Akşam yemeğinden sonra Harry, gözaltı için hemen Slughorn'un sınfına gitmek zorunda kaldı. Önceki geceki uykusuzluktan hala biraz yorgun olsa da, tam bir yemekten sonra biraz daha enerjik hissediyordu. Saat yediyi vurduğu anda sınıfa dalmayı başardı, ancak zar zor yetişmişti.
Malfoy, masasına eğilmiş bir şeyler yazan Slughorn'un yanında sabırsızca ayağını yere vuruyordu. Harry varlığını duyurmak için boğazını temizledi ve Slughorn dönüp onu selamladı.
"Ah, Harry, oğlum! İyi ki geldin.Bir an için gelmeyeceksin diye korktum."
Malfoy, Harry'e çok sert bakıyordu ve Harry yutkundu ve bunu görmezden gelmeye çalıştı.
"Üzgünüm profesör, geç kaldım."
"Önemli değil, önemli değil. Artık buradasın." Harry ve Malfoy'a kendisini takip etmelerini işaret etti ve isteksizce izlediler. Profesörün arkasından giderlerken Harry sarışın çocuktan bakışlarını kaçırmaya çalıştı: Malfoy'un Luna ile olan dostluğundan hâlâ şüpheleniyordu. "Bugünkü gözaltı için, iksir dolabımı düzenlemeniz için size ihtiyacım olacak çocuklar." Harry küçük odaya bakarken inlememek icin direndi: tam bir karmaşaydı.
"Büyülü Yaratıkların Bakımı için gerekli olan Niffler'lerdan biri sınıfıma girdi ve iksir dolabında altın aramaya karar vererek biraz kaosa neden oldu."
"Biraz mı?" Harry, Malfoy'un nefesinin altından mırıldandığını duydu. Gülerek geri çekildi.
"Elbette asasız yapacaksınız. Asalarınız olsaydı bu bir ceza olmazdı." Odadan çıkmaya başladı ama kapıya vardığında yüzünü onlara döndü. "Seni göndermek için saat on civarında dönerim. İyi şanslar!"
İki çocuğu yalnız bırakarak ve yalpalayarak uzaklaştı. Malfoy malzemeleri düzenlemeye başlamak için harekete geçti ve Harry'e tuhaf bitkilerle dolu bir kucak dolusu kavanoz ve bardak verdi.
"Bunlarla başla," dedi, ona daha fazla kap iterek. "Onları renklerine göre ayır ve bitirdiğinde bana haber ver."
Malfoy bu akşam özellikle gergin görünüyordu, bu yüzden Harry sadece söyleneni yaptı ve kavanozları ayırmaya başladı, her ne kadar Slytherin'li çocuğu Luna hakkında dürtmek için can atıyor olsa da isine devam etti. Şüpheli olduğu kadar, bu akşam gerçekten kavga edecek havada değildi, özellikle de son düelloda Malfoy'un kazanması gerektiği düşünülünce.
Sarışına sorması gereken başka bir şey de buydu. O sırada bunun mümkün olmadığını düşündü ama geriye baktığında Malfoy o düelloyu kesinlikle kazandırdı ama Malfoy kazanmasına izin verdi; Harry'nin nedenini bilmesi gerekiyordu. Tabii bu başka bir günün tartışmasıydı.
Birkaç dakika geçti ve Malfoy biraz gevşemiş gibiydi. Şimdi belki onunla konuştuğum an bana saldırmaz, diye düşündü Harry kendi kendine. Tam ağzını açacakken ayaklarının dibinde bir gürültü oldu.
"Seni aptal!" Simdi Malfoy ona bağırıyor, biberiyeye benzeyen ama biberiye olamazdı çünkü kokuyordu.. "Sen sakar aptal!"
Harry düzenleme yaparken yanlışlıkla bir kavanoz rendelenmiş Boomslang'ı raftan düşürüp yere çarpmasına sebep olmuştu.
Harry kırık cam parçalarını toplamak için eğilmeye çalıştı ama Malfoy onu kolundan yakaladı ve durdurdu. Uzun, narin parmakları Harry'nin bileğini sardı, parmak uçlarını tenine bastırdı. Tutuşu sağlamdı ama saldırgan değildi ve Harry bu temasta neredeyse sıçradı: aniden sanki kolundan elektrik geçiyormuş gibi hissetti.
Harry'nin afallaması çok belli olmaydı çünkü Malfoy onu hemen serbest bıraktı ve geriye doğru bir adım attı.
"Temizlemeye çalışma, kendini keseceksin." Sesi kısıldı. Harry rakibiyle uğraşma fırsatını yakaladığını hissetti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter ve Seçimi Olmayan Çocuk ❝Drarry❞ | ❝Wolfstar❞
Fanfiction《☆•°•☆|TAMAMLANDI|☆•°•☆》 "Kabul et Malfoy, sen tam bir korkaksın." Harry'nin gülümsemesi gitmiş, yerini tehditkar bir kaş çatması almıştı. Önünde duran Malfoy'a döndü. "Ben. Korkak. Değilim." dedi Malfoy, gıcırdayan dişleriyle ve karanlık bir sesle...