SON'UN BAŞLANGICI (Düzenlenmiştir)

Bölüm 25 Part: 1

"2 gün içinde nişanınız olacak." Dedemin dedikleri ile şok olmuştum. "Nasıl 2 gün ya. Olamaz dede. Bunun pastası var, mekan ayarlaması var, elbisesi, saçı makyajı, ayakkabısı varda varı yani. Nasıl yetiştirelim?" dedem güldü. "Onu da siz düşüneceksiniz. Ben dediğimi dedim. Gerisi sizde." Ellerimi belime koydum. "Çok kötüsün Fırat Ateş." Dedem ellerini arkasında birleştirdi ve konağa doğru ilerledi. "Sana çekmişim Mihra Ateş." Ayağımla yere vurdum ve ofladım. "Fırat Ateş bizi yaktı. Hem de çok fena yaktı." Babamlara döndüm. "Acıktım ben. Gidip yemek yiyelim. Sonra bakarız bir çağresine. Ne duruyorsunuz açım ben." Sinirle dedemin arkasından ilerledim. Diğerleri de benim arkamdan geliyordu. Hızlıca terasta ki büyük yemek masasına ilerledim. "Allah' ım cennette mi düştüm ben? Yemekler aşırı güzel." Adar sesimi duyunca hemen gelmişti. "Doğru söylüyorsun karıcığım olacak hanım. Hadi yiyelim hemen." Başımı salladım ve elinden tutup masaya oturttum. Babamlarda oturunca ben ve Adar hemen yemek yemeye başladık. Sadece yemeklerle ilgileniyordum. Babaannemin bana seslenmesi ile ona döndüm. "Efendim babaanne." Abim peçeteyle ağzımın kenarını sildi. Şirince sırıttım. "2 günümüz var torun. Hemen işleri halletmemiz gerekiyor. Nasıl bir nişan istiyorsun?"

Lokmamı yutup konuşmaya başladım. "Aslında sade ama şık bir şey istiyorum. Öyle abartı bir şey istemiyorum. Milletin gözüne sokmak gibi olsun istemediğim için. Biz bize oluruz birde buradan yakın çevre olur. Çok kişi de olmasın." Dedem boğazını temizleyip bana ve Mirkan' a hitaben konuşmaya başladı. "Siz nasıl isterseniz. Nişandan sonra o zaman meydan da bir yemek verilir. Başında da siz gençler olursunuz." Mirkan' a baktım. Başı ile onayladı ve konuştu. Ben de başımla onayladım. "Tamam Fırat dede. Bize uyar. Ben de Mihra ile aynı fikirdeyim." Dedem başını sallamış ve yemeklerimizi yemeye devam emiştik. Yemekten sonra herkes odasına çekilmişti.

-Sabah-

Erkenden kalmış kahvaltı yapmış ve şimdi de alışveriş için çıkmıştık. Meydana inmiş oradan da büyük bir AVM' ye girmiş bütün mağazaları geziyorduk. Adar, Yiğit, Asil ve Mihri de bizimleydi. Her ne kadar elbiseye ihtiyaç yok desem de dinletememiştim. Elbise ve diğerlerini alacaktık. Babaannem emretmişti. Herkes kendine kıyafet almıştı. Bir tek ben kalmıştım. Şimdi babaannemim bir tanıdığının mağazasındaydık. Moda evi tarzı diyebilirdim. İçeri girmiştik. Annemler kadın ile konuşurken bizde elbiselere bakıyorduk. Asil elinde gece mavisi bir elbise ile gelmişti. "Mihra bu nasıl?" elbiseyi süzdüm. Derin bir göğüs dekoltesi vardı. Önünde de minik beyaz taşlar vardı. Başımı salladım. "Aklımda ki bu değil." Asil elbiseyi bıraktı. Bir kadın yanıma geldi. "Hoş geldin Mihra. Ben Gizem. Buranın sahibiyim." Uzattığı eli sıktım. 50 yaşlarının ortasında gözüküyordu. Hoş bir kadındı. O sırada kadının arkasında mankenin üzerinde duran elbise gözüme çarptı. "İzninizle." Hemen kadının arkasına da ki mankene ilerledim. "Asil, Adar, Yiğit, Mihri aklımda ki elbisenin şekil bulmuş halini buldum. Çok güzel." Adar ilk yanıma geldi. "Mihra çabuk dene." Başımı salladım. "Gizem Hanım bu elbiseyi denemek istiyorum." Gizem Hanım yanında ki kıza eli ile işaret verdi. Hemen elbiseyi giyinmek için deneme kabinine girdim.

Elbiseyi giyinip annemlerin karşısına çıktım. Bir iki defa etrafımda döndüm. "Nasıl olmuşum?" babaannem yerinden kalktı ve yanıma geldi. "Çok güzel olmuşsun. Allah nazarlardan saklasın." Annemler hep bir ağızdan amin demişti. "Bunu alıyoruz o zaman." Babaannem başını salladı. Gizem Hanım elinde bir çift ayakkabı ile yanıma geldi. "Elbiseyi özel olarak tasarlamıştım ve bu ayakkabıyı elbiseye göre seçmiştim. Bunu da altına deney lütfen." Ayakkabıları alıp denedim. Ayakkabılar da çok güzel olmuştu. "Bunları böylece alalım. Çok güzel oldular." Babaannem başını salladı. "Gizem alıyoruz bunları." Elbiseyi ve ayakkabıyı çıkarıp kendi üstümü giyinmiştim. Elbiseyi alıp eve dönmüştük. Geri kalan zaman da nişan için geri kalanları hallettik.