bu tatlı sevgili olayı 2 gündür devam ediyordu. bilmiyorum hiçbir kusur yakalamamıştım. bana tam bir "iyi" sevgili gibi davranıyordu. bende ona kapılmaya başlamıştım. artık kabuslarımda ki Daniel'i unutmanın zamanıydı. bu farklıydı çok mükemmel biriydi. ben istemediğim sürece bana dokunmuyordu. dediğine göre yarın doğum günüydü. yaralar yüzünden dışarı çıkmama izin vermiyordu. ona ne yapabileceğimi düşünüyordum. onu ne mutlu edebilir... bana her yakınlaştığında üzüntüyle geri çekilirdi... belki de bu yeni adama istediği şeyi bir kereliğine tattırabilirdim.
saat akşam üstü olmuştu nerdeyse okuldan birazdan gelirdi. benim için rapor almıştı ve okul da özel olarak benim için not tutuyordu. bu çok tatlıydı aslında bakarsak. her neyse odasına gidip onun büyük beden (bana göre büyük) gömleklerinden birini aldım ve sadece bir kaç düğmesini bağlayıp altımda sadece boxer ile bekledim.
içimden sadece bu onun için diyerek kendimi tatmin ediyordum. bu yeni Daniel'i bende sevmeye başlamıştım. yaklaşık 10 dakika sonra elinde market torbasıyla geldi. beni görünce bir süre duru ve ağzı şaşkınlıkla hafifçe aralandı. beni böyle görmeyi beklemediği her halinden belliydi. ağzını geri kapatıp yüzünde ki şaşkın ifade birden sırıtmaya dönüştü. arkasını dönmeden gözlerime bakarak boşta duran eliyle kapıyı kapattı. torbayı hemen yanda duran masaya bıraktı ve yavaş ama bir o kadar emin adımlarla baka yaklaşmaya başladı.
1.5 metre kadar önümde durdu ve kafasını hafifçe yana eğerek bana olan bakışlarını sürdürdü. elini dansa davet edercesine uzattı. büyük, kaslı ellerine bir süre bakıp yavaşça elimi koydum. bu doğru bir karar mı bilmiyordum...aslında bu bir ödülden ziyade acaba o gerçekten benim bildiğim daniel mi diye bir test. kendinden geçtiğinde de...hala bu kadar nazik mi olacak merak ediyorum...
elimi kavrayıp kendine doğru çekti. aniden çekmesiyle öne doğru afalladım düşmemi engelleyen şey sert vücudu olmuştu. çenemi nazikçe tutup kaldırdı diğer elimi de belime sarıp kendine çekti. deodorantına karışmış sigara kokusu hem boğuyor hem de kendine çekiyordu. dudaklarıma yavaşça yaklaşıp durdu.
"izin veriyor musun?"
cevap vermeden kısık gözlerle baktım ve yaklaşıp ben öptüm. dilimle onu da teşvik ettim sonra nefes almak için geri çekildim. gözlerini açıp bana baktı ve sırıttıktan sonra beni tekrar öptü. ensemi tutarak kendine çekti ve öpücüğü derinleştirdi. dili ağzımın için de benim dilimle dans ediyor her darbe de daha da derine gidiyordu.hafifçe eğilip kalçamdan tutup beni hoplatarak kucağına aldı. bende ellerimi boynuna ve ayaklarımı da beline doladım. onun sertliğini hissedebiliyordum. beni odaya götürürken öpmeye devam etti. artık oksijene bile ihtiyacım yoktu. sanki onun nefesi, kokusu ve tadı yaşamam için yeterliymiş gibi. beni aniden yatağa bıraktı. o zaman oksijenin ne olduğunu hatırladım... bacaklarımı tutup arasına yerleşti.
"mmh..."
çıkardığım sesten keyif almış olmalı ki sırıtıp kulağıma eğildi.
"bu 25 santimetrelik çocuk için seni hazırlamalıyım. evinden çıkıp seninle tanışmak için can atıyor.."
dediğiyle merakıma yenik düştüm ve kafamı kaldırıp oraya baktım. gerçekten sanki pantolonu delip geçecekmişçesine sert ve büyüktü. mırıldandım...
"lütfen..."
"ne dedin?"
"lütfen...nazik ol..."
-----------------------------------------------------------------------
PİYUV PİYUV. SELAMLAR YENİ BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM.ŞU SINAVLAR NEREDEYSE BİTTİ. SONRASINDA AKSATMADAN BÖLÜM ATMAYA DEVAM EDECEĞİM. UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR PSİKOPATLA AYNI SINIFTAYIM.
Novela Juvenilbu bir gay hikayesidir. hiç bir hikayeden alıntı yapılmamıştır varsa da bu tamamen tesadüftür. emek hırsızlığına tamamen tahammülüm yok. konu: ailesini kaybeden aidan istediği üniversiteye gider ve orada bir çocukla atışması sonucu. iş işten çoktan...