BİR PSİKOPATLA AYNI SINIFTAYIM.

4.

"ne işin var senin burada. ve burayı nasıl buldun?"

"clara söyledi."

"neden bunu yapsın ki?"

"ben ikna ettim."

"neden buradasın?"

"nedenini bilmen önemli değil."

birden kapıyı ittirerek içeri girdi.

"havluyla çok seksi görünüyorsun."

salona geçti ve oturdu ben de odama gidip üzerimi giyindim. şuna bak sırf benden büyük, psikopat ve siyah giyindiği için kendini patron mu sanıyor? karşısına geçtim ve kızgın bir şekilde bakmaya başladım.

"ne var? gösteri falan mı yapacaksın...o güzel suratınla...?"

"sen!"

yakasını kavradım ve çektim.

"defol evimden."

o pis gülümsemesi soldu. ve hayatımda gördüğüm en karanlık ifade ile baktı. bir anlığına gardımı düşürdüm o da...bundan yararlandı. ani bir hareketle kolumu alıp arkaya kıvırdı ve yüz üstü koltuğa bastırdı.

"!"

bir eliyle kolumu tutarken bir eliyle kafamı yüz üstü koltuğa bastırıyordu. nefes alamıyordum. o rüyada ki gibi boğuluyordum...

"hiç bir şey öğrenememişsin."

gözlerim sulanıyordu. nefes almam gerek...kafamı yan çevirtip yan şekildi bastırdı. öksürmeye başladım. sonunda nefes...alıyordum ki daniel kafamı bastırdığı elinde ki bir parmağını ağzıma soktu.

"özür dileyecek misin?"

gözlerimi ona çevirdiğim de tam bir deli gibi gülmeye başladı.

"ah! ne güzelsin sen öyle! o sulu gözlerin ve salyalı ağzın!" kafamı daha çok bastırdı ve suratıma yaklaştı. "ah! ağla! eğer ağlarsan seni bırakırım." bir parmağını daha sokup dilimi sıkıştırdı.

"nnh!"

zaten sulanmış olan gözlerimden bir yaş aktı. "ah işte böyle!" eğildi ve yaladı. ardından parmaklarını ağzımdan çıkardı.

"özür dile."

öksürdükten sonra kısık bir sesle konuştum.

"ö-özür dilerim..."

"akıllanmaya başladın."

beni bırakıp üzerimden kalktı. kalkamayacak kadar vücudum ağrıyordu.. sadece durup nefes almaya çalıştım. saçımın aniden çekilmesiyle ufak bir inleme çıktı ağzımdan. birden beni kucağına yan şekilde oturttu. eli hala saçımdaydı. çekerek suratımı kendine çevirdi.

"minik köpeğim~ babacığına bir öpücük ver."

"canımı yakıyorsun."

"bak şimdi bir şeyi açıklığa kavuşturalım." diğer eliyle boğazımı tuttu ve hafifçe sıktı. "sahibi köpeğini eğitmek için onu kendinden korkutması gerekir. ona saygı duyması ve disipline olması için. eğer köpek itaat etmezse bazen köpeğini cezalandırabilir." boğazımda ki elini sıkılaştırdı. "ama eğer köpek itaat ederse sahibi onu ödüllendirir ve onu sever. şimdi ne yapacaksın? itaat mi edeceksin yoksa yaramaz mı olacaksın?"

"ya evden kaçarsam?" güldü ve boğazımda ki elini çekip yaralı dudağımın üzerini nazikçe okşadı.

"evden kaçan köpekler yakalanır ve uyutulur benim köpeciğim."