26: He Deserved To Suffer

2.8K 336 128
                                    

Merhaba👋🏿

Sınavlarımın beni bitirmesi şerefine yb🥂🍻 (🥛 bu da benim)

Finale son 1 bölüm kalmış.. Geçen bölüm 5 kaldı demiştim ama 1 kalmış... özel bölümlerle bir 4 bölüm gider bu fic😔

İyi okumalar♡

..........

Jungkook'un kuyruğu kıvrılırken gölgesi karanlıktaki diğer gölgelere karışmış ve hemen sağ tarafta önümüze, görüş alanımın dışına ağır bir şey inmişti. Jungkook'un gözleri ağaçlardan inenin kim olduğunu görmek için o yöne kaydığında Miguel, boşta kalan eliyle sol kolumu tutup, boynumdaki diğer elini sıkarak kolumu arkaya doğru büküp beni patikanın ortasına kadar sürükledi.

Sol gözümün ucuyla Jungkook'u görebiliyordum, kuyruğu yavaşça, sinirli bir şekilde yerin üzerinde kıvrılarak hareket ediyordu.

Yere inen Parker'dı. Miguel kulağımın dibinde, "Ortaya çıkın!" diye bağırdı ve bu kulakları sağır edici ani sesle irkildim. "Hepinizin burada olduğunu biliyorum. Eğer omeganızın yaşamasını istiyorsanız, hepiniz aşağı inin!" Kulağım hâlâ çınlarken Vic, Jungkook'un olduğu taraftan Parker'ın on beş metre gerisine indi. "Daha fazlası var, mi amor," diye fısıldadı Miguel, dudakları saçlarıma değiyordu. "Kim bunlar?" Cevap vermeyi reddettiğimi göstermek için elimdeki tek yolu kullanarak eliyle sıkıca tuttuğu boğazımı olanca gücümle salladım. Jungkook, Vic'in olduğu yöne doğru hırladığında Vic öne çıktı. "Seokjin," dedi. "Sadece Seokjin var."

"Seokjin, hadi bize katıl!" diye bağırdı Miguel, boynumu biraz gevşetmişti. Bir dakikalık bir sessizlik oldu, ardından kulübenin olduğu yönden ayak sesleri duyuldu. Seokjin, ani bir hareketi Miguel'in beni öldürmesine neden olacakmış gibi, yavaş yavaş ve dikkatle ortaya çıktı. Belki gerçekten de buna neden olabilirdi.

Onun yaklaştığını izlerken kalbim acıyla burkuldu. Ethan neredeydi? Peki ya Anthony? Ama daha soruyu sorarken cevabı tahmin edebiliyordum, Anthony ölmüştü. Beni dışarı çıkaran ses onun ölüm çığlığıydı. Di Carlo'lar şimdi kızlarının yanında, bir de en küçük oğullarını kaybetmiş olabilirlerdi ve bu benim hatamdı çünkü buraya gelme fikri benimdi. Benim aptalca fikrim.

"Peki ya evdeki?" Diye sordu Miguel, boştaki eliyle yanağımı okşuyordu. "Arkandan sana bağıran kişi?" Onun Brian olduğunu biliyordu ve bu yüzden yalan söylemenin hiçbir faydası olmayacaktı. "Brian," dedim ama sesim o kadar boğuk çıkmıştı ki ne dediğimi anlayamamıştım.

"Brian, ortaya çık!" Yumuşak ve alçak perdeden bir hırıltı duyuldu ve Miguel'in bakmak için arkaya döndüğünü hissettim. Brian dönüşüm geçirmişti. Bu yüzden ortaya çıkması bu kadar uzun zaman almıştı. "Şuraya, arkadaşlarının yanına geç," diye emretti Miguel ve Brian kısık bir hırıltıyla az önce Seokjin'in de katıldığı Jungkook ve Parker'ın bulunduğu yere geçerek emre uydu.

"Bu oldukça geniş bir toplantı oldu ve ben hepimizin bir ortak noktası olduğunu düşünüyorum," dedi Miguel. Serbest olan eli sol kolumdan aşağı, önce belime, sonra da kalçamın etrafına inmesiyle Jungkook hırlayarak öne çıktı. Boynumdaki el boğazımı iyice sıktığında kesik kesik nefes almaya başladım. "Geri çekil," diye emretti Miguel ve sesi Eric ile Ryan'ın neden onun emirlerine uyduklarını açıkça belli ediyordu.

Umursanmayacak bir ses değildi. Jungkook olduğu yerde kaldı. Gözleri ışığı cam küreler misali yansıtıyordu. Bana ve hemen arkama odaklandı.

"Omegana bir şey olmasını istemezsin, öyle değil mi?" Miguel
boynumdaki elini ayarlayıp çenemi yukarı itti. Artık eli nefesimi kesmiyordu. Bunun yerine tırnakları soluk borumu sıkıştırıyordu. Artık boynumu kırmakla uğraşmazdı. Ya
boğazımı sıkarak öldürürdü. Ya da kafamı tamamen koparırdı. Tabii eğer böyle bir şey yaparsa, çocuklar hemen onun defterini dürerdi. Ama bunun bana bir yararı olmazdı, öyle değil mi?

Vagante | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin