Selam👋🏿
Geciktiği için özür dilerim. Elimde değil ama elimde de bilmiyorum.
Bölüm çok uzundu, 10000 kelime civarı, bende ikiye böldüm bir kaç güne salarım diğerini. Uzun bölümlerden nefret ederim, üzgünüm😔
Kitap kedi-adam kitabı olduğu için ve bende direk uyarladığım için dalıp kedi yazabiliyorum, bazen kontrol etsem de ısrarla gözümden kaçıyor. Yani kedi görürseniz, "ASOO BURADA KEDİ VAR" diyerek beni uyarır mısınız, lütfen? Bi de "bu ne alaka" dediğiniz yerleri de belirtin kopuk kopuk yazıyorum saçmalamış olabilirim :(
Yazım yanlışları için de özür dilerim çok.
(Lan ben bekleyeceğinizi düşünmemiştim. Bölümde kaymalar olmuştu bi de kedi ve daha bir çok alakasız şeyler bulmuştunuz onları düzelttim, üşenmeyip okudum ama bunu orucumu açtığımda yaptığım için biraz geç oldu:( Üzgünüm çok)
İyi okumalar,
.....
Kan, Eric'in beyninden gelip boğazından ağzıma akarken daha önce hiç bu kadar tatlı gelmemişti. Belki de bu cinsel adaletin tadıydı. Ama her neyse, muhteşem bir şeydi.
Eric bağırmaya çalıştı ama yapabildiği tek şey gırtlağından baloncuklar çıkararak hırıldamak oldu. Bir iki saniye çırpındı, kolları deli gibi sallanıyor, etkisizce yanlarıma ve kalçama çarpıyordu. Derisini yırtıp şah damarını kesmeme rağmen boğazını tamamen koparmamıştım. Bu daha ani bir ölüm olurdu ve o benim merhametimi hak etmiyordu. Bunun yerine çenemle soluk borusunu parçalayıp onu yavaşça boğdum. Ah, daha önce hiç bu kadar tatmin edici bir hisle boğulmamıştım.
Daha önce Jungkook'un yanındayken ilk kısmi dönüşümümde ağzımı bu kadar geniş açamamıştım. Neyse ki bu seferki daha keskin bir dönüşümdü. Kendimi göremiyordum ama tahminimce insan suratından çıkmış bir kurt burnuna sahiptim. Yaralı suratımla birleşince hoş bir görüntü oluşmadığına emindim, neyse ki güzel görünmek artık eskisi kadar umurumda değildi. Etkili olmakla daha çok ilgileniyordum ve yüzümün bu yeni canavarsı görünüşü çok etkileyiciydi.
Eric son bir kez kasılmadan önce acısını daha da arttırmak isteğiyle baş edemedim. Elimle iç çamaşırının üzerinden beyni yerine düşünmek için kullandığı aletini bulmuş, kısmi dönüşümün getirdiği güçle sıkarak kopana kadar bırakmamıştım. İç çamaşırından elimime bulaşan kanı omzunu silkerler gibi yaparak üstüne sürdüğümde çırpınışları durmuştu.
O ana kadar vücudunun ağırlığını göğüs kafesine dayadığım kollarımla destekliyordum. Öldüğünden emin olunca ağzımı açtım. Kafası arkaya doğru düşüp sallandı ama bu görüntü pek hoşuma gitmemişti. Bu yüzden bıraktığım boynuna tekrar tüm gücümle sarılarak koparana kadar ısırıp iğrenç kanını emmiş, daha sonra başı ile bedenini serbest bırakmıştım. Açık gözleriyle komik suratı ayaklarımın dibindeydi, bedeninden ayrılmış bir vaziyette. Hareketsiz bedeni gülünç, biraz da mide bulandırıcıydı. Onu ayaklarımın altından kaldırıp döşeğin üzerine firlattım. Kendi nefesimin sesini dinleyerek ona baktım.
Henüz şok olmamıştım ama her an şoka girebileceğimi biliyordum. Daha önce hiç kimseyi öldürmemiştim. Heleki bu kadar canice işkence ederek asla. Geyikleri, evet. Tavşanları, evet. Ve bir keresinde de babamın arazisine girip ağaçların arasında gezen bir ineği öldürmüştüm. Ama daha önce düşünme gücüne sahip bir canlıyı asla öldürmemiştim. Üstelik bu canlı düşünme yeteneğini ne kadar kötüye kullanırsa kullansın, yaptığının sonuçlarıyla yüzleşmeyeceğimi düşünecek kadar saf değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vagante | Taekook
Loup-garou{omegaverse} "Kurt adam soyunu devam ettirebilecek yalnızca sekiz omega kaldı..." "Ve onlardan biri de benim..." Tpjjk Bttmkth ,Bu kitap uyarlamadır,