HAYAT

25 (DÜZENLENECEK)

-İki kardeşin arasını mı bozmak istiyorsun Hayat?

Kadın gülerek Buse'ye doğru yaklaştı. Dudaklarını aralayarak karşısındaki kadına baktı.

-Sence bunu ben mi yaptım ya da yapıyorum? Tüm suçlular diğerleri değil mi sana göre? Hadi diyelim öyle. Herkes suçlu olsun. Peki sen oğlunun hayatını bir kez mahvetmişken yeniden mi mahvetmek istiyorsun? Sence bu da suç değil mi?

Buse yerinde rahatsız olduğunu belli edercesine kıpırdandı. Hayat önüne bırakılan kahveden içmeye devam etti.

-Eğer sen durmazsan bende durmam. İkisinin arasını bozmak mı bu inan zerre umrumda değil. Çünkü o minik bebek ikisinin arasından daha önemli. Senin hayatından da.

Kahveyle birlikte getirilen su bardağının eliyle yoklayarak ayağa kalktı. Umrunda olmadan Buse'nin başından aşağıya döktü.

-Bu da yıllarca beni kandırmanın bedeli olsun.

Hayat oradan uzaklaşırken, Buse arkasında öylece kalakalmıştı. Tam da hak ettiği gibi.

————————————————————————

-Evet bu akşam için hazırlamanızı istiyorum. İki üç gün kalmayı planlıyoruz. Ona göre hazırlayın. Evet.

Yanına doğru gelen kadınla telefonunu kapattı. Arabadan inerek kadına doğru bir kaç adım gitti. Gülümseyerek ellerini cebine soktu ve kadının gelmesini bekledi.

-İşlerin bitti mi?

Kadın adamın yanına varınca adama sıkıca sarıldı. Genç adam kaşlarını çatarak ellerini cebinden çıkardı ve ona sarılan Hayat'a sarıldı.

-Bir şey mi oldu? İyi misin güzelim?

Kadın kafasını yavaşça sallayarak onayladı. Gülümseyerek geriye doğru çekildi. Adamın yüzüne tek kaşını kaldırarak baktı.

-Ne yani sana sarılmam için bir şey mi olması gerekiyor?

Savaş gülerek başını hafifçe yere eğdi. Sonra tekrardan kadının gözlerine baktı. Hayat'ın elinden tutarak kendine doğru çekti. Diğer eliyle kadının belini kavradı.

-Tabi ki gerekmiyor.

Kadının alnına küçük bir öpücük kondurdu. Belindeki elini çekti. Kadının elinden tutmaya devam ederek arabaya doğru ilerledi. Kapıyı açarak kadına doğru döndü.

-Hadi artık gidelim.

Hayat adamın elini bırakarak arabaya bindi. Savaş arabanın kapısını kapatarak kendi tarafına doğru ilerledi ve bindi. Hayat adamın arabaya binmesiyle ona doğru döndü. Gülümseyerek arkasına yaslandı.

-Peki nereye gidiyoruz Savaş Bey?

Savaş arabayı çalıştırdı.

-Orası sürpriz Hayat Hanım.

Yol boyunca birbirleriyle sohbet etmeye devam ettiler. Sonunda Savaş'ın bahsettiği yere geldiklerinde aynı anda arabadan indiler. Oldukları yerden denizin sesi duyuluyordu.

-Burası çok güzel.

Kadın etrafa bakınırken adam kadının yanına geldi ve kadını kucağına aldı. Hayat beklemediği için korkuyla adamın boynuna sarıldı.

-Ayağındaki topuklularla burada yürümen zor olacak.

Savaş gülümseyerek kadınla birlikte taşlı yoldan deniz kenarına doğru ilerledi. Yol bittikten sonra deniz kenarına ulaşacakları son basamakları indi. Kadını kucağından indirdi. İkisi de ayakkabılarını kenara bırakarak kumun üzerinde yavaşça yürümeye başladılar.