"Harry uyan!"
Harry irkilerek uyandı, bağırma sesiyle yatağında fırladı. Ellerini kulaklarına kapattı ve mahcup bir şekilde omuz silken kızıl saçlı arkadaşına baktı.
"Üzgünüm ama çok rahat uyuyordun. Seni kaldırmanın başka bir yolunu düşünemedim," Ron, Harry'ye başucundaki masadan gözlüklerini uzattı. Onları aldı ve yüzüne itti, şimdi oda netleşmisti.
"Rahat uyuyorsam, uyandırılmak istemeyeceğimi hiç düşündün mü?" Harry uykulu sersemliği içinde neredeyse tutarsız bir şekilde homurdandı.
"Harry! Bugün maçımız var!" diye bağırdı Ron. Harry, bir gece önce hazırladığı Quidditch cüppesine uzanarak yataktan fırladı.
"Lanet olsun! Saat kaç?" diye sordu ellerini endişeyle dağınık saçlarının arasından geçirerek. "Neredeyse sekiz."
"Maç dokuzda başlıyor! Neden beni daha erken uyandırmadın?" Harry aceleyle pijamalarını çıkarıp cübbesini giydi. Bu sırada gözlüklerini düşürdü, bu yüzden onları almak için eğildi. Ne yazık ki, Holly de uyanmıştı ve şimdi Harry'nin ayaklarının etrafında zıplıyor, onun gözlüğünü bulmasını engelliyordu.
"Seni uyandırdığıma sevinmelisin!" Ron itiraz etti, eğildi ve Harry'nin gözlüklerini yerden aldı. "Bunların sürekli kırılmasına şaşmamalı, daha onları yüzünde tutamıyorsun. "
Harry gözlüğünü geri kaptı ve banyoya koştu, dişlerini fırçaladı ve saçlarını düzeltti, olabildiğince çabuk bir sekilde elinden gelenin en iyisini yaptı.
"Ayrıca," Ron Harry'i takip etti. "Sahaya inmeden önce neredeyse bir saatiniz var, yemek yiyip hazırlanmak için bolca zaman var."
Sabahın geri kalanı çılgın bir hazırlık bulanıklığı içinde geçti. Harry'nin bu özel maç için özellikle endişeli olması kesinlikle yardımcı olmadı. Her zaman yılın geri kalanı için tonu belirleyen sezonun ilk maçıydı; Slytherin'e karşı bir maçtı; ve Malfoy'a karşı bir maçtı.
Çok geçmeden Quidditch sahasına çıktı, kalabalık etrafında kükrüyordu. Son beş dakikayı soyunma odalarında Ginny'den ders alarak geçirmişti. İtiraf etmeliydi, konuşma yapmakta ondan çok daha iyiydi. Ginny şüphesiz bir liderdi ve Harry onun yönetiminde Gryffindor takımının olabileceklerinin en iyisi olacağını biliyordu.
Gryffindor, Hufflepuff'ın çoğu ve Ravenclaw tribünlerinin bir kısmı kırmızı ve altın flamalar, bayraklar ve giysilerle donatılmıştı. Tıka basa dolu koltuklar arasından birini seçmek zordu (Quidditch sezonunun ilk ve son maçına her zaman en çok katılım oluyordu).
Luna bir kez daha aslan şapkasını takmıştı ve Harry kendini bu manzara karşısında sırıtmadan edemedi. Yakından bakınca, yüzünün bir yarısını kırmızı ve altın şeritlerle, diğer yarısını da gümüş ve yeşille boyadığını fark etti. Çevresindeki Gryffindorlar bundan pek memnun görünmüyorlardı.
Ravenclaw'ın yaklaşık yarısı ve Slytherin'in tamamı gümüş ve yeşil giysilerle süslenmişti ve Harry, Gryffindor takımı sahaya girdiğinde belirgin bir yuhalama sesi duydu. Tabii ki, Slytherin takımı ilerlediğinde de bu tekrarlanmıstı.
Madam Hooch takımı ve kaptanı selamlamadan, sadece buyurgan bir sesle konuşmaya başladı. "Şimdi.. Komik bir is istemiyorum. Evdeki rekabetiniz hiçbir kirli taktik veya stratejiyi mazur göstermeyecek, anlaşıldı mı?" Bunu söylediğinde, anlamlı bir şekilde Greengrass'a ve Slytherin ekibinin geri kalanına baktı. Greengrass başını salladı.
"Bu arada, maç başlasın!"
Sandık açıldı ve oyuncular havaya fırladı. Harry onları daha yavaş takip ederek sahada altın parıltısı olup olmadığına baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter ve Seçimi Olmayan Çocuk ❝Drarry❞ | ❝Wolfstar❞
Fanfiction《☆•°•☆|TAMAMLANDI|☆•°•☆》 "Kabul et Malfoy, sen tam bir korkaksın." Harry'nin gülümsemesi gitmiş, yerini tehditkar bir kaş çatması almıştı. Önünde duran Malfoy'a döndü. "Ben. Korkak. Değilim." dedi Malfoy, gıcırdayan dişleriyle ve karanlık bir sesle...