Didn't Happen / ZM

| DH - 09 | Edward |

Merhabalar, merhabalar.Bölüm yükledim wuhhuuuuu :D Güzel olduğunu düşünüyorum. Dün Teog açıklandı, umarım herkes iyi almıştır. Ben bir yanlış, neyse hava atmayacağım djhsddjhs 1K olduk! I am happy! So happy! Hepinize çok teşekkür ederim. Ama okuyanlar, lütfen vote verin. Lütfen. Lütfen! Ben burada ezberlemem gereken bilmem kaç asiti ezberlemeyip bölüm yazıyorum, vote yok! Tek ezberlediğim elma-malik asit. O da Zayn sayesinde :D Neyse umarım hoşunuza gider. İlayda kanka Edward'ı seninki yaptım, kızma. Zaten kaçcaz biz değil mi? jbhjvfghvfg Çok konuştum ben ya :D

İyi okumalar!

***

İnsanlar bana göre kısıtlı zamanlarda ciddi anlamda mutlu olur. Felsefe falan yapmayacağım. Şuan öylesine mutluyum ki, bunu içimdeki Zayn sevgisiyle bağdaştırabilirdim. O kadar fazla, o kadar anlamlı, o kadar gerçek bir mutluluktu bu. 

Karşımda gülmekten yorgun düşmüş çocuklara baktım ve tekrar gülümsedim. Niall ile Louis o kadar iğrenç espri yapıp, gülmüştü ki yorgunluktan konuşamıyorlardı. Harry, Mine ile konuşuyor, Zayn ve Liam mükemmel(!) kız arkadaşları hakkında hararetli bir konuşma yapıyorlardı. Ama şuan hiç mutluluğumu bozmak istemiyordum. Zaten isimlerini bir kere falan duymuştum, ne konuştuklarını bilemezdim ve bilmek istediğim de söylenemezdi. 

Yine de, garip giden bir şeyler vardı. Neden milyonlarca hayran içinden beni seçtiklerini anlayamıyordum ve bunu sürekli düşünmeye engel olamıyordum. Zayn ile çarpıştım, sonra Louis ile en yakın arkadaş gibi bir şey oldum, sonra doğum gününe gittim ve benim evime geldiler. Fikri bana danıştılar, video günlüğünü bana çektirdiler. Bu, ister istemez şüphelenmeme sebep oluyordu. Birden şansım mı açıldı? Peki bu mutluluk bozulacak mı? Garip hissediyorum, ama iç sesim susmamı söylüyor. Niall'ın heyecanlı sesiyle düşüncelerimden çıkış yaparak ona döndüm. Kesin yeni bir espri bulmuştu.

''Mira!'' 

''Efendim, Niall?'' Her zamanki gibi gülümsüyordum çünkü onlara bakarken gülümsememek mümkün değildi. 

''Geçen gün bize misafir geldi. Bilgisayar çalışıyor mu dedi. Ben de dedim ki, ''Hayır, ev hanımı.'' '' 

Bu söylediğine Louis ile kahkaha atmaya başladılar. Bende bu hallerine kıkırdamaya başladım. Zayn ve Liam onlara 'Az ötede yaşayın' dercesine bakıyordu ve bunun üzerine kıkırtılarım kahkahaya döndü. Kapı çaldığında sipariş ettiğimiz pizzaların geldiğini anladım.

''Ben bakarım.'' Diyerek kapıyı açtım. Altı kutu pizzadan yüzü gözükmeyen adama kıkırdadım ve pizzaları elinden alarak kapının yanındaki küçük masanın üstüne koydum. Adam bir büyük boy pizza kutusuna bir bana bakıyordu. Bu kadar pizzayı nasıl yiyeceğimi merak ediyor olmalıydı. Para ödedim –çok büyük bir miktar, birkaç gün yemek yememeyi düşünüyorum- ve içeri geçtim.

Bir kutuyu komple Niall'a verdiğimde gözlerindeki parıltıya kıkırdadım. Diğer çocuklara da kutuları teker teker verdim ve Mine ile ortak yiyeceğimiz dev gibi pizzayı açtım. Kesinlikle tek başıma bitiremezdim!

''Eğer gelmeden önce bana haber verseydiniz, güzel Türk yemekleri yapabilirdim.'' 

''Sürpriz yapmak istedik. Çünkü bizi gördüğünde olan tipin çok hoş.'' Dedi Louis pizzasından bir dilim çekip kıkırdarken.

''Hey! Bu çok acımasızca!'' 

Liam tatlı bir gülümseme ile pizzasını yiyor, Niall dünyayı umursamıyor, Zayn sırıtarak bir bana bir Louis'e bakıyor ve Harry ile Mine ellerinde pizza dilimleri, dünyadan habersiz konuşuyorlardı. Yüz ifademin nasıl olduğunu bilmiyordum ama onların hoşuna gidiyorsa sorun değil.