SON'UN BAŞLANGICI (Düzenlenmiştir)

Özel Bölüm 3

(Düzenlenmiştir.)

"Anniiiiiii."

"Anniiiiiii."

"Anniiiiiii."

Elimde ki kalemi bıraktım ve masanın başından kalktım. Açık olan kapıdan çıkıp bir alt kata indim. Oyun odasına girdim ve halıda oturan Buğra ile göz göze geldim. Kapı pervazına dayandım. "Efendim oğlum." Buğra tavşan dişlerini çıkarıp bana gülümsedi. Sonra yerinden kalktı ve paytak adımlarla yanıma hızlı hızlı yürümeye başladı. Yere çöktüm ve kollarımı açtım. Buğra bir dakikanın ardından kollarımın arasına girdi ve küçük kollarını boynuma doladı. Akıllı bir çocuktu. Kollarımı beline sardım ve ayağa kalktım yavaşça. 

Biraz geriye çekildim ve Buğra' nın yanağından öptüm. "Annii." Tatlı tatlı gülümsüyordu. "Efendim bebeğim." Buğra eli ile bluzumun yakası ile oynamaya başladı. Bu yaramazlık yaptım demekti. "Ne yaramazlık yaptın bebeğim?" Odaya göz gezdirdim. Oyuncak sepetinin yeri değişmişti. "Anni ben duvayı boyayım. Ama tızma oluy mu?" Buğra' yı kucağımdan indirdim ve elini tuttum. "Gel bakalım küçük adam." Buğra elimi tuttu ve oyuncak sepetinin önüne gittik beraber. Elini bırakmadan yere çöktüm ve Buğra ile aynı boya geldim.

"Şimdi ben buraya büyük kağıtlar getireceğim. Onları duvara yapıştıracağız seninle. Sonra da beraber boyama yapacağız. Ama sende bana bir söz vereceksin."

"Ne söjü anne?" Gözlerini büyültüp sormuştu. Bu haline gülümsedim.

"Bir daha duvarları boyamak yok. Ve boya yapmak istediğinde benim ya da babanın yanıma geleceksin. Biz de senin için alan açacağız. Anlaştık mı bebeğim?" Buğra hızlıca başını salladı. "Anlaştık anni. Hadi hemen duvaylaya kayıt yapıştıyalım. Sonya da seninle yesim yapayım." Gülümsedim ve küçük yüzünü ellerimin arasına aldım ve tombik yanaklarını öptüm. "Peki o zamaaan hadi bakalım. Odaya gidip kağıt ve bant alayım sen de burada uslu uslu dur tamam mı bebeğim." Buğra başını salladı.

Yerimden kalktım ve odadan çıkıp yukarı çıktım. Resim odasına girdim ve kağıtları aldım. Masanın üzerinden bant da alıp aşağıya geri indim. Oyun odasına girdim ve Buğra' nın yanına ilerledim. "Evet bebeğim. Şimdi beraber bunları duvara yapıştıracağız." Buğra ile kağıtları yapıştırmaya başladık. Yarım saatin ardından koca duvarın yarısını kağıt ile kaplamıştık. Yukarı geri gittim ve bütün boyaları getirdim. Boyaları yere bıraktım ve ağızlarını açtım. "Hadi bakalım başlayalım küçük  adam." Buğra eline kırmızı pastel boyayı aldı ve bana doğru uzattı. "Anni sen bununla yap ben de bununla yapacağım." Diğer eline de mor boyayı almıştı. "Tamam bebeğim." 

Bileğimde ki toka ile saçlarımı gelişi güzel topuz yaptım ve üstümde ki ceketi çıkartıp kenara koydum. Elimde ki boya ile Buğra' nın yanına çöktüm. Beraber duvar da ki kağıtları boyama başladık. Ne kadar süre geçti bilmiyorum ama hava kararmıştı. Duvarda ki kağıtların hepsini boyamıştık. Aşağıdan Mirkan' ın sesinin gelmesiyle yerimden kalktım. Buğra' ya döndüm. "Bebeğim hadi artık bitirelim. Yoruldun ve yemek de yemedin. Güzel bir banyo yapıp karnını doyuralım." İkimizin de yüzü gözü boya olmuştu. Ayağa kalktım ve arkamı döndüm. Bu sırada Mirkan ile göz göze geldik. "Sevgilim, oğlum ne yapıyorsunuz burada?" Buğra elinde ki boyayı yere atıp Mirkan' a doğru koşmaya başladı. 

"Baba, baba. Anniim ile duvaya kayıtlay yapıştıydık sonya da kayıtlatı boyadık. Çok eylendik ama. Şey ben biyazcık acıktım da. Hemen banyo yapıp taynımı doyuyalım." Mirkan güldü ve Buğra' nın yanaklarından öptü. "O zaman sen ve annen banyo yapın ben de yemek yapayım olur mu?" Kocama ve oğluma ilerledim. "Ya da yemekleri sipariş edelim. Bugün dışarıdan yiyelim. Olur mu?" Mirkan bana döndü ve şefkatle gülümsedi. "Tamam öyle yapalım. Sen oğlumuzu banyo yaptır ben de o sırada kısa bir duş alayım. Hem yemeklerimiz de gelmiş olur o zamana kadar." Başımı salladım. Buğra kollarını havaya kaldırdı. "Oleeeeey, dışaydan yiycej budüüün. Ben hambuygey ve pija yemek iştiyoyum. Anni itişini biyden yiyebiliy miyim? Şadece budünlüt söz."