9

992 40 30
                                    

*Clara*

Acaba Daniel'e evini söylemekle kötü bir şey mi yapmıştım...? Gerçekten bilmiyorum. Aidan ile tanıştığım ilk gün anlamıştım. Gözlerinde çok fazla acı vardı. Kendince gözlerine perde çekmişti ama ben arkasında ağlayan küçük çocuğu görebiliyordum. Belki bir arkadaşı olursa yalnız hissetmez diye düşünmüştüm ama Daniel onunla arkadaş olmak için çok yanlış bir insandı. Bunu çok sonradan fark ettim. Artık çok geçti... O gün evinde ona yemek yapıp başında bekledim. Bana kardeşimi hatırlatıyordu. Yalnız ve bakılmaya muhtaç küçük bir çocuk gibi. Kardeşimi bir yaz tatili kaybettik... Akıntıya kapılarak boğuldu 10 yaşında. Belki de o yüzden Aidan bana bu kadar yakın geliyordu. Kardeşim öldükten sonra kendime aynada bakarken ki o kaybetme acısı onun da gözlerine yansımıştı. Bunu herkes göremez ama ben çok net gördüm. "anne" diye sayıklaması bunun kanıtıydı. Umarım çok yanlış bir hata yapmamışımdır...

*Aidan*

"Öhhhö... Lütfen yeter artık!"

Karnıma yediğim diğer yumrukla tekrar nefesim kesilmiş ve öksürmeye başlamıştım.

"Evet, gittikçe daha iyi oluyorsun."

Onun için bir ders miydi bu? Her seferinde gücünün birazını saklarmış gibi ilerledikçe daha sert vuruyordu. Kafamı eğip baktığımda karnımın üzerindeki kızarıklıkların gün geçtikçe moraracağına emindim.

"Bunu neden yapıyorsun?"

Birden ensemdeki saç köklerini kavrayıp geriye doğru çekti.

"Birilerinin sesi kısılmış. Bir daha söyle."

"Bunu neden yapıyorsun-"

Tekrar karnıma attığı yumrukla nefesim kesilmişti. Saçlarımı ittirerek bırakıp arkasını dönüp ufak voltalar atmaya başladı.

"Hep aynı sorular... Biraz daha yaratıcı olsanıza..."

Çoğul konuşuyordu. açıkçası bu beni şaşırttı bu odadaki tek kişi bendim çünkü. Bir süre nefesimi toparladıktan sonra konuştum.

"Başkaları da mı var?"

Birden durup arkasını dönerek yüzüme bakmaya başladı, uzun süre ciddi ifadeden sonra tekrar o sırıtmasına geri döndü.

"Evet, evet vardı ama onlar senin kadar eğlenceli değildi."

"Bunların hepsi senin için bir eğlence mi?"

"Tabii neden olmasın. Bir sadistin en sevdiği şey acı çığlıkları değil midir?"

Bakışlarını aşağı doğru indirdi.

"Ve sanırım sen de bu durumda mazoşist oluyorsun."

Baktığı yere baktığım da kalkmış olduğumu gördüm. Olamaz...

Yanıma yaklaşıp işaret ve orta parmağını ağzıma soktu ve dilimle oynamaya başladı. Ağzımı açık tuttuğumdan dolayı istemsizce salyam akıyordu. Gözlerim dolmuş bir şekilde ona bakıyordum. Bu onu daha çok heyecanlandırdı ve parmaklarını boğazımdan ve göğüs kafesimin ortasından karnıma doğru...oradan da aletime doğru yavaşça indirdi. İstemsizce birkaç inleme bırakmıştım.

"Birileri heyecanlı anlaşılan."

"Bu bir hata."

"Apaçık ortada olan bir şeye nasıl hata diyebilirsin?"

Diyecek lafım yoktu. Vücudumun neden böyle tepki verdiğini kesinlikle bilmiyordum. Beklemediğim bir anda yaklaşıp beni öpmeye başladı. Dilini ağzıma sokup benimki ile oynuyordu. Nefessiz kaldığımda ayrıldı ve ben nefesimi toparlamaya çalışırken ağzıma büyük ve kokan bir şeyin girmesi ile ne tepki vereceğimi bilemedim.

"Isırsan ne olacağını biliyorsun."

Saçımdan tutup kendine son hızla çekip duruyordu. Onun aleti boğazıma vurmaya başlıyordu. Öğürmem ve çıkardığım inlemeler onu daha çok heyecanlandırdı.

"İyi bir çocuk ol ve yut."

Gelirken köküne kadar sokmuştu. Kesinlikle nefes alamıyordum, boğazımdan bir şeyin aktığını hissedebiliyordum. Bir süre daha tuttuktan sonra çıkardı. Derin nefesler alıp veriyordum. biraz eğilip ellerini dizlerime koyup suratını benimki ile aynı hizaya getirdi.
Bir eliyle çenemden tutup kaldırıp baş parmağıyla istemsizce akan gözyaşımı sildi.

"İfadelerinin ödülü olarak al."

Anlıma küçük bir öpücük kondurdu. Ve o sırıtması ile doğrulup giderken arkasından baktığım şey çıplak sırtı oldu.

BİR PSİKOPATLA AYNI SINIFTAYIM.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin