afterglow ~yarı texting~ jjk

twenty eight

jungkook: sen şimdi bu kurabiyeleri gönlümü almak için mi yaptın?

zoe: ye geç sorgulama aslanım

jungkook: utandın mı yoksaaa

zoe: Min Joon'u başına bela ederim :)

jungkook: kalsın.

ellerine sağlık bu arada

jimin otlanmak istedi

vermedim

ağlasın pezevenk

zoe: senin ağzın mı bozuldu?

jungkook: diyene bak

zoe: ne var bende

jungkook: hiç

napıyorsun şu an

zoe: müzik dinleyip esrar çekiyorum

jungkook: dalga mı geçiyorsun

zoe: evet

ne esrarı on yedi yaşındayım ben

jungkook: on sekiz olunca içeceksin yani?

zoe: tek hayalim keş olmak

jungkook: seni bozmuşlar

zoe: bizimkiler böyle söylediğimi duysa var ya jcalhxlwuxow

tepkileri çok komik olurdu

jungkook: ya ya

zoe: sen ne yapıyorsun?

jungkook: oyundaydım

ama kurabiyelere tepkisiz kalamazdım.

zoe: ne?

oyundayken benimle mi konuşuyorsun

jungkook: hayır

çıktım

zoe: ND

NE*

sen normal biri değilsin

jungkook: neden

zoe: bir keresinde oyunda olduğunu unutup Min Joon'u aradım.

hayatımda birinden bu kadar azar yediğimi hatırlamıyorum.

o kadar söyleyeyim.

anla.

jungkook: senden değerli mi

zoe: bana mı yürüyorsun şu an

jungkook: ne

zoe: bana yürüyormuşsun gibi hissettim

jungkook: bazen fazla açık sözlü oluyorsun.

zoe: vardır öyle huylarım naparsın

jungkook: neyse

ben gideyim

ocakta şeyim var

yemeğim