Bölüm 8

1.5K 244 66
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... OTUZ BEŞ YORUMUN ALTINA YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...


Bu sefer uyandığında çıplaktı. Bu devasa yataktan ve odadan nefret etmeye başlamıştı artık. Tamamen temiz görünüyordu. Aynanın karşısına geçip dikkatle bedenini izlemeye başladı. Bu kadın dünyadaki evde gördüğüne hiç benzemiyordu.

Saçları simsiyahtı. O kadar siyahtı ki neredeyse ışıkta mavimsi parlıyordu. İki kolu simsiyah bir dövmeyle kaplıydı. Kollarını saran kanat dövmesine bakıyordu. Bunu ona kim yapmıştı böyle? Jorah mı?

Başını eğip ellerine baktı. Sivri tırnakları neredeyse bir pençeye benziyordu. Başka değişiklikler olup olmadığı hakkında hiçbir fikri yoktu ve bakmaya korkuyordu. Bu onun için çok fazlaydı.

Kapı aniden açıldığında tamamen savunmasız bir şekilde aynanın karşısında duruyordu. Yerinden sıçrayarak arkasını döndü ve iki gündür ortalarda olmayan efendisiyle karşı karşıya geldi.

Tuhaf bir şekilde son derece dağılmış görünüyordu. Uçları gümüş renkli siyah saçları dağınıktı. Tişörtü yıpranmış ve pis görünüyordu. O kadar kötü kokuyordu ki yakınında olsa öğürebilirdi. Buna karşılık yine de harika görünüyordu. O kadar yakışıklıydı ki.

Gözleri griden turuncuya doğru döndü. Gözleri baştan aşağı kadının üzerinde gezindi. Tuhaf bir şekilde hava birden ağırlaşmıştı. Her ikisi de birbirlerinin gözlerine kenetlendi ve orada kaldılar.

Her ikisi de hareket edemiyordu. Sanki zaman donmuş gibiydi. Ne kadar da zor bir şeydi bu böyle. O kendi odasında ve tamamen çıplak bir şekilde duruyordu. Böyle bir şey miydi hissetmek? Ona gitmek istiyordu. Dokunmak istiyordu. Onu o yatağa yatırmak ve...

Gözlerini kapatıp başını geri attı ve sertçe arkasındaki duvara çarptı sertçe. Aslında daha sert olmasını istiyordu. Bu kadarcık acı işine yaramamıştı. Hala çok net hissedebiliyordu.

"Saçlarını beğendim" dedi en sonunda ona arkasını dönerek. "Dövmeni de" derken üzerindeki tişörtü çıkarıp sertçe yanan şömineye attı. "Değişiklik yaramış çok güzel görünüyorsun"

Umursamaz gibi davranıyordu ama şu gözleri... O renk değişimlerini anlamıyordu ama artık için için yanan kırmızı bir renkteydi. Şehveti ancak öyle canlı bir kırmızı temsil edebilirdi.

Efnan, tekrar aynaya döndü ve çıplak bedenine baktı. Hiç de kapanma ihtiyacı duymuyordu. "Bu değişiklikleri ben yapmadım" dedi en sonunda. Gözlerini aynadan erkeğe dikti. O an ona bakarken zihninde canlanan görüntü çok kısa bir süreliğineydi ancak gerçekti. O kuzgunu canlı canlı yediği an! "O kuzgun yaptı" derken sesi mide bulantısı yüzünden boğuk çıkmıştı.

Böyle bir şeyi nasıl yaptığı hakkında en ufak bir fikri bile yoktu. Kuzgunun sesini duyduğunu hatırlıyordu. Ona yemesini kendisi emretmişti. Yine de canlı canlı bir hayvanı öyle yemek... Kendisini o kadar kötü hissediyordu ki bu bedenden ve geri kalan her şeyden tiksinmeye başlamıştı.

Jorah, onun sözlerine karşı banyoya giden yolda durdu. Demek bu sefer hatırlıyordu her şeyi. Sesindeki o boğukluk ağlamak üzere olduğunun göstergesi miydi? İşte şimdi kalbi sancıyordu. Bununla ne yapacağını kesinlikle bilmiyordu.

Ona dönüp bakarsa belki ağladığını görebilirdi. Bu yüzden arkasını dönmek istemiyordu. Onu hiç tanımıyordu ama sert hallerini görmüştü. O hallerine bayılmıştı. Şimdide aynı şekilde olmasını istiyordu. Ne yazık ki herkes her zaman her istediğini alamıyordu.

YEDİ ÖLÜMCÜL GÜNAH 7- AÇGÖZLÜLÜKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin