14

646 33 22
                                    


"ah, Daniel. beni korkuttun."

beni o kendine doğru döndürdü ve karanlığın içinde sadece camdan içeri sızan dışarının ışığıyla birbirimize bakıyorduk.

"sorumu cevaplamadın."

paniğe kapılmadan sakince kalmaya çalıştım. bir şey anlamasına imkan yoktu.  

"ben...su içmiştim. birden bir gölge gördüğümü sandım."

duygusuz boş bakışları birden kayboldu ve gülümseyip sarıldı kafasını hafif yan çevirip kulağımı yavaşça öptü.

"hayaletlerden korkmak için biraz büyük değil misin?"

"haha... galiba öyleyim."

geri çekilip bana baktı ve suratımı elleri arasına aldı gözünü kapatıp anlını anlıma dayadı. benim gözüm hala açıktı ve yaptığı surat çok değişikti. boş ama kızgın gibi hafif kaşlarını çatmış biraz da üzgün gibi dudakları büzülmüştü. geri çekilip birden beni kucağına aldı. anladı mı? beni başka bir yere mi kilitleyecek? beni...öldürecek mi?

"dur, dur Daniel bekle"

kucağında paniğe kapılmaya başladım. inmeye çalışıp kıpırdanıyordum. ona baktığımda ise hiçbir şey demiyor düz bir suratla sadece yoluna bakıyordu. kapısı açık olan odaya girdik. beni yatağa fırlatınca hızlıca kalkmaya çalıştım. bileğimden yakaladı ve beni geri yatağa yatırdı.

"sabit dursana. yoksa seni bağlamalı mıyım?"

dediği şeyle gözlerim dolu bir şekilde ona baktım ve hareket etmeyi kestim. her zaman ki bilmiş sırıtmasını yaptı ve yanıma uzandı. arkamdan sarılıp elini belime atıp sıkarak kendine çekti.

"benden kaçamazsın."

içimde ki panik duygusu büyüyor gibiydi. ben hep soğuk kanlı olmuşumdur ama bu adam bende her an paniğe yol açıyordu. yine de sakin kalmaya çalıştım ve gözlerimi kapattım. şu an bir şey yapmazdı her halde... 

uykusuz kalmıştım tüm gece her daldığımda vücudum kendini uyarıyor ve tekrar uyanıyordum. kafamı biraz çevirip duvarda ki saatte baktım. 8:23'tü. Dainel yanımda değildi. son daldığım zaman kalkmıştı sanırım. birden kapının açılma sesini duyunca kafamı hızla yastığa koyup uyuyor taklidi yaptım. adım sesleri gittikçe yaklaşırken bir anda durdu. önümde mi? gözümü hafif kısık açıp etrafa bakacaktım ki kendisiyle dolap aynasında göz göze geldik. kafasından geçirdiği tişörtle bana bakarken gözlerimiz buluşunca bir an durdu ve son gülümseyip tuttuğu tişörtü beline kadar indirdi. bana dönüp yanıma geldi ve eğilip elini başıma koydu.

"uyuyorsun sanıyordum."

"y-yeni kalktım."

biraz okşadıktan sonra doğruldu ve elini uzattı. bir süre baktıktan sonra yavaşça uzanıp tuttum. beni çekip kaldırdı ve anlıma bir öpücük koydu.

"günaydın."

"günaydın..."

her sabah olduğu gibi aşağı indik ve kahvaltı yaptık. ben yavaş yavaş yerken bana olan bakışlarını sezip ona baktım.

"yalnız kalabilir misin?"

bir anda sorduğu soruyla şaşkınlıkla baktım.

"çocuk değilim yani...evet de, neden?"

"bir işim var. gece gibi döneceğim."

kafa sallayıp yemeğe devam ettim o da yemeye devam etti. kahvaltı bitince bulaşıkları topladık. üzerini giyinmiş ve siyah maskesini takmıştı. onunla birlikte kapıya gidip onu uğurladım. birden bana sıkıca sarıldı ve kulağıma yanaştı.

"uslu dur."

ve küçük bir öpücük bıraktı maskeden dolayı tenini hissetmedim ama sıcaklığı geçmişti. ufakça irkilip gözlerim açık ona baktım. gülümsediğini kısık gözlerinden anladım. maskeyi indirip yaklaşıp dudağımı öptü. maskeyi geri yukarı çekip kapıyı açtı ve çıkıp gitti. gizlice pencereden gidişini izledim. 5 dakika sonra hızla alet çantasından çekici alıp o alçı duvarın önüne gidip kırmaya başladım. eminim burada olmalı... delik büyürken metal kapıyla göz göze geldim. tüm vücudum buz kesmiş titriyordum. hepsi yalandı... ani gelen mide bulantısıyla banyoya koştum. tüm midemi boşalttım. derin nefesler alıp aynaya bakarken gözlerim dudaklarıma kaydı sanki yolmak istercesine hızla silmeye başladım suyla da aynı şeyi yaptım. beni dövmesi, yaptıkları, tecavüzü...hepsi yaşandı.

hızlıca odaya gidip bir sırt çantası kaptım ve bir kaç kıyafet, telefonum, cüzdanım biraz da ekstra para aldım. gece yarısına daha vardı ama temkinli davranıp işimi son dakikaya bırakmadım. hızla kapıyı açıp dışarı çıktım. motoruyla gitmiş ama arabasını garaj da bırakmıştı. hızla gidip garajda duvarda ki kancada asılı duran anahtarı alıp arabayı açtım ve içine girip çalıştırdım. açmış olduğum garaj kapısından çıkıp sürekli gittiği için çimlerde bırakmış olduğu izi takip ederek yola çıktım. hiçbir işaret yoktu nereye gittiğimi bilmiyordum. etrafa bakınırken birden karşı yönden bir motor geldi. yanımdan geçip gitti rahatlamış bir şekilde nefes verirken motorun sesini arkamda duydum aynadan baktığımda peşimden geldiğini gördüm.

bu...Daniel'di.

-------------------------------

GECİKME İÇİN ÖZÜR DİLİYORUM UMARIM SEVERSİNİZ. 

BİR PSİKOPATLA AYNI SINIFTAYIM.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin