| DH - 34 | In Another Life |

3.9K 254 57
                                    

Ahey ahey ahey djamdjşajsks Bu bölümü çok seveceksiniz, benim ismim Deniz ise çoğunuzun favori bölümü olacak ksmshösk Çünkü benim favorim dkwmdjöajs Ya çok güzel oldu dıamdjlaıs Bunlar hep Aycan etkisi xkqödılajs Ya dayanamayacağım ben. Okuyun, sonra en alttaki yazıyı da okuyun.

Bu arada bahsedilen şarkı Katy Perry - The One That Got Away

İyi okumalar!

Yan koltuğa sinmiş bir şekilde Zayn'i izliyordum. Bir eli direksiyonu sıkıca tutuyor, diğer eli dudaklarıyla oynuyordu. Saçını açmış, sağa yatırmıştı. Zaten nefes kesici olan görüntüsü, takım elbiseyle daha iyi olmuştu. Heyecanlıydım ve yaklaşık on dakikadır tek yaptığım büyülenmişçesine Zayn'i incelemekti.

"Nereye gidiyoruz?" Diye sordum heyecanım biraz bastırılınca önüme dönerek.

"Biraz daha izleyebilirdin, niye döndün?" Sesinden gülümsediğini anlayabilmiştim. Hemen utanan o kızlardan değildim ama bu utandırıcıydı! Çocuğu on dakikadır kesiyordum ve farkındaydı. Her zaman yaptığım gibi saçlarımın yüzümü kapatması için kafamı eğdim. Ama hafiften gülümsüyordum. Senindeki ukala ton cidden şirinceydi.

"Seni utandırmayı seviyorum." Dediğinde saçımın bir kısmını elimeme alıp gözümün önünden çektim ve tek gözümle ona baktım. Kırmızı ışıktaydık ve o da bana bakıyordu. Takım elbise içindeyken ve bu kadar kusursuzken bana bakması ölme sebebim olabilirdi. O bu halime gülerken ben de gülümsedim ve "Neden?" Diye sordum. Bir süre durdu, bana baktı.

"Saçını öne eğip yüzünü kapatırken çok sevimli oluyorsun." Bunu der demez önüne dönüp arabayı çalıştırdığında hızla atam kalbim, büyüyen gözlerim ve ben başbaşa kalmıştık.

Benim sevimli olduğumu mu düşünüyordu?

Yani bu hareketi yapınca sevimli oluyordum? Ahey ahey ahey! Nefes almaktan çok bu hareketi mi yapsam acaba?

Yüzümdeki koca gülümsemeyi dışarıyı izleyerek göstermemeye çalıştım. Nereye gideceğiz bilmiyorum ama bu hastane yoluna benziyor. Tahmin ettiğim gibi hastanenin önüde durduğumuzda Zayn'e döndüm.

"Bir şeyin mi var?" Diye sordum endişeyle.

"Hayır, iyiyim."

"Yoksa ilik konusunda haber mi var?" Bunu öyle heyecanlı sormuştum ki, sesimden resmen ölmek istemediğim anlaşılıyordu. Zaten kim ölmek isterdi ki? Zayn'in yüzü bir an düşse de tekrar gülümsemeye çalıştı.

"Yok. Buraya birilerini ziyaret etmeye geldik." Benim de yüzüm düşmüştü ama kafamı salladım ve arabadan indim. Zayn de inip geldi ve elimden tutarak beni hastanenin diğer kısmına doğru çekiştirmeye başladı. Elimden tutmasıyla tüm vucüduma yayılan o ilginç şey titrememi salladı. Tanrım! El ele tutuşuyorduk!

"Zayn magazinciler-"

"Bugün peşimizde dolanamazlar. Preston halletti." Bana döndü ve dudaklarını yaladı. Sakinim.

"Bugün, nasıl davranmak istiyorsan öyle davran. Ben de öyle yapacağım." Gülümseyip döndüğünde önümde olmasına ve görmeyecek olmasına rağmen aptalca kafamı salladım. Hala biraz da olsa titriyordum ve kalbim neredeyse boğazımda atıyordu. Hastanenin arka tarafına gittiğimizde orta boyda bir ev gibi bir şey gördüm. Hastanenin başka bir kısmı olmalıydı. Zayn beni oraya götürürken etrafı inceledim. İçeriden kahkaha sesleri geliyordu. Zayn'in yüzündeki tebessüme karşı bende tebessüm ettim. Resmen üstümüzde gece elbiseleri gibi sayılabilecek şeylerle hastaneye gelmiştik.

Bir kapının önünde durduğumuzda Zayn elimi bıraktı. Bir soğukluk hissetmiştim. Zayn kapıyı çaldığında güler yüzlü bir bayan açtı.

Didn't Happen / ZMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin