thirty one

31 8 0
                                    

"Açıklama bekliyoruz Eun-sun, üç saat boyunca Jungkook ile basketbol oynamanın bir açıklaması varsa tabi?"

Başımda zebani gibi dikilmiş üçlüye gözlerimi devirdim, "Ee oynadık işte. Ne var bunda?"

"Sen basketbol oynamayı sevmezsin ki?" dedi Jung Woo, "O sırada oynamak istedim."

"Biz istesek oynamazsın." Kaşlarımı çattım, "Oynarım Min Joon, abartma."

"Boş dersleri hep beraber geçirirdik, garip hissediyorum." diye itiraf etti Dong-min, bunu duymak değişikti işte.

"Sizin yerinize Jungkook'u koyduğumu falan düşünmüyorsunuzdur umarım."

"Öyle görünüyor." dedi kollarını birbirine bağlayıp Min Joon, ben de onlar gibi ayağa kalktım, "Saçma sapan şeyler düşünmeyin, sizin yerinizi kimse dolduramaz." dedim, "Niye onunla fazla zaman geçirmeye başladın o zaman?"

Jung Woo bazen fazla detaycı olabiliyordu, "Alt tarafı basket oynadık."

"Sürekli mesajlaşıyorsunuz?"

"Neden çapraz sorguda gibi hissediyorum, başka insanlarla konuşmam yasak mı?"

Üçü de sessiz kaldı, "Bakın salaklar, evlensem de bunasam da siz hep benim için en değerli kişiler olacaksınız. İsteseniz de istemeseniz de."
Sessiz kalmayı tercih ettiler, "Burası grup kucaklaşması yapmamız gereken yer." diye devam ettim ve üçüne sarılabildiğim kadar sarıldım, "Beni de alın şerefsizler." diyen Min-Ji de aramıza katılmıştı ve duygu dolu anlar yaşamıştık, ta ki edebiyat hocası içeri girip "Evladım ne oluyor burada?" diyene kadar...

afterglow ~yarı texting~ jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin