Hayat elinde ki silahı doğrulttu. Tek gözünü kapattı. Derin bir nefes aldı. Tebessüm etti.
-Beni bu hale getiren sizdiniz.
Silah sesi tüm alanda yankılandı. Siyah topuklu ayakkabı sesi uzaklaşırken binanın kapısı kapandı. Bir yanıp bir sönen o ışık kapandı. Karanlık bir nefes kadar yakındı artık.
~~~
Araf ,Gece ile gezen kadına baktı. Sarı saçları etrafa savrulurken yüzünde ki tebessüm oğlunun gülümsemesine sebep oluyordu. Elinde ki bardağı masanın üstüne bıraktı. Gece Hayat sayesinde annesinin yokluğunu hissetmiyordu.
Ayaklarında ayakkabısı olmadan kucağında Gece ile geziniyordu Hayat. Bir şeyler anlatmaya çalışan yüz ifadesi ile bakıyordu Gece bebek. Bu tablo adamın gülümsemesine sebep oldu.
Hayat'a karşı çok şey borçluydu.
~~~
Savaş Demirel kahvesinden bir yudum aldı. Elinde ki bardağı yavaşça yerine geri bıraktı. Çizimlere tekrar göz atarken kapısının tıktıklanması üzere kafasını hafifçe kaldırdı.
-Gir.
Sekreteri içeriye girdi. Endişeli surat ifadesine karşın adam arkasına yaslandı.
-Efendim Adnan Aslan geldi.
Duyduğu isimle yüzünde ki gülümseme soldu adamın. Odasına vuran güneş ışığı bulutlarla kaybolurken gözlerine öfke doldu.
-Gelsin.
Ellerini yumruk haline getirdi.
~
Karşısında oturan yaşlı adama baktı. Mavi gözleri siyaha bürünürken içinde ki kini kusmak istiyordu adam.
-Bu şekilde mi intikam alıyorsun? Aslan olamadığın için mi?
Savaş tek kaşını kaldırdı.
-Soy adınız için mi kullanacaktım Hayat'ı? Beş para etmez soyadınız için. Gerçekten mi? Aslan olmak istediğimi nereden çıkardınız? Demirel olmak emin olun sizin soyadınızı taşımaktan daha değerli.
Adnan Aslan gülümsedi. Karşısında o zamanlar terk ettiği küçük çocuk hâlâ duruyordu.
-Benim kanımı taşıyorsun ama aynı annen gibisin. Onun gibi aklını kullanmıyorsun.
Savaş tepkisizce yaşlı adama baktı. Annesini sömüren, çocukluğunu çalan o adama.
-Kanınızı taşıyor olmam sizin gibi aşağılık olmamı gerektiriyorsa kendi kafama kendim sıkarım. Kanınız sizinle bağım olduğunu göstermez çünkü ben asla sizin oğlunuz olmadım.
Adnan Aslan kaşlarını çattı. Bu günün geleceğini biliyordu içten içe. Gelmişti işte. Savaş tamda karşısında duruyordu. Hesap sorarcasına bakıyordu ona.
-Senin bu aile de yerin hiç olmadı. Annen seni doğururken ne düşündü bilmiyorum. Para için olduğunu tahmin etmek zor değil ... sana Hayat'tan uzak durmanı göstermeden önce aklını topla ve buradan kendin git.
Adam ayağa kalktı. Odadan çıkarken Savaş ellerini kafasına götürdü. Gözünden bir damla yaş akarken tüm yaşadıkları gözlerinde canlandı. Masada bulunan her şeyi yerle buluşturdu. Savaş'ın tek derdi bu adamı, soyadını, ailesini paramparça etmekti. Zamanında annesine yapılanların intikamını almak istiyordu. Alacaktı da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT
Romance(Yazım hataları veya karışıklıklar olabilir. Bölümler ilerledikçe beraber kurtulacağız karmaşadan.) Duygular tükenirdi. İnsanlar duyguları yemek gibi yiyip bitirebilirdi. Aşk biterdi. Ama sevgi asla! Peki onların arasında ki aşk mıydı sevgi mi? Arel...