Ⅰ
Kumsalın rüzgarlı havası kızın pembe saçlarını uçuruyordu. Güneş olmasına rağmen deniz kıyısı çokça rüzgarlıydı. Terliğinin altındaki kumlar normalin aksine sıcak değil soğuktu. Denizin serin suyu dalgalandıkça ayak parmaklarını gıdıklıyordu.
"Deniz çok güzel bir yer," dedi kocaman bir gülümsemeyle, "Böyle bir şey olduğunu hayal bile edemezdim."
Dışarıya çıkmalarının üçüncü günü, yoğun istek üzerine hep beraber denizi görmeye gelmişlerdi. Naruto, Sakura'ya denizi görmediği yalanını söylediği için sanki ilk kez gelmiş gibi davranıyordu. Oysa ki on yıl içinde denize gelip yüzmüş, balık tutmuş, tekne turu ve daha nicelerini yapmıştı.
Sasuke ise ilk defa bugün, söz verdiği gibi Sakura'yla birlikte görüyordu. Onun için deniz pek de önemli bir şey değildi. Dalgaları izlemektense, hayranlıkla denize bakan kızı izlemek daha cazip geliyordu. Diğerleri kumsalın ilerisine doğru yürüyüp uzaklaşmışken, Sakura ile Sasuke ise onlardan çok geride, ilerlemiyor ve sadece denizi izliyorlardı.
"Shikamaru bu suyun içilmediğini söylemişti," dedi Sakura denizi göstererek, "İçilmiyor mu gerçekten?"
Sasuke kalçasını çitlere yaslamış, kollarınıysa önünde birleştirmişti, "Hayır, içilmiyor."
Sakura yarım saat boyunca ayaklarını denize sokmuş ve kumlarla oynamıştı. Kakashi, bu mevsimde denizin hırçın ve tehlikeli olduğunu söyleyerek yüzmemelerini tembih etmişti. Bu yüzden bugünlük sadece ayaklarını sokacaklardı.
Sakura elindeki kumları silkeleyip ayağa kalktı. Aynı şekilde eteğindeki tozları da silkeledikten sonra Sasuke'nin yanına yürüdü. Bu kıyafetleri çok sevmişti. Kendini ilk defa güzel ve özel hissettiriyordu.
"Şimdi anlat hadi," Kollarını, Sasuke'nin yanlarına, çiftlere yaslayarak onu ortasına almıştı. Böyle yaptığında yüzünü ister istemez yaklaştırdı, "Neler yaptın?"
Sasuke yerinden gayet memnun bir şekilde gülümsedi, "İlla her şeyi öğrenmek istiyorsun değil mi?" Derin bir iç çekti, "Eğer çok bilmek istiyorsan, yıllardır Kakashi'nin yanında eğitim gördüm. Obito da Naruto'yu eğiterek bizi askeri sınavlara hazırladılar. Daha iki gün önce sınavı geçtik ve resmi olarak asker olduk. Bu sayede sizi almaya gelebildik."
Sakura, anlatımından hiç memnun olmadığını belirtircesine dudak büktü, "Çok yüzeysel anlattın!" dediğinde Sasuke, "On yıl içinde her gün neler yaptığımı sırayla anlatamam ya Sakura?"
Kız en sonunda ona hak vermişti, "Haklısın," Daha sonra tekrar aynı merakla, "Ee, bir şeyler öğrendin mi bari?" diye sordu, "Deniz gibi başka ilginç şeyler de var mıymış? Öğrendiğin başka şeyler de var mı?"
Kızın ışıldayan gözleri ve kendisininkine çok yakın duran yüzüne bakarken yutkundu Sasuke, "Öğrendiğim bir şey var," Ardından bir elini, kızın beline yerleştirdikten sonra onu kendine çekerek dudaklarını onunkilere örttü.
Yumuşak dudaklarını kendininkilere bastıran ve nazikçe öpen oğlanı, gözleri açık öylece izledi Sakura. Onun ne yaptığına dair hiçbir fikri yoktu. Nazik ama uzun bir öpücükten sonra Sasuke geri çekildiğinde, Sakura dudağına dokundu, "Bu neydi?"
"Öpücük."
Sakura gözlerini kırpıştırarak ona bön bön bakmayı sürdürdü, "Öpücük? Anlamı ne ki bunun?" Sasuke ne diyeceğini bir süre düşündü. Ona beklentiyle bakan bu kıza tatmin edici bir cevap vermesi gerekiyordu, "Sevdiğin insana yaparsın," dediğinde Sakura'nın yüzünden anladığı kadarıyla tatmin olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
anesthesia | sasusaku
FanfictionDünyadaki cehennemi yansıtan bir köle kampında büyümüş çocukların, hayatlarının özeti olan iki kelime; acı ve zorluk. Acı, içlerinden biri için bir anlam ifade etmese de bazılarında derin bir anlamı vardı. Ama zorluk, hepsi için aynıydı. ➴ • sasus...