ᴀᴅᴏʀᴇ yᴏᴜ - ᴊɪᴋᴏᴏᴋ

༄ Babacığımın sütü

Uyarı!!

Smuta yakın sahneler vardır!!

࿓࿓࿓࿓࿓࿓࿓࿓࿓࿓࿓࿓࿓࿓࿓࿓࿓࿓࿓࿓࿓࿓࿓

'Artık bana sevgilim diyebilirsin.'

Jimin sevgilisinin koynuna yaslanmış birlikte koltukta uzanıyorlardı. Jungkook'un yeni evindeydiler. 'Aşkım?' 'O da olur. Herhangi bir sevgi sözcüğü ile seslen yeterki. Ağzından çıkan her sözcük kabulümdür.'

Jungkook kıkırdayan bedene yaklaşmış dudaklarından öpmüştü. Giderek derinleşen öpücük Jimin'in kucağına çıkmasıyla başka bir boyuta atlamış sürtünmesiyle inlemişlerdi. 'Yaramaz kedicik.' Jimin, jungkook'un elini tutup elbisesinden göğsüne koydu. Sıkınca inlemiş dudaklarını ısırmıştı. Bir eliylede iç çamaşırı üzerinden penisini okşuyordu. Kucağında kıvranan beden hoşuna gitmişti jungkookun.

Jimin jungkook'un eline sürtündü. Şuan tek istediği onu çekmesiydi. Ama jungkook ilgilenmek yerine sızlanan bebeği dinlemeyi daha çok seviyordu. Ona yalvarması haz veriyordu. 'H-hadi ama dokun kook.' 'Sürtünmeye devam et güzelim.' Bir yandan göğsünü sıkan eller bir yandan penisine değen ve sürtünen beden ortalık şuan yanıyordu. Daha doğrusu Jimin alev almıştı. Boşalmak istiyor ama kook ona yardımcı olmuyordu. Elbisesinin eteklerinden tuttuğu gibi üzerinden çıkardı.

Sütyenin kopcasini çıkarmadan üzerinden hızla çıkardı. Jungkook sırıtarak bakıyordu karşısındaki zor durumda olan sevgilisine. Soyunmuştu bile şimdiden. O gerçekten mart ayı gelmiş kediler gibi davranıyordu. Pantalonu üstünden penisine sürtünmeye devam etti küçük beden. İki eli çıplak göğsü tutan jungkook'un ellerinin üstündeydi. 'K-kook ahhhm!'

'Kendi kendine boşalmanı izlemek istiyorum.'

Jimin ince iç çamaşırının üstünden penisini  çıkartıp tek eliyle çekiştirmeye başladı. Titreyen eli ve kayan gözü gelmesinin yakın olduğunun işaretiydi. Aynı zamanda sürtünmeye devam ediyor küçük küçük inliyordu. Jungkook'un büyük penisi dar duvarları içinde olsaydı da zevkin doruklarını yaşarken boşalsaydım dedi içinden. Ama karşısındaki beden sadece pür dikkat hareketlerini izliyordu. Göğsünü sıkmaktan başka yaptığı bir şey yoktu.

Jimin hızlandı ve daha sesli inlemeye başladı. Sadece düşündü büyük penisin içinde oluşunu. Zıpladı, sürtündü ve kendini çekiştirmeye devam etti.

Kafasını geriye atıp ve jungkook'un ismini inleyerek tişörtüne akıttı menilerini. 'Ahh bu çok iyidi! Sen az önce naptın öyle sevgilim.' Yorulan beden jungkook'un üzerine geri yattı. 'Sadece seni düşündüm.' Jungkook doğrulup kucağındaki bebeği ile odasına gitti. Banyoya geçip yere bıraktı onu. Üzerindeki tişörtü çıkarıp kirli sepetine attı. Sonrada miniğini soyup duşa kabine girdiler. 'Güzel bir duş alalım. Söz akşam sana istediğinden daha fazlasını vereceğim.'

...

Jungkook ve Jimin ateşli geçen gecenin ardından sabah okula birlikte gitmişlerdi. Artık evleri yan yana olduğu için hep birlikte gideceklerdi. El ele bahçeden geçtiler. Emma Jimin sınıfa gelince hemen yanına gelmiş gördükleri hakkında konuşmak istemişti. 'Sen ve Jungkook sevgili misiniz?'

'Evet?' Jimin parmağındaki yüzükle oynarken Emma' ya bunu bana o aldı demeye çalışıyordu. 'Inanamiyorum. Sadece iki haftadır burdasın ve... ve siz sevgilisiniz. Doğruyu soyle büyücü musun sen?'

'Sadece Jimin etkisi canım.' 'Senden korkulur vallahi.' Emma yanından gidince kendi kendine gülümsedi Jimin. O da bilemezdi ki aşık olacağını. Hele bu kadar zor birine. Ama jungkook yanında değişiyordu. Başkalarına davrandığı gibi davranmıyordu kendisine. Daha nazik, cömert, aşk doluydu.