Bölüm 16

2K 109 4
                                    

(Düzenlenmiştir.)

-Flasback-

13 yıl önce

Annemin zorla giydirdiği önlüğün yaklarını çekiştiriyorum. Önlük giymekten daha ilk günden nefret etmiştim. Turuncu ve lacivert. En nefret ettiğim renkler. Miran yanıma geldi. Yüzünde ufak bir gülümseme vardı. Benim ise suratım asıktı. Miran ellerimi tuttu. "Yapma ama ikizim. Bugün okula başlıyoruz. Mutlu olman gerekiyor senin."

"Ama mutlu değilim. Hem ben bu renklerden nefret ederim. Annem zorla giydirdi." Omuzlarımı silktim. Annem saçlarımı daha yapmamıştı. Tarağımı ve tokamı aldım. "Ben babamın yanına gidiyorum. Saçlarımı yapsın." Miran elimi tuttu. "Beraber gidelim. İkiziz biz. Hep yan yana durmamız gerekiyor." Güldüm ve Miran' ı öptüm. Beraber aşağıya indik. Babam kahvaltı masasında oturmuş gazetesini okuyordu. Annem bizi görünce yanımıza geldi. "Gelin bakalım ikizler. Mihra ver kızım tarağını saçını yapayım." Başımı iki yana salladım. Miran' ın elini bırakıp babamın yanına gittim. "Babam yapsın saçlarımı. Yarın sen yaparsın anne olur mu?" babam beni kucağına alıp yanağımdan öptü. "Tamam kızım. Bugünlük de böyle olsun bakalım." Ellerimi çırptım.

Babamın benimle ilgilenmesini annem den daha çok seviyordum. "Gel bakalım küçük hanım. Salon da saçlarını yapalım." Babamın kucağında salona gittim. Babam beni koltuğa oturttu. Kendisi de arkama oturdu ve saçlarımı örmeye başladı. "Baba iyi ki benim babamsın. Seni çooook ama çooook seviyorum. Böle dünyalarca. Canımmm babamm." Ellerimi iki yana açtım. Babam saçlarımı örmeyi bitirince arkamda sarıldı. "Ben de seni çooook seviyorum canım kızım."

"Murat, Mihra hadi kahvaltıya gelin. Mihra aç aça okula gitme." Yüzümü buruşturdum. "Neden bu kadar erken kalkıyoruz?" babam gülüp beni tekrardan kucağına aldı. Mutfağa götürdü. Abim, ikizim ve annem masaya oturmuştu. Babamın kucağında beni gören abim kalktı ve yanıma geldi. "Baba sen ver bana küçük meleğime. Benim kucağımda kahvaltı yapsın." Omuzlarımı silktim. İki tane balık sırtı olan saçlarımı geri attım. "Ehh çok ısrar ettin. Bugün senin kucağında kahvaltı yapayım." Masada ki herkes güldü. Abim hem bana kahvaltı yaptırdı hem de kendi yaptı. Yarım saat sonra masadan kalktık. "Hadi sizi okula bırakayım bugün. Yarın da servis sizi alıp bırakacak." Babamın dediği ile Miran ile bakıştık. Ardından aynı andan gözlerimizi devirdik. Tek okula gitmek istemeyen ben değilim. Miran sadece yeni arkadaşlar edinecek diye seviniyordu. O gün Asil, Bora ve Mirkan ile tanışacağımı önceden bilseydim koşa koşa giderdim. Bir dakika da olsa fazla vakit geçirmek için her şeyimi verirdim. Ve o gün Miran bana ne olursa olsun beni bırakıp, bile isteye üzmeyeceğini söylemişti.

-Flasback Son-

Gözümden düşen bir damla yaşı sildim. Kırgın gözlerle Miran ve Karel' e baktım. Asile' e döndüm. "Keşke o gün hırçınlık yapıp sizi terslemeseydim. Ama işte bizi bitiren de hep keşkeler olmuştur. Evet Asil. Bir keşkem de senin gitmene izin vermekti. Anlat her şeyi en başından. O gün o depodan çıktıktan sonra seni bir daha görmedim. Senden birkaç ay sonra da Bora gitti. Hadi o bana söyledi. Yüz yüze olmasa da bir mektup bıraktı. Anlat artık. 4 yıldır nerede, ne yaptın?" Mihri yanımıza geldi. "Bölüyorum ama Meriç abim tansiyonun ölçülmesi gerektiğini söyledi. Tansiyonunu ölçeyim sonra konuşmaya devam edersiniz." Başımızı salladık. Üstümde ki hırkadan sol kolumu çıkardım. Kolumu uzattım. Mihra tansiyonumu ölçmeye başladı. Tansiyon aletini çıkartırken konuştu Mihri. "12' ye 6. Normal tansiyonun." Mihri ayağa kalktı. Hırkamın kolunu tekrar giyindim.

 Hırkamın kolunu tekrar giyindim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SON'UN BAŞLANGICI (Düzenlenmiştir)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin