Arkadaştan Fazlası | SasuNaru |

《5》

*Sasuke'nin anlatımıyla*

^Naruto'nun kaçırıldığı gün^

Gözlerimi yeni bir güne açmıştım. Solumdaki sevgilime ilk önce sarılıp sonra da yanağından öptüm. Çok tatlı uyuyordu. Saat 05.28'i gösteriyordu. Yataktan kalktım ve üstüme ceket giydim. Kapıyı açıp kendi evime doğru gidiyordum çünkü Miya'nın mamasını ve suyunu tazeleyecektim. Eve girdim etrafı biraz toparladım, Miya'nın mamasını ve suyunu tazeledim. Naruto ile benim evimde yaşamak istiyordum ama daha erkendi. Saat 7.37 olmuştu. Zaman ne çabuk geçiyor. İçimde kötü bir his vardı. Miya'yı sevip evden çıktım. Gelirken markete uğradım. Keşke uğramasaydım.. Tam Naruto'nun evinin olduğu sokağa dönücekken biri Naruto'yu omzuna alıp ışınlanmıştı.. Tanrım o markete girmemeliydim. Olduğum yere çökmüştüm. Mars kapıdan çıktı. Naruto'yu arıyordu ama beni görüp yanıma geldi.

"Ba-baba gitti oğlum"

Anlamışçasına yüzüme bakıyordu. O an ona nasıl sarıldım anlatamam size. Şimdi kahvaltımı yapıp Naruto'yu aramaya çalışıcam. Artık kararımı verdim. Erken merken değil Naruto ile benim evimde yaşıyacağım.

---------- 1 Saat Sonra ----------

Kahretsin Konoha'nın hiçbir yerinde yok. Shikamaru'ya söylemek için onun evinde gittiğimde onun da evde olmadığını öğrendim. Kakashi Sensei'ye bu durumu söylemem gerekiyordu. Okulda olan neredeyse tüm senseilere söylemiştim. Kakashi sensei, Pakkun ile Naruto'yu arıyorduk acaba yer altında bir gizli sığınak olabilir mi diye. Hiç bir yerde yoktu. Çıldırma raddesine geliyordum. Bunu yapanları bulsam Amaterasu ile içlerinden geçicektim. Daha yeni duygularımı açıkladım ya daha yeni..

Aradan 3 gün geçti.. Naruto'dan bir iz bile yok. Umarım Naruto'ya zarar vermiyorlardır yoksa hepsinin eceli olurum. Marketiniz batsın. Keşke Naruto'yu işaretleseydim ama beni sevmeyi bırakırsa ona eziyet oldurdu. Onu ben istiyorum diye işaretleyemezdim. Naruto çok özür dilerim.. Kakashi sensei arıyordu.

"Sasuke Pakkun kaçıran kişinin ceketinden düşen bir saç teli bulmuştu ya"

"Ee sensei o saç teli kime aitmiş?"

"Bunu duymak epey şaşırtıcı gelicek ama.. Bu kişi Hinata Hyuga"

"Bizim sınıftaki Hinata Hyuga?"

"En sessiz öğrencim ve Naruto'yu seven öğrencim.."

"Hinata olduğunu düşünmeliydim.. Ama o çok sessiz, utangaçtı onun yapma olasılığı düşük değil mi? Adam onu da kaçırmış olamaz mı?"

"Bilmiyoruz bu yüzden biraz daha bakıcaz. Sen araştırmaya devam et Sasuke"

"Peki sensei teşekkür ederim"

Hinata seni geberticem. Umarım Naruto'ya zarar vermezsiniz de ellerimi kirletmek zorunda kalmam.

Aradan iki gün daha geçti. Ona bugün kavuşmak istiyorum derken tanıdık bir koku gelmeye başladı altımdan. Tanrım biliyordum Naruto Konoha da değildi. Konoha'dan biraz daha uzakta bir köy vardı. Köyün içindeki bir evde Naruto'nun olduğu yere inen bir merdiven buldum. Hemen Kakashi Sensei'yi arayıp olanları söyledim. Onlar gelince inip Naruto'mu kurtarıcaktım. Senseilerim geldi ve merdivenin üstündeki kapıyı açtık. Girer girmez korumalara ateş ettim. Tabi sesi duyan herkes bize doğru koşuyordu. Sinirlenmiştim ve bunu feromonlarım sayesinde baya belli ediyordum. Naruto'ya feromonlarım giderse, onu kurtarmaya geldiğimizi anlardı. Senseilerle beraber adamları halletmiştik. Karşıma Hinata çıktı ve Naruto'yu tutuyordu. Naruto'yu öldürebilecek bir çakra noktasındaydı eli. Naruto'nun yüzü kıpkırmızı, elleri ve ağzı bağlıydı. Onu gördüğümde şaşırmam ve sinirimin taşması bir oldu. Hinata da sol eliyle Naruto'yu bayılttı. O anda kunaiyi yere fırlatmıştım. Naruto Hinata'nın kollarından kayıp yere düşmüştü. Onu Susan'o sayesinde almıştım ve yanıma çektim. Hinata da durmayıp vurmaya geliyordu. Hinata'nın arkasından 5 kişi geldi. Ben de senseilerle beraber onların ağzına ediyordum. Sonunda sinirimi dizginleyemeyip yerdeki kuaniyi Hinata'ya fırlattım. Hinata'nın tam riskli bir çakra noktasına gelmiş olacak ki kunaiyi çekip bayıldı. Bende onu senseilerime bıraktım. Naruto'yu kucağıma alıp bir odaya götürüyordum. Giderken Shikamaru'yu gördüm ve onu da çözdüm. Senseilere haber verip Naruto'yu bir yatağa yatırdım. Ellerini ve ağzını çözdüm. Onu öpmeyi, ona sarılmayı, kısacası direk onu çok özlemiştim. Heryer bulanıklaşmaya başladı. O an anladım gözlerimin dolduğunu.