1

11K 426 40
                                    

Gökyüzü yeni yeni aydınlanırken Hayat evde çayından yudum aldı. Kocasını bekliyordu geceden beri. Ama adam gelmemişti. Sandalyesine daha çok yaslandı. Tüm evi gezmişti. Sıkıntı tüm yüreğini kaplıyordu. Yüreği sıkıştı. Ya ona bir şey olduysa? 

Arel Aslan. Ona çok uzaktı. Ama kadın 4 yıllık evliliğin sonucunda ilk başta sevmese de adama aşık olmuştu.

"Bizim ilişkimiz abi-kardeşten öteye geçmeyecek"

Bunu o demişti. Arel Aslan. Ama o buna uyamamıştı. Hikaye gibi gelse de. Gerçekte olamayacağını düşünseniz de. Hayat mavi gözlerini önünde ki telefonuna sabitledi. Düğün fotoğrafları  yoktu bu evde. Aşkı yansıtan fotoğraflar da yoktu. Aslında bir karede oldukları en fazla 10 tane fotoğrafları vardı. Hepsi de resmi iş yemekleri.

Ama o adamın uyurken fotoğraflarını çekmişti. Ya da yemekler de uzaktan. Arel'in bundan haberi yoktu. Gözleri doldu. En azından arasa da içi rahat etse bu bile yeterdi.

Kapının açıldığını duydu. Hızla ayaklandı.

-Arel sen mi g...

Adam daha doğru düzgün yürüyemiyordu bile. Hızla kolundan ona destek oldu. Tamam kilosu 60,boyu 1.72 idi. Ama kilosu 76,boyu 1.89 olan bu adamı da taşımak kolay değildi.

-Arel gel otur şuraya...

Arel elindeki ceketi yere düşürürken bir şeyler sayıklıyordu. Ama kadın anlayamadı.

-Arel hadi...

Sonunda onu koltuğa bıraktığında yere düşürdüğü ceketi aldı ve onun yanına bıraktı. Yavaşça mutfağa gitti. Yine içmişti belli idi. Kahve hazırlarken neden bu halde olduğunu ona sormak ile sormamak arasında kalıyordu. Gözleri doluyordu. Daha doğru düzgün konuşamıyorlardı bile. Boş hayaller kurma demişti o ama Hayat çoktan kurmuştu yani adam geç kalmıştı bunu demek için.

Kahveyi bardağa koyduktan sonra salona götürmek için eline aldı. Uykusuzluk başının dönmesine sebep oldu bir an. Gözlerini kapattı. Önce Arel'i ayıltmalı idi.

Salona geldiğinde sehpanın üzerine bıraktı kahveyi. Kocasını uyandırmalı idi.

-Arel...hadi uyan.

Arel gözlerini açmaya çalıştı. Ama başarılı olamadı. Kadın adamın suratının kıpkırmızı olduğunu daha yeni fark ediyordu. Elleri ile alnına dokundu. Yanıyordu.

-Arel! Hadi kalk ateşin var!

Kolundan tutup az önce ki gibi taşımaya çalıştı ama başarılı olamadı. Çünkü adam kalkmak istemiyordu.

Kalbi sıkıştı. Bu saate kadar gelmezse ve içerse olurdu tabi bu. Hem ne diye bu kadar çok içmişti!

Annesinin ona yaptığı gibi bir tane bezi soğuk su ile yıkadı. Yanında da bezi yıkamak için su kabı götürdü. Geldiğinde adam yine bir şeyler fısıldıyordu.

-Ah be adam!

Bezi yavaşça alnına bırakırken adam bileğinden tuttu ve kendine doğru çekti. Gözleri sonuna kadar açılırken kalbini kontrol edemez oldu. Neden hep böyle oluyordu yanında!? Neden? Hemen kanıyordu ona.

-Ne yapıyorsun sen!

Sesi o kadar kızgın ve sert çıkmıştı ki. Kalbini çiğneyip geçiyordu da haberi yoktu.

-Ateşin vardı bende...

Arel tüm evi inletecek bir kahkaha attı.

-Sana bana dokunma demedim mi?

HAYAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin