Medya bölümle bağımsızdır. Çok sevdiğim bir fotoğraf olduğu için koydum.
<<<>>>
Bir insanın yüreği bu kadar acır mıydı? Yaşarken ölüyormuş gibi hisseder miydi hiç? Gözünden yaş yerine kan aktığını sanar mıydı?
Ben bunların hepsini yaşadım. Yüreğim acıdı, ölüyormuş gibi hissettim. Gözümden kan aktı.
Bunların tek sebebiyse oydu.
"O benim arkadaşım"
Sürekli kafamın içinde yankılanıyordu bu ses. İçim intikam için yanıp tutuşuyordu. Oysa yapmam gereken farklıydı. Bunun bilincindeydim. Ama buna hazır değildim. Henüz...
Ya da hazırdım. Bilmiyorum. O kadar uzun zamandır içimde çelişiyorum ki ne yapacağımı bile bilmiyorum.
Gözlerim saatlerdir bana bıraktığı mektuba ve telefona kilitlenmiş onlarla bakışıyordu. Mektubu okumalı mıydım yoksa okumamalı mıydım, bunun cevabını da bilmiyordum. Okursam bir şeylerin değişeceğinden korkuyordum. Onu tamamen kaybetme fikri zihnimi ele geçiriyordu.
Bundan korkuyordum. Hayatımda hiç korkmadığım kadar korkuyordum hemde. Okumam gerektiğini biliyorum. Ama korkuyordum işte. Hayatımda babamdan bile bu kadar korkmamıştım. Onu kaybetme düşüncesi bile beni ölüme sürüklüyordu.
Oysa hayatımda en korktuğum şey babam değil miydi? Beni sevmese de babamdı. Oysa o, tüm ezberlerimi bozmuştu. Babasız bir hayat düşleyebilirdim ama onsuz bir hayatı aklımın ucundan bile geçiremezdim.
Elim mektuba gitti. Onu okumalıydım. Ne yazdığını görmeliydim. Beni sevdiğini hissettirirse yazdıkları hiç düşünmez, hemen arardım.
Ama eğer hissettiremezse ne kaybederdim ki? Onu mu? Zaten yanımda yoktu. Uzun zamandır yoktu hemde. Ne değişecekti?
Değişen bir şey olmayacaktı belki de. Ya da kendimi bu dünyadan silecektim. Nefes almayacak, yokluğum herkese rahat bir nefes alıp verdirecekti.
Okuyacaktım. Mektubu elime aldım. Zarfı yırtıp kağıdı açtım. Açtım değil mi? Be cesareti kendimde bulduysam okuyacak gücü de bulmalıydım. Okumalıydım.
"Tony...
Seni kırdığımı biliyorum Tony... Ailen hakkında konuşmayarak seni koruduğumu sanıyordum... Şimdi anladım ki aslında kendimi koruyormuşum. Üzgünüm... Umarım birgün bunu anlarsın. Anlaşma konusunda sana katılmak isterdim, gerçekten. Biliyorum ki inandığın şeyi yapıyorsun, hepimiz bunu yapıyoruz... Yapmamız gerekende bu. Ne olursa olsun, söz veriyorum. Eğer bize ihtiyacın olursa, eğer bana ihtiyacın olursa... Orada olacağım.
- Steve Rogers"
Eğer ihtiyacın olursa...
Ona ihtiyacım var mıydı? Onu yanımda istiyor muydum?
Evet, hemde her şeyden çok.
O benim her şeyimdi. Damarlarımda dolaşan kanım, gören gözlerim, duyan kulaklarım, hisseden beynim, en önemlisi atan kalbimdi.
Onun gözleri okyanusum, kokusu oksijenimdi.
Aramalıyım. Onu aramalıyım. Ama korkuyorum. Ve ben bu korkuya engel olamıyorum.
"Onu aramalısınız efendim."
Jarvis'in sesiyle düşüncelerinden sıyrıldım.
"Korkuyorum Jarvis. Uzun zaman oldu. Artık beni istememesinden korkuyorum."