Sıkıcı günlerden biriydi evde oturuyordum. Dışarıda adamlarım doluydu ben ise evin içinde tek başımaydım.
Yalnızlık iyi geliyordu.
Dışarıda adamların olduğu için güvendeydim, ya da beslenme ihtiyacım için olan yemekler vardı. Dolabımda bir ton giysi vardı ve istediğimi istediğin an alabileceğim, sahip olabileceğim kadar param vardı.
Ama neden içimde bir mutsuzluk vardı.
Yalnızlık aslında iyi gelmiyordu, istediğim biri vardı. Sahip olmak istediğim tek bir şey vardı. Ona da sahip olamıyordum.
>***<
Saat 13:40'tı. Güneş elinden geldiğince sıcaklığını gösteriyordu. Sabahları ılık bir hava akşamları ise çok soğuk oluyordu evimin bulunduğu yer. Ben salonda kitabımı okurken adamlarımdan biri yanıma geldi.
"Kang Bey burada, sizinle borcu hakkında konuşmak istiyormuş."
Umarım artık borcunu öder yoksa onun için çok kötü olacak. İçeri almasını söyledim.
İçeri adamlarım ile birlikte girdi. Kolundan adamlarım tutuyordu. Onlara bırakmalarını ve geri çekilmelerini emrettim.
"Ne zaman ödemeyi düşünüyorsun borcunu."
"Daha borcumu toplayamadım, en kısa süre içinde-"
"Bu kaçıncı söyleyişin! Sence bu sefer karşılıksız kalacak mı zannediyorsun!."
Adamlarıma işaret ettim, onu bodruma götürdüler ve oraya kilitlediler. Ben ise ailesini de buraya getirmelerini istemiştim.
Genelde bu tür tipler işin içine aileleri girince süt dökmüş kediye dönüyor. Belki de ailesinin hiç haberi yoktu bu olanlardan. Bugün her şey ortaya çıkacak...
Ben şömineye odun atarken adamların geldi.
"Getirdik onu."
Onlara el işareti yaptım ve dışarı çıkmalarını söyledim. Arkamı döndüğümde ise sadece Yeosang vardı. Ağlamalı bir yüz ifadesi ile karşımda duruyordu. Bana doğru koştu ve sarıldı. Ben ise neye uğradığımı şaşırmıştım.
Onu hızlıca üzerimden çektim.
"Ne yapıyorsun?"
O ise mutlu bir şekilde yüzüme bakıyordu.
"Seni çok özledim. Beni nasıl buldun?"
"Neden burada olduğunu biliyor musun?"
"Sen olduğun için değil mi?"
"Hayır."
"Neden peki?"
"Baban yüzünden."
"Ne yaptı yeniden? Seni rahatsız etti mi? Bana söz vermişti..."
"Bir dakika ne? Sen bana baştan her şeyi anlatır mısın?"
Onu koltuğa çektim ve oturttum ben ise yanına oturdum.
"Anlat her şeyi, neden bir anda okuldan gittin ve 6 yıl boyunca benimle hiç görüşmedin?"
"Hepsi Seonghwa ve babam yüzünden. Eğer babam o kadar korkak olmasaydı şu an yaşadıklarımızın hiç birini yaşamamış olurduk ve annem hala hayatta olurdu..."
"Annen mi?"
"Evet... Annem..."
"Annene ne oldu peki?"
"Anlatmak istemiyorum."
"Neden?"
"Çünkü, çünkü kötü hissediyorum ve biraz da... utanıyorum..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Giant «JongSang»
Teen FictionGerçekten her şey göründüğü gibi mi? Belki de en güvendiklerimiz bizi en çok kandıranlardır... Jongho × Yeosang Yunho × Mingi Wooyoung × San Seonghwa × Hongjoong Aşk insana yaşama sevinci verir... Smut içerir.