Sea. Sinirliyim çünkü dün bölüm yüklemiştim ve silindi. Tam krizlik. Delirdim zaten. Sonra oturdum o kadar ödevin içinde tekrar bölüm yazdım, değerimi bilin. Ama bu bölümü dün yazdığımdan daha güzel yazıdm bence. Umarım bu da silinmez. Yorumlarınız için teşekkür ederim, lütfen yorum yapmaya devam edin. Sizi seviyorum.
İyi okumalar!
***
‘’Evet Mine, Zayn’de kalacağım. Çünkü çok geç oldu. Hayır bir şey yapmayacağım çocuğa. Hapşuğğğğ. İyiyim iyiyim korkma. Yarın okula gitmeyeceğim. Yaralarım iyileşene kadar. Sen git tabi. Hadi bay!’’
Mine ile konuşmamızdan Türkçe olduğu için bir gram anlamayan Zayn bana garip garip bakıyordu. Ona sırıttım ve koltukta yanında oturdum.
‘’Fotoğrafı Twitter’da paylaştım.’’ Dediğinde sırıtmam gülümsemeye döndü. Az önce, beni gıdıklamalarının arasından benim burnumdaki mor koca nokta ve onun yanağındaki siyahlıklar ile mükemmel bir selfie çekilmiştik. O fotoğrafı ömrüm boyunca saklayacaktım.
İzlemek için The Last Song’u seçmemiz üzerine Zayn filmi taktı. Reklamlar geçerken yanıma oturdu.
‘’Miley Cyrus’un tek izlemediğim filmi sanırım.’’ Dediğinde aklıma gelen şeyle sırıttım.
‘’Hannah Montana’yı izliyordun yani?’’
‘’Favorimdi.’’ Bunun üzerine ikimiz de güldük. Hayatımda gördüğüm, gülüşü en mükemmel olan insan. Kesinlikle.
‘’Baksana Mira, sesin değişik geliyor. İyi misin?’’
Kafamı olumlu anlamda sallarken boğazıma gelen kaşıntıyla öksürdüm. İyi değilmişim. Zayn bana garipçe bakarken filme döndüm. Miley ekranda gözükmüştü. Film ilerlerken, mısırı bir kendi ağzıma atıyor bir de Zayn’e veriyordum. O da kıkırdayarak çiğniyordu. Bu çok sevimliceydi. Tam sevgili gibiydik!
Hem de onun nişanlısı varken. Tam bir sürtüksün Mira.
İç sesim bana sürtük derken, sanki onu kanıtlamak ister gibi televizyondaki Miley kızın arkasından aynısını söylemişti. Şey, sanırım bu evrenin bana iç sesin haklı demesi gibiydi.
Ben Zayn’i Perrie’den daha çok seviyorum iç ses.
Bunu nereden bilebilirsin? Perrie’nin sevgisinin büyüklüğü hakkında ne yorum yapabilirsin ki?
Ya bir tek benim mi iç sesim bana düşman, yoksa sizde de öyle mi?
Mesela Zayn ölümle boğuşurken, Perrie makyaj tazeliyordu. Yine de onun sevgisi hakkında bir bilgim yok, haklısın. Ama kendi sevgimin büyüklüğünü biliyorum. Benim ona olan sevgim yemek olsaydı, dünya doyardı. Bilmem anlatabildim mi iç ses?
Tamam tamam susuyorum. Seninle tartışmaya girilmez.
İç sesimi yenmenin mutluluğuyla gülümsedim.
‘’Bu filmi seviyorum.’’ Dedim Zayn’in ağzına mısır koyarken. Çiğnedikten sonra muzipçe yanıtladı.
‘’Miley’in olduğu her film güzeldir. Kadın seksi!’’
‘’Hey!’’ deyip omzuna vurduğumda kahkaha attı. Ben gülüyor muyum Zayn?
‘’Tamam tamam sakin. Sadece şakaydı.’’ Dediğinde gülümsedim ve filme döndüm.
O sırada ekranda Will vardı. Yani Liam Hemsworth.
‘’Yalnız bu Liam Hemsworth da baya yakışıklı.’’ Dedim ağzıma mısır atarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Didn't Happen / ZM
FanfictionEla veya kahverengi. Gözlerinin rengi bunlardan biri işte,çözemiyorum. Tek bildiğim baktıkça daha bir aşık oluyorum, daha bir bağlanıyorum. Peki ya gülüşü? Gözlerinin kısılması, dilinin dişlerinin arasına yerleşmesi ve o muhteşem melodi. Sanki o gül...