Bölüm 18

1.2K 236 80
                                    

ARKADAŞLAR NORMAL ŞARTLARDA OTUZ BEŞ YORUMUN ALTINA BÖLÜM KOYMAYACAKTIM AMA BAYA BEKLEDİK... BENDE SİZİN YORUMLARINIZI OKUMAYI ÇOK SEVİYORUM... İYİ OKUMALAR... OTUZ BEŞ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...


"Bana bir kere daha yardımcı olamaz mısın?" diye sordu en sonunda yatakta oturmuş karşısındaki boy aynada kendisine bakıyordu. Ne yapması gerektiğini hiç bilmiyordu. Babası dünyada onu bekliyordu. Annesi cehennemin en derinlerindeki hapishanelerde yatıyordu.

"Benim varlığımı fark ettiler" dedi tanıdık zihninin içine. "Açgözlülük göründüğünden daha kurnazdır. Aynı hataya ikinci kere düşmez"

Gerçekten de Jorah, zeki bir adamdı. Onu da yalnız göndermezdi. Başını iki yana salladı ve derin bir iç çekti. Yapabileceği hiçbir şey yok gibi görünüyordu. Cehennemden bir kere daha kaçmasına izin vermeyeceklerdi. "Onunla kendi başıma başa çıkamam" diye mırıldandı.

"Kraliçe ile konuşabilirsin" diye fikir sundu tanıdık. "Lilith emir verdikten sonra Samael bile uymak zorunda kalır"

Yine de bunun işe yarayacağını sanmıyordu. Lilith, ona ilk seferinde Jorah'ın da yalan söylemesinden dolayı yardımcı olmak istemişti çünkü oğlunun hatasından hoşlanmamıştı. Ancak şimdi durum farklıydı. Babasının yanına gitmenin tehlikeli olacağını biliyordu. Lilith, onu tehlikeye tek başına gitmesine izin vermezdi.

Bunu biliyordu ama yine de onunla yüzleşmek istiyordu. Bütün bunları kabullenemiyordu. Bütün doğma nedeni bu an için miydi gerçekten? İşe yaramama ihtimaline karşılık hayatının hiç mi bir önemi yoktu?

Başını öne eğdi ve ellerini saçlarının içinden geçirdi. Onunla konuşan babasıyla kendi hatırladığı babası arasında dağlar kadar fark vardı. "Bu işe bir çözüm bulmalı" diye fısıldadı. Buraya ait hissetmiyordu kendisini. Bu düzeni anlayamıyordu. Buradakileri de anlamıyordu. "Bir özgürlüğüm olmalı" diye mırıldandı.

Sanki duvarlar üzerine üzerine geliyordu. Nefes alamıyormuş gibi hissediyordu. Kim ne derse desin burası onun evi değildi. Bu krallığın yöneticisi olmayacaktı. O sadece bir yabancıydı. Burada bile olmaması gereken sıradan bir insandı.

"Aslında senin durumun çok ilginç" dedi tanıdık. "Sonuçta eşler arasında bir uyum vardır Bir kere birbirlerini bulduktan sonra birbirinden ayrılamazlar. Ancak sen Jorah'dan uzaklaşmak için elinden geleni yapıyorsun"

Lilith'de ona aynı şeyleri söylemişti. Onun varlığını hissediyordu. Yakınında durmak istemiyordu çünkü ona dokunma arzusu ağır basıyordu. Eli farkında olmadan yatağın üzerinde gezindi. Kadife örtüler yumuşacıktı. Aklı bu yataktaki anılarla dolmuştu.

Aynı odada kalıyor olmalarına rağmen birbirlerini hiç görmüyorlardı. Bütün gün ne yaptığını bilmiyordu. Muhtemelen o da kendisinden habersizdi. Efnan odaya girdiğinde Jorah uyumuş oluyordu çoktan ya da o geldiğinde Efnan uyuyordu.

Bir keresinde erkenden uyandığında onun koltukta uyuduğunu görmüştü. Muhtemelen ondan uzak durmak istediğinin çok net farkındaydı ve buna kendince saygı gösteriyordu.

Ne yaptığını fark ettiğinde genç kadın eli yanmış gibi hızla çekti ve başını iki yana salladı. Düşüncelerini toparlamaya çalışıyordu. "Jorah'a güvenmiyorum" dedi en sonunda ya da güvenmek istemiyor muydu? Bir şekilde kaderinden kaçınabilmek için ondan da kaçınmaya çalışıyordu.

Bir yolu olabilir miydi? Öğrenmek istediği şey buydu. Kusup atsa, kanını boşaltsa bir şekilde ölse o zaman kuzgunu içinden çıkarabilir miydi? Tekrar bir insan olabilir miydi? Belki de güçlerine emir verse zamanı geri alabilirdi. O zaman evinde durmak yerine kaçardı.

YEDİ ÖLÜMCÜL GÜNAH 7- AÇGÖZLÜLÜKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin