Bölüm 3

1.5K 250 77
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... OTUZ BEŞ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...


Kadın uzun süre duşta kaldı. Öyle ki Jorah bir yerde kendisi suda boğduğuna emin olmuştu. Ancak tam ikna olduğu noktada banyonun kapısı açıldı ve dev bir buhar bulutu eşliğinde kadın dışarı çıktı. Üzerine havlusunu sarınmıştı ve temizlendiği için daha memnun gibiydi halinden.

"Gitmemiz gerekiyor"

Efnan, başını çevirip ona baktı. "Nereye?"

"Evime" dedi erkek sakince. "Cehenneme"

Cehennem mi? Burada çok çok çok yanlış bir şeyler vardı. Cehennemin bir ferdinin hizmetçisi miydi? Bu kulağa hiç mantıklı gelmiyordu. Kafasına o anda dank etti. İnsan olmadığını söylemişti ama ne olduğunu söylememişti. "Evinde" diye mırıldandı. "Nasıl tanınırsın?"

Sorunun başlangıç noktasında kadının hitabı vardı. Kesinlikle saygı duymayan senli benli bir konuşmaydı bu. Jorah'a inanmadığının kesin kanıtıydı. Tabi ki hemen ona gelmesini beklememişti ama cevap veremeyeceği sorularla ilgilenmeliydi.

Her bir şey onun şüphelerini daha da pekiştirecekti. "Adım Jorah" dedi en sonunda. "Açgözlülük günahı. Cehennemin altıncı prensiyim."

Açgözlülük... Yedi ölümcül günah...

Bu mümkün olamayacak kadar güzeldi. Karşısındaki adamın cennetten indiğine inanabilirdi. Melekleri kıskandıracak bir güzelliği vardı. Gözleri birer bilye tanesi gibiydi. İçinde her renkten biraz barındırıyordu ve o renkler bazen gözün tamamını esir alıyordu. Sürekli değişiyorlardı.

Siyah renkli saçlarının uçları gümüş rengiydi. Üzerinde beyaz bir tişört ve kot pantolon vardı. Uzun boyluydu ve kesinlikle ince kaslarla örülüydü. Bileğinden dirseğine kadar ince gümüş bir zincir sarılıydı. Boynunda ise bir kolye asılıydı.

Haç mıydı o?

Cehennem mensubu neden haç takıyordu ki? Eğer gerçekten öyleyse ya da Efnan artık bu kâbustan uyanamayacak mıydı? Suyun altında boynundaki tasmayla debelenip durmuştu ancak bu şey çıkmıyordu.

Arkasını dönüp dolaba doğru gitti. Burası her kimin eviyse çok rahat takılıyordu herhalde birkaç parça kıyafeti çalmasından da bir sorun olmazdı. Ona bakmadan üstüne giyebileceği bir şeyler aramaya başladı. "Peki, sence de bu tasma gereksiz değil mi Jorah? Ailen hizmetçilerine tasma takmana bir şey demiyor mu?"

Ailesi onun yaptıklarına karışmazdı. Ancak gerçekçi olmak gerekirse ebedi eş kavramına bu kadar değer verdikleri düşünüldüğünde annesinin söyleyecek bir şeyleri olacağı kesindi. Dahası bir kadına tasma takmış olması muhtemelen onun için ilk sırada gelirdi. Sonuçta feminizmin bu dünyadaki ilk temsilcisiydi.

"Güçlerinin nasıl evrildiğini bilmiyorum" dedi en sonunda. Bu konuda kimsenin ona üstün çıkmasına izin veremezdi. Ebedi eşi bile olsa sonuçta artık bir insan sayılmazdı. "Sorun çıkarmaması için onları mühürledim. Bu tasma bu yüzden gerekli"

Hayal gücü...

Efnan, başını eğdi ve tasmaya dokundu tekrar. Güçleri vardı demek. Nasıl güçlerdi ki? Hiçbir fikri yoktu. Yavaşça doğrulup ona döndü. O kadar yakışıklıydı ki tuhaf bir şekilde bir yanı onu baştan çıkarmak istiyordu. Bu hiç tanımadığı adamı. Hoş kendisini de tanıdığı söylenemezdi ama aynada gördüğü şey kesinlikle kadınsı değildi.

YEDİ ÖLÜMCÜL GÜNAH 7- AÇGÖZLÜLÜKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin