>***<
Şu an 24 yaşındayım, lise biteli 6 yıl oluyor. Yeosang'ı 6 yıldır görmüyorum.
Yaşadığından bile emin değilim aslında eminim ama genede içimi kemiren bazı duygular var. Her yerde aradım ama asla ulaşamadım. Bana en çok koyan da o oldu.
Dünyanın ulaşılması en zor insanına bile ulaşırım ama neden hayatımın aşkına ulaşamıyorum?
Aslında nedenini yakın zamanda öğrendim. Her şey o Seonghwa pisliği yüzünden... Yeosang o gün okula gelmemişti çünkü ailesi ile birlikte şehir dışına gitmişlerdi.
Gitmelerinin sebebi ise Seonghwa'ydı. Seonghwa bizden çıkınca ailesine söylemiş ve onları tehdit etmiş. Nasıl tehdit etmiş diyeceksiniz, haklısınız.
Seonghwa burada ki en büyük şirketlerden birinin sahibinin oğlu, Yeosang'ın babası ise Seonghwa'nın babası ile anlaşma imzalamış. Seonghwa da bununla tehdit etmiş. Yeosang'ın babası da işlerinin bozulmaması için Yeosang ve beni ayırdı, bu yüzden şehir dışına gittiler.
Ama hesaba katmadıkları bazı şeyler vardı.
Eğer gerçekten sinirlenirsem neler mi olur?
Anlatayım. Hatta bu olayı anlatayım, sinirlenince ne kadar değiştiğimi anlarsınız.
İlk Yeosang'ın gidişine sadece üzülmüştüm, hatta bazı zamanlar ağlamıştım ama okul bittiğinde, üniversite sınavına girmeden iş aramaya başladım. Ama ararken karşıma bazı insanlar çıktı ve kaderimi değiştirdiler.
Aslında kaderim en başında ailemin beni evlatlık edinmesi ile değişmişti ama onlar daha da yön verdiler.
Gelen kişiler ilk bana kim olduğumu sordular adımı söyleyince ailemden bahsettiler. Onlar beni tanıyordu ama ben onları tanımıyordum.
Adam aradığını bulmuşçasına gülümseyerek konuşmaya başladı.
"Bizimle geliyorsun."
Nedenini sorduğumda cevap vermedi.
Beni götürmeye çalıştıklarında engel olmaya çalıştım ama onlar beni daha da sıkı tuttular. İlk olarak beni evime götürdüler ve benimle birlikte içeri girdiler. Babamın odasına gittiğimizde dolapta gizli bir kasa vardı.
Adamlar şifreyi bilecek oluyorlardı ki tek seferde kasayı açtılar. İçinden kağıt çıkardılar. Adam bana kağıdı uzattı ve açıp okumamı istedi.
Kağıt babam tarafından yazılmış ve imzalanmıştı.
Bunu babam bana yazmıştı. İçindekileri okuduktan sonra anladım ki babam mafyaymış. Yer altının en katı ve en bilinen mafyası ve iş adamıymış.
Zenginlikleri buradan geliyormuş.
Adamlar karşımda sıra oldular ve eğildiler. Aynı anda konuştular.
"Hizmetinizdeyiz, efendim."
Adamlardan biri yanıma geldi.
"Ben önceden babanızın sağ koluydum, herkes ile ilişkisini bilirdim, herkesi de tanırım. Eğer izin verirseniz sizin de sağ kolunuz olmak istiyorum."
Ben ise hala olayın şokunu atlatamamıştım.
Adam bana ilk olarak neler olduğunu anlattı sonra ise kendini tanıttı. Adı Wooseok'muş. 14 yıldır babamla çalışıyormuş. 14 yaşında babamla çalışmaya başlamış. Ailesini kaybetmiş, babam ona öz babası gibi davranmış ve onu eğitmiş.
O ise şu an yer altında en popüler isimlerden biri. Herkes onu tanıyor ve onun ne kadar tehlikeli ve kurnaz olduğunu biliyor..
O zamanlar acaba ben ne kadar sürede tanınırım diye düşünüyordum. 4 ay sonra herkes beni tanımış olmuştu, çünkü ben 1 aylık eğitimimin ardından herkese kendimi duyuracak işler yapmıştım.
Eğitimden kastım, silah kullanımı ve diğerlerini tanımak. Düşündüğümden daha kalabalıkmış bu dünya...
Galiba ben babama kıyasla daha az merhametliyim ya da daha kızgınım. Sadece biraz öfke gerçekten insana merhamet duygusunu unutturuyor. Yanlış anlaşılmasın, insanları öldürmüyorum ama bu onlara zarar verdiğim gerçeğini değiştirmiyor. Hem fiziksel hemde psikolojik.
Bu süre zarfında öğrendiğim şeylerden biri ise Yeosang'ın babasının şirketi batmıştı ve gerçekten de kötü durumdaydılar. Bunu nasıl mı öğrenmiştim. Sağ kolum, aslına bakarsanız sağ kolumdan herhangi bir olay ve kişi hakkında istesem kısa süre içinde bulur. Bu onu benim gözümde daha da yetenekli ve iyi biri yapıyor.
Ve başka öğrendiğim bir ise babasının bize önceden ve yakın zamanda borcunun bulunması...
Sizce devamın da ne olacak?
Tahmin etmek zor olmasa gerek...
>***<
Eski Jongho yok olmuştu bu olaylardan sonra, yeni bir Jongho oluşmuştu. Eski Jongho artık tarihe karışmıştı.
Onun yerinde yer altı mafyalarından en delikanlısı, yeri göğü inleten Jongho vardı. Yeri göğü inletiyordum ama sessizce. Genelde işlerimi sessiz bir şekilde halletmeyi severim. Sinsilik yapmak bu sektörde ki en normal şeydir. Aynı benim yaptığım gibi...
Ama sinsi olmaktan da daha önemli şeyler var, mesela açık gözlü olmak.
Eğer açık gözlü olmazsanız sahip olduğunuz her şey bir anda yok olabilir. Bu yüzden her zaman tetikte olmalısınızdır.
Bu kadar yeter size hayatımdan bahsettiğim bir de size hayatımın aşkı ile nasıl yeniden karşılaştığımı anlatayım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Giant «JongSang»
Teen FictionGerçekten her şey göründüğü gibi mi? Belki de en güvendiklerimiz bizi en çok kandıranlardır... Jongho × Yeosang Yunho × Mingi Wooyoung × San Seonghwa × Hongjoong Aşk insana yaşama sevinci verir... Smut içerir.