Bölüm 2

9.6K 329 25
                                    

(Düzenlendi)
İşim çıktı son anda ancak şimdi atabildim. Öpüldünüz

"Koca Adam" arıyordu. Şimdi sıçmadın mı kızım sen. Korka korka telefonu açtım ve kulağıma koydum. "A-Cio Diego bro." (Alo Diego abi.) Sert sesi ile bir adet Diego Rossi."Difficilmente mi aggrappo al tuo fratello ragazza lunare. Perche non ci hai informato? Karel ti ha chiamato anche tu." (Ay kız abini zor tutuyorum. Neden haber vermedin? Abin seni aramıştı da.) sertçe yutkundum ve konuşmaya başladım."Fratello Diego come ti aspettavi che ti informassi. Mio fratello ora lavora lì. Questo lavoro è importante per lui. Se ti dicessi tutto, vorrebbe venire qui con il primo aereo e non saremmo in grado di fermarlo. Sto bene non preoccuparti. E pensavamo che sarebbe venuto qui dopo una settimana, poi l'avrebbe detto. Inoltre, è tutta colpa di Miran. Ha dato questa idea." (Diego abi nasıl haber vermemi bekliyordun. Abim orada çalışıyor şu anda. Bu iş onun için önemli. Eğer her şeyi anlatsaydım ilk uçakla buraya gelmek isteyecekti ve biz onu durduramayacaktık. Ben iyiyim merak etmeyin. Hem 1 hafta sonra buraya gelecekti o zaman söyleri diye düşündük. Ayrıca hepsi Miran'ın suçu. Bu fikri o verdi.)Diego abi sert bir nefes verdi ve birden abimin sesini duydum. "Ne demek Miran' ın fikriydi. Miran da tersini söyledi." Gözlerimi büyüttüm."Hiii hain Taptoş ne olacak. İhanet etti bana. Hem banan ne ya. Şu anlık gelmeni istemiyorum." "Kızım ne demek gelmeni istemiyorum. Delirdin iyice sen herhalde. En kısa sürede geleceğim."

"Eğer gelirsen seni abilikten ret ederim. Üstüne üstelik Miran da ikizlikten ret ederim. Malum üzerinde etkim fazla. Kötü işlerime alet edebilirim." "Benim küçük meleğim. Geleceğim ve alacağım seni. Hatta Miranı da alacağım. Sonra sizi buraya Diego' un yanına getireceğim. Hem eğitiminiz için de çok iyi olur bu." Sıkıntılı bir nefes aldım ve gözümü masadakilerin üzerinde gezdirdim. Hepsinin kaşları çatık idi. Yüzümü sıvazladım sıkıntıyla. Yerimden kalktım ve bahçeye doğru ilerledim. "Abi bak ben 20 yaşındayım. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu biliyorum. Zorlamanın bir manası yok. Yakında velayetim Ateş ailesine geçecek. İstedikleri anda beni yanlarına alacaklar. Mantıklı düşünür müsün biraz lütfen." "Meleğim tamam da senin güven problemin var onu ne yapacağız? Sen kolay kolay güvenmezsin ki."

"Abi ben onlara güveniyorum dedim mi? Alışmaya çalışacağım. Güvenmeye çalışacağım. Kabul etsem de etmesem de benim gerçek ailem. Onlarında hakkı öz çocukları ile vakit geçirmek. Benim için endişeleniyorsun anlıyorum seni. Ama merak etme ben iyiyim. Hem kötü bir şey değil ki. 2 anne-baba, 2 ikiz ve tam tamına 6 abim oldu. Daha ne isteyeyim Allah dan. Belamı mı?" bu sözlerimin üzerine ikimiz de güldük. Yavaşça gülüşüm soldu. "Abi sen benim için çok değerlisin. Hiç kimse senin yerine tutamaz. Unuttun mu babamdan sonra sana aşığım ben. Kendini çok yorma ve beslenmene dikkat et. Seni çok seviyorum. Diego abiye selam söyle onu da çok seviyorum. Yarın gidip amoru alacağım daha. Diego abiyi de zapt et. Buraya gelip beni almak isteyecek büyük bir ihtimalle. Biliyorsun durumları. Görüşürüz."

Abim kahkaha attı. "Ben de seni seviyorum meleğim. Sen de kendine çok dikkat et. Diego ile konuşur ve durdurmaya çalışırım meleğim. Görüşürüz." Telefonu kapadım ve içeri girdim. Zor olacaktı. Bu aileye alışmam ve benimsemem. Ama başaracaktım öyle ya da böyle. Yemek salonuna ilerledim. Damra Hanım bana endişeli bakıyordu. Abi tayfası ve ikizim olacak çocuklar da sinirli bakıyordu. Tuğra Bey ise hem sinirli hem de endişeliydi. Damra Hanım beni görür görmez endişeyle konuştu. "Kızım bir sorun mu var? Neden acele bir şekilde masadan kalktın?" sert bir nefes verdim. "Bir sorun var mı yok mu tam bilmiyorum. Eğer abim, Diego' yu tutabilirse sorun yok. Ama tutamaz ise çok büyük sorun var." Mihran konuştu. "Ne demek bu şimdi? Sorun var mı yok mu? Hem Diego kim?" gözlerimi devirdim. Çakma pilavboy.

"Şöyle yani. Eski ailem de bir halam vardı. Ben ve Miran 6 yaşında falandık. Kızı ile trafik kazasın da öldüler. Diego o kazadan sonra içine kapandı. Bir süre bizim yanımız da kaldı. O süre içerisin de sadece beni yanına kabul ediyordu. Bir süre sonra aramız da çok farklı bir bağ oluştu. Ben onun kızı oldum. O da benim ikinci babam oldu. Yeri geldi abi oldu. Bu yüzden benim üzülmeme hiç dayanamaz. Hani derler ya 'Bir saç teli için tüm dünyayı yakarım.' İşte tam da bu laf Diego için. Bu yüzden tepki fazla gösterdi. Bir de abim telaş yapınca iyice meraklandı ve sinirlendi. Şimdi de buraya gelmek istiyor kesin. Abim de onu durduracak bir şekilde. Abim kendini dizginleyebilir. Ama aynı şey Diego için geçerli değil. Yani öyle umut ediyorum." Gözüme biriken yaşları elimle sildim. Ve gülümsedim. "Neyse buraya gelse bile az yaygara koparır. Beni de götürmek ister ama başaramaz. Çünkü ben istemiyorum."

SON'UN BAŞLANGICI (Düzenlenmiştir)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin