17: Bewilderment And Betrayal

3.5K 411 257
                                    

Merhaba😙✌🏿

Instagramı sildim. Çok relaxım ders çalışıp yb yazıyorum, üzerimden yük kalkmış gibi. Çok mutluyum ayy neyse*20/12/20*(tekrar yükledim püü bana*23/12/20)

Hatırlamanızı istediğim şeyler var
1- Tae'nin sadece yüz değişimi yapabilme özelliği
2- Tae'nin sürüden ayrılıp bağımsız yaşayan, annesinin biriciği, en büyük abisi Ryan.

Bide şu Tae'nin kabus vardı ya skdjwofjs takmayın kafanıza oradaki amaç Tae'nin uyanıp dışarı çıkmasını sağlamaktı ki kaçırılsın sjfjskfjsofjr offfnskchsoxje

Bölüm cinsel istismar😞, vurdulu kırdılı sahneler, küfür argo vb içerir😞(bu yerleri ben yazmadın arkilerim, kitap uyarlama ben orda gördüğümü yazıyorum, özür dilerim😟)
Hatalarım varsa özür dilerim,

İyi okumalar~

........

"Eres hermosa, mi amor." Yanağımda hissettiğim sıcak nefesle gözümü açmaya çalışmıştım. Bedenim karıncalanmıştı. Otoban yolculuğumuzun sarsıntı ve gürültüsünü ayırt edebilecek kadar ayılmıştım ve yüzümü yakan sıcaklıkla güneşin doğduğunu fark ettim. Penceresiz ticari bir karavanın zemininde, sağ yanımın üzerinde, ellerim arkamdan bağlanmış bir şekilde yatıyordum. İplerin dayanıklılığını testedecek kadar gücüm yoktu. Sağ kolum hareket edemeyecek kadar uyuşmuştu, bunun uzun süreden beri üzerine yattığım için oluşan geçici bir uyuşukluk olmasını diledim. Ama bu teorimi sınayamadan tekrar kendimden geçtim.

Tekrar ayıldığımda ön camdan yayılan güneş ışığı daha parlaktı ve ben hala yan tarafımın üzerinde yatıyordum. Araç hareket etmiyordu. İki adam aracın önünde ispanyolca birbirleriyle tartışıyordu. Sean ve orman kurduydu.

Sağ elimin parmaklarını kıvırmayı denedim, endişeleniyordum çünkü hala uyuşuktu. Parmaklarım kımıldadı ama bu hareketim bütün kolumda dayanılmaz bir karıncalanmaya neden oldu ve görünüşe bakılırsa bu kıpırdayışım birilerinin dikkatini çekmişti. "Ella esta despiertá." Dedi serseri. Başımın altındaki sentetik kumaş gıcırdamış, araç sarsılmıştı. Yanıma diz çöküp çenemi elleri arasına alarak ona bakmamı amaçlamıştı ama gözlerimi kapatıp bu isteğini reddettim.

Çekici aksanı ile "Eninde sonunda bana bakacaksın." Demesiyle kalbimin atışları hızlanmış, gözlerimi daha sıkı yummuştum. Tek elini şortumun içine sokup kalçama değdirmesi son damla olmuştu, çenemi elinden kurtarıp yüzüne tükürmüş, kolumu yere sürterek geriye çekilmiştim. Bana bu şekilde dokunamazdı. Kızgınlığımla cesaretlenip küfürler yaydırmaya başladım. "Siktir." Diye küfür ettiğimde verdiği cevapla bunun iyi bir kelime seçimi olmadığını anladım.

"Çok yakında, mi gatita." Sıcak nefesi yanağıma değiyordu ve daha silmediği tükürüğüm burnu ve kirpiklerini kirletmiş bir vaziyette iğrenç gözüküyordu. Söylediği kelimeyi çevirebilecek kadar ispanyolca biliyordum ve beni kendisinin küçük kediciği olarak çağırması kaşlarımı çatmama neden olmuştu. Eli tekrar kalçamı bulduğunda kaşlarım olabildiğince daha da çatılmış, "Seni ısırmadan çek o pis ellerini üzerimden." Diyerek hırlamıştım. Başımı yukarıda tutmaktan boynum ağrısa da gözlerimi, gözlerinden çekmeye hiç niyetim yoktu. Gülümseyerek kalçamı gözlerimi yaşartacak kadar sertçe sıkmıştı. Ağlamayacaktım. Kulağımda kahkalar yankılanmasıyla gözlerim daha da doldu, bana gülünmesinden nefret ederdim.

Jungkook'u özlemiştim. Onu çok özlemiştim. Dün gece bana 'beni bırakma' diyişi kulağımda yankılanıyordu. Çoğu gibi kaçtığımı düşünecekti, hayal kırıklığına uğrayacak, sağa sola sataşıp kendine zarar verecekti.

Vagante | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin