| DH - 14 | What A Pity, Isn't It Mira? |

4.8K 315 58
                                    

Merhaba.Ödevimi biraz erteleyerek yeni bölüm yazdım.Öncelikle şunu söylemek istiyorum.Ben usta bir yazar değilim.Ben sadece 14 yaşındayım ve 8.sınıfım.Elimden gelenin en iyisini yazmaya çalışıyorum,yapabildiğimin en iyisini yapıyorum.Beğenip beğenmemek size kalmış ama yazarlığım konusunda hakaret etme hakkına kimse sahip değil.Benim nefes alacak vaktim yokken,burada bölüm yüklüyorum.Lütfen bu emeğimi boşa çıkarmayın.Umarım beğenirsiniz.Finale en fazla 10 bölüm falan var.Sad Song'a da ne zaman bölüm yüklerim,bilemiyorum.Ama mutlaka yükleyeceğim.Voteleri eksik etmeyin!

İyi okumalar!

***

''Biraz hasta gibi davranır mısın Zayn?'' dedim kahkahalarımın arasından.Uyandığından beri,saçma sapan mimikler yapıyor, 'Küçük tavuk,büyük tavuğa ne demiş? Anne.' Gibi espriler yapıp,kalp krizi geçirmemi sağlayan kahkahalar atıyordu.Her ne kadar gülsem de,boğazımda bir şey vardı ve zar zor nefes alıyordum.Yani huzursuzdum.Başım da ağrıyordu ama tüm bunları,hayatımın anlamının ölümden dönmüş olmasına veriyordum.

''Hiç bana göre değil.'' Dedi ve sırıttı.''Aynanız var mı?''

İşte beklediğimiz an.Saçının halini görürse,kesinlikle delirebilir.Hiç birimiz sesimizi çıkarmazken biri cırtladı.

''Aşkımmm bende var,dur çıkartayım.''

Aşkımmış.Senin aşkın değil o.Benim aşkım.Sadece bundan haberi yok.Pislik kız.

''İşkimm bindi vir,dir çikirtiyim.'' Kısık sesle Perrie'yi taklit ettiğimde,yanımdaki tekerlekli sandalyede oturan Niall kahkaha atmaya başladı.Nasıl özlemişim be.Yok böyle bir tip.Gel de sevme.Bak nasıl,kafasını geriye atıyor.Bak gözlerinin yanı nasıl da kırıştı.Ayy kurban olduğum.

''Neye gülüyorsun İrlandalı?'' dedi Liam yüzünde bir gülümsemeyle.

''H-hiç.'' Su doldurup Niall'a uzattığımda eline aldı ve sırıtarak içmeye başladı.Gülümsemesi,hepimize bulaşmıştı.Perrie'nin elindeki aynayı alan ve az sonra çığlık atacak Zayn'e de.

Aynayı yüzünün hizasına getirdi.Ve 3-2-1!

''Bu saçın hali ne böyle?! Niye kimse söylemedi?!'' Hızla saçını düzeltirken kıkırdadım.Şu sevimliliğe bak! Al,yanaklarını,ağzını,yüzünü,burnunu ısır.Al poşetle,sakla.

''Bence gayet havalısın Zayn.'' Dedi Harry gülmemek için dudağını ısırıp kalbimin durmasını sağlarken.Biraz daha bu ortamda kalırsam,cidden öleceğimi düşünüyorum.Dudağını ısırma Harry.Yapma Harry.Ben gencim Harry!

''Susun konuşmayın! Şu saçı düzeltmeme yardım edinnn!'' diye bağırdı.Havalı ve kötü çocuk Zayn,kesinlikle yok olmuştu.Kıkırdayarak ona yaklaştım ve elimi son derece uzamış saçlarına götürdüm.Düzeltmeye çalışırken,kalbimin atışı zirve yapmıştı.

''Bence artık kestirmelisin Zaynie.'' Dedim saçını yana yatırırken.Kalkmış saçları da onların arasına katmaya çalıştım.

''Rampaya geri dönmek istemiyorum.'' Dedi sessizce.O arada saçını yapmayı bitirmiştim.Geri çekildim.

''O zaman başka bir şey yaparsın.Neyse,beğendin mi?'' dedim o aynaya bakarken.Yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi.Kalp ritmimi değiştiren bir gülümseme.

''Kesinlikle mükemmelim.'' Kahkaha attığımda,Perrie'nin sinirle tırnaklarındaki ojeyi kemirdiğini gördüm.Üzgünüm tatlım,ben Mira isem;Zayn senin olmayacak.

Şuan odada Harry,Niall,Louis,Liam,Zayn ben ve Perrie vardı.Yaser ve Trisha,Zayn'in zoruyla eve gönderilmişlerdi.Çocuklar da gidip,gelmişti.Kapı açıldığında içeri doktor girdi.Bizlere gülümsedi ve Zayn'in yanına doğru ilerledi.

Didn't Happen / ZMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin