Son dediği şeyin hayal mi gerçek mi olduğundan emin değildim. En sonunda kendimden geçmiştim. Ama dediği şeye inanmamak için bir neden yoktu. Bunu yapabilecek bir potansiyeli olduğunu görmüştüm.
Sağlam kolumdan tutup beni çektiğini hissettim. Kucağına aldıktan sonra beni götürüp sırtımı yumuşak yatakla buluşturdu.Tam kendimde değildim ama hareketlerden anladığım buydu. Yanağımda hissettiğim ufak darbeler gözümü açmamı sağladı."Hey, uyan. Tabii eğer acı çekmek istiyorsan uyumaya devam edebilirsin. işime gelir."
"Daha ne yapacaksın?"
"Kolunun çıkık mı kalmasını isterdin?"
Ensemden tutup beni doğrulttu ve çıkık kolumu tutup birden yerine oturttu. Tabii ben de o acıyla büyük bir feryat kopardım.
"En azından uyaramaz mıydın?!"
"Önemli değil."
Bir süre gözlerime bakıp saçlarımı geriye çekti ve alnıma bir öpücük kondurdu.
"İyi iş çıkardın şimdi ödeşmiş olduk ama bir dahakine tek seferle kurtulabileceğini sanma o yüzden en iyisi şikayetlerini ve adalet duygunu benim bölgemden uzak tut."
Bir şey demeden hala ona bakıyordum o kadar yaptığı şeyden sonra kolumu düzeltmiş olması ve anlıma kondurduğu o sıcak öpücük... Kafamı çok karıştırıyordu.
Ensemi biraz daha sıkıp kendine biraz daha çekti. Artık aramızda milim mesafe kalmıştı ve kaşlarını kaldırarak cevap ister gibi derinlerime doğru baktı."Anladın mı?"
Mırıldanarak konuştum. Onun bu belirsiz ruh hali beni gerçekten korkutuyordu ona sesimi bile yükseltmekten çekiniyordum.
"Anladım..."
Alnını alnıma yaslayarak bakışlarını dudaklarıma kaydırdı ama ben hala gözlerine bakıyordum çünkü çok şey ifade ediyorlardı. Ruh halini anlamanın en kolay yoluydu, fark etmiştim ki değişiyorlardı... Bu akşam full koyu renkti...ama normalde biraz daha açık olduğunu hatırlıyorum.
"Duyamadım..."
Sesimi toplayıp biraz daha yükselttim.
"Anladım."
Gözlerime tekrar baktı ve gülümsedi.
"İyi köpecik. Bir ödülü hak ettin o zaman."
Cebinden çıkardığı hapı nazikçe ağzına koydu ve bana yaklaştı. Yavaşça dudakları dudaklarıma değdi o kadar sıcak ve yumuşaktı ki... Öpüşünü derinleştirerek dilini de dahil etti. Bu tadı başka bir yerde bulamazsınız. Kendi ağzındaki hapı benim ağzıma geçirerek yutmamı sağladı. İlk sefer zorla verdiği gibi değil... bu sefer nazikçe hapı yutmuştum. nefes alış verişim öpüşünden dolayı hızlanmış. Ensemi yavaşça bırakıp yatağa yatırdı ve o gülümsemesiyle sözlerini fısıldadıktan sonra uykuya daldım.
"Sabah görüşürüz iyi köpecik."
*Sabah*
Gözlerim acıyordu. yavaşça açtım ve etrafa baktım burası benim odam değildi hatta burası düzgün birinin odasına bile benzemiyordu. Tabii konu Daniel olunca pek şaşırmamak gerek. Loş ışık etraf yeterince aydınlatmıyordu ama yine de etrafı görmeye yeterdi. Karşımda metalden yapılmış paslı bir masa vardı. Üzerinde de tam göremediğim birkaç alet. Hafif ürperme ile beraber kendime baktım üstümde hiçbir kıyafet yoktu ve bir sandalyeye bağlıydım.
"Uyuyan Güzel uyanmış sanırım."
sesin sahibine baktığımda siyahlar içindeki daniel'in gıcırdayan ve yine paslı olan kapıdan girdiğini gördüm.
"Burası neresi?"
ufak kıkırdayıp yaklaştı ve ellerini sandalyenin omuz kısımlarına koyup suratıma dikdik bakmaya başladı.
"Bunun ne önemi var. Önemli olan benim burada olmam değil mi sence de?"
Narsist herif.
"Peki neden seninle burada ve bu haldeyim acaba?"
"fark ettim ki sömestr yarın başlıyor ve bir gün okulu kırabiliriz, açıkçası tatilimin boşa gitmesini istemiyorum o yüzden seninle zaman geçirmeye karar verdim."
"3 senedir kaldığın okulu geçmeye çalışmaya ne dersin?"
Kaşlarını çatıp bana öfke ile baktı. Ve o korktuğum koyu gözleri tekrar gördüm.
"Kendin için endişelen biraz. Hadi seni bırakmam için yalvarda beni mutlu et."
"Lütfen beni bırak."
birden attığı sert tokatla kafam yana savrulmuş ve acı ile birlikte gözlerim olmaya başlamıştı.
"İnandırıcı ol!"
Bağırdığında korkmuş bir şekilde ona baktım. Sesim titriyor ve gözlerimde doluydu bu onun bunun yeterli olmasını umdum.
"Lütfen beni...bırak."
gülüp geri çekildi ve masaya doğru yaklaştı eline aldığı alete bakıp sonra bana baktı.
"Pratik yapmamız gerekecek."
---------------
BİLİYORUM GEÇ BÖLÜM ATIYORUM AMA GERÇEKTEN İÇİMDEN GELEREK VE BASİT OLMAMASI İÇİN UĞRAŞARAK YAZIYORUM. YİNE DE BÖLÜM ATMAK İÇİN UĞRAŞACAĞIM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR PSİKOPATLA AYNI SINIFTAYIM.
Teen Fictionbu bir gay hikayesidir. hiç bir hikayeden alıntı yapılmamıştır varsa da bu tamamen tesadüftür. emek hırsızlığına tamamen tahammülüm yok. konu: ailesini kaybeden aidan istediği üniversiteye gider ve orada bir çocukla atışması sonucu. iş işten çoktan...