Sana düşüyoruuuuuum *-* En muhteşem multi olabilir misin sen amaa yaaa neyse çok övdüm seni yeter. Ha ne diyordum evet, üç gündür olmayan ben sonunda geldiiiiiim hoşgeldim snejeke
Lgs'ye girenlere de Allah kurtarmış diyerek bölüme geçiyorumm
•
"Abicim sağa gireceksin bak, anladın değil mi?"
"Ne sağı Gece, sola girecek. Sol abi sol, gir sen sola."
"Kızım sağ mı sol mu? Zaten yeterince karıştı yol."
Başım bir ona bir buna dönmekten dönme seviyesine yaklaştığında dip dibe giren ikizleri iki yana itip elimdeki telefondan adresi verdim.
"Yani abi ne sağa ne sola dönüyoruz. Dümdüz ilerle sen."
Kızlar yüzünden kaç saattir bir o yola bir bu yola gire gire gün bitmişti. İkisine de onaylamayan anne bakışları atıp arkama yaslandım.
Yorucu bir gündü ve anlaşılan devamı da öyle olacaktı.
Ne yazık ki.
Taksi gösterdiğim yol boyu ilerleyip bizim evlere benzer bir evin önünde durmuştu.
"Kızıııım bunlar zengin! Ecmel sen bunu kaçırma ama eğer erkekse tabi ay yani işte neyse."
"Gece? Bizde de aynı evden var, Ecmellerin de öyle. Farkındasın değil mi?"
"Ya ne bileyim ben. Annemin şu arada vuran fakir psikolojisi çarptı herhalde. Arada otobüs kartındaki para yeter de bizi yola atmazlar diye dua ediyordu yolda."
Gece saçmaladığını anlamış olacak ki susup kenara geçti. Bu sırada ben de evi inceliyordum.
Sorun şuydu ki biz buraya gelmiştik gelmesine de içeri nasıl gireceğimizi hesap edememiştik.
"İçeri nasıl gireceğiz, bir. Bana yazan hangisi nasıl bulacağız, iki. Çok plansız hareket ettik ya!"
Kaldırıma oturduğumda kızlar da yanıma oturmuştu ve onlar da bana hak vermiş olacak ki sessiz kalmışlardı.
Sanırım boşuna gitmişti her şey, aferin bize!
"Ya kızlar şey mi yapsak ki?"
"Beynini okuyamıyoruz Eylül, ney mi yapsak?"
"Ya işte kılık kıyafet değiştirip girsek? Rezil olmamak açısından."
Eylül'e bakarak başımı iki yana sallayıp ayağa kalktım.
"Eeee yaptık bir salaklık bari geri dönelim. Taksi falan çağırın da gidelim. Ciddi ciddi hangi akılla geldik merak ediyorum."
Kızlar da oflayarak kalktıları sıra önünde durduğumuz evin kapısı açılmıştı.
Eee, bu?
"Aaaa! Ecmel! Kız siz burada ne yapıyorsunuz? Neyse neyse önemli değil, haydi içeri gelin. Kek yaptım, yersiniz."
Ne oldu ne bitti demeden geçen akşam bize gelen teyzelerden biri üçümüzü de ittirerek içeri sokup kapıyı kapatmıştı.
Kendimizi mutfakta bulmakla kalmayıp önümüze yığılan kek, börek, çörek üçlemesiyle bakışıyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Retweet | Texting ✓
Spiritual0567******: Keşke hayat da Twitter gibi olsaydı 0567******: Senin kalbini retweet yapar, işte kalbim derdim 0567******: Ama ne var biliyor musun? 0567******: Makarnanın muzlu olmayacağı gibi 0567******: Sen ve benden de olmazmış... √Başlangıç Tarihi...