Bu bölümü sedaderya1234 bebeğime ithaf ediyorum. Yardımların için çok teşekkür ederim🧚🏻♀️♥️
"Biliyor muydun?!?!"
"Bilmiyordum."
"Bana yalan atma Rogers. Biliyor muydun?"
"Evet...."
Tony'nin gözlerinde gördüğüm şey.... Lanet olsun! Hayatımda hiç bu kadar zorlandığımı hatırlamıyordum. Onu... Onu hayal kırıklığına uğratmıştım. Onu... Tony'i... Benim Tony'mi.... Hayatımdaki en değerli varlığı...
''Tony...."
" Sen!..."
"Tony yalvarırım dinle beni. Düşündüğün gibi değil. Lütfen dinle beni."
Gözlerinde gördüğüm şey saf acıydı. Bunu ona ben yaşattım değil mi? Şimdi, lanet olası yerde bu acıyı ona ben yaşattım.
"Sen!.. Onu benden daha mı çok sevdin?"
Gözlerinin içine yalvararak bakıyordum. Beni anlamasını umuyordum. Beni anlardı o. Her zaman anlamıştı. Tanrım! Lütfen anlasın beni. Yalvarırım...
"Tony... Tek sevdiğim sensin. Lütfen beni dinle."
"Sana inanmıyorum."
Tam cevap verecekken Tony'nin sendelemesiyle elimi ona doğru uzattım. Ama o kendini toparlayıp bedenini benden geri çekti hemen.
"Dokunma bana!"
"Tony."
Ellerini kaldırdı hemen. Bir iki adım geriledi. Benden korkuyordu. Güvendiği, aşık olduğu adamdan korkuyordu. Haklıydı da. Ona söylemeliydim. Gerçeği ondan saklamamalıydım.
Benden uzaklaşıyordu. Sevdiğim adam hem benim yüzümden acı çekiyor hemde benden uzaklaşıyordu. Bir adım daha attım sevdiğim, bu dünyada aşık olduğum tek adama.
"Benden korkuyor musun Tony?"
Gözyaşları içinde fısıldadı.
"Korkuyorum. Senden korkuyorum Steve. Hani mezarıma bir toprakta sen attın derler ya. İşte sen onun 1000 katını düşün. Beni neredeyse mezara gömdün sen Steve. Bana güvenmedin. Seni sevmiştim. Lanet olsun, seni hala seviyorum. Ama olmaz Steve. Bu... Bu olmaz. Ne kadar sevsemde korkuyorum."
"Tony..."
"Sus! Onun için yapamayacağın şey yok senin. Neredeyse beni harcıyordun sen! Söylesene! Nasıl güveneceğim sana şimdi? Bir gün reaktörümün üstünde senin kalkanını görmeyeceğim ne malum? Kalkanını bana hayat veren kalbime saplamayacağını nerden bilebilirim? Söylesene!"
Çaresizlikle fısıldadım.
" Öyle bir şey olmayacak. Tony, lütfen sevgilim. Sadece dinle."
Başını hayır anlamında salladı. Bir eli yanına düşmüş diğer eliyle kolunu sıkı sıkı tutuyordu. Kriz geçiriyordu. Benim yüzümden...
Acıyla fısıldadı tekrardan.
"Olmaz. Bunu yapamam. Annem... Steve annem... Lanet olsun! Yaklaşma. Sakın bir adım daha atma. Onunla git. Geçirdiğimiz günler hatırına bir şey yapmayacağım ona. Sırf senin için. Ama sakın, sakın karşıma çıkma bir daha."
Bu...bu olmazdı ki. Tony'siz yapamazdım ben.
"Tony bunu benden isteme. Seni seviyorum. Lütfen... Seni gerçekten seviyorum!"
