak beğenileri takipçi sayısına göre iyiydi.
Hesaba bakınmaya devam ederken genç kızın fotoğrafına bakmaya başladı.
[wlalisq:]
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
[178 Beğeni, 12 yorum, 0 paylaşma.]
Jungkook genç kızın fotoğrafını bir süre incelemeye dalmışken beğenip beğenmemesi gerektiğini düşündü içinden. O ara odanın kapısı açılarak içeri Eun Ji girdiğinde Jungkook bakışlarını ayırmadan Lalisa'nın hesabından çıktı ve ana sayfaya girdi. Bıkkınlıkla nefes vererek siteyi kapatıp laptopunu kaldırdı komodinin üzerine doğru.
"Neye bakıyordun, ben gelince kapattın gibi geldi." Dedi Eun Ji. Jungkook onu umursamadan yatağına yattı ve sırtını döndü kendisine, sessizce uyku moduna geçerken Eun Ji kendisine doğru geldi ve laptopu komodinin üzerinden alacakken Jungkook keskin bir tonla konuştu. "Bırak ve çık odadan."
Eun Ji duraksayarak kendisine baktı, ellerini laptoptan çekip doğrularak kapıya ilerledi ve odadan çıktığında Jungkook bakışlarını pencerenin ardındaki şehir manzarasına çevirdi.
Bu esnada Lalisa, Jungkook'la son konuşmasından sonra eve gelerek marketten aldıklarını buzdolabına yerleştirmiş, duşa girip saçlarını taradıktan sonra kurutmuş, üzerini giyinmiş, bir süre televizyon izleyip Miyeon'la telefonda konuştuktan sonra odasına çekilmişti. Ahşap kapıyı kapatarak çalışma masasına oturdu ve küçük abajuru yaktı. Günlüğüne o gün yaşadıklarını ve düşüncelerini not aldıktan sonra kapatıp abajuru söndürdü.
Bakışları hafif aralık pencereden gelen soğuk esintiyle odayı aydınlatan turuncu sokak ışığına kayınca bir süre sessizce sokak lambasını seyrettiği dakikalar, ona durgunluk verdi.
Telefonunun ekranı gelen bildirimle aydınlanınca Lalisa başını telefonunun ekranına çevirdi ve baktı.
'İyi geceler.'
Yanlış mı görüyordu yoksa sabahki gördüğü genç adam ona mesaj mı atmıştı?
Ekran kilidini açıp instagramın DM kutusuna girdiğinde duraksadı. Kendisine gelen mesaja bir yanıt vermek için düşündü bir süre.
'İyi geceler.'
İster istemez bir heyecan basmıştı içini. Mesajın bildirimi genç adama gitmiş olmalıydı ki 2 dakika geçmeden aktifleşmişti hesabı ve mesajını görmüştü. Hiçbir şey yazmamıştı ama.
Lalisa bir süre kendisinin mesaj atmasını beklerken DM kutusundan çıktı ve bakışları yeniden sokak lambasına çevrilince telefonunun kamerasını açıp story çekti. Pencereden sızan sokak lambasının ışığıydı, ne yazabileceğini düşündü kısa bir an.
"Sometimes a light appears for each dark." (Bazen her karanlık için bir ışık belirir.)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Storyi attıktan sonra telefonu kapattı ve masaya koyup başını çevirerek sokak lambasına baktı. 3 dakika geçmeden telefonun ekranı yeniden aydınlanınca Lalisa instagrama girdi ve storyisini görenler listesine baktı.
'JJeongguk.97, storynizi gördü.' Yazısını okur okumaz yüzünde ufak bir tebessüm oluştu.
