Bölüm 13

2.4K 117 25
                                    

(Düzenlenmiştir)

Mert merakla ve şüpheyle bana baktı. "Barda mı dans kulübünde mi tanıştınız? Anlamadım ben." Mirhan abim de tek kaşını kaldırarak bana baktı. "Küçük Mert bir şey sordu?" ensemi kaşımaya başladım. Merter' e baktım. O da bana bakıyordu. "Şey ya. Biz şimdi aynı dans kulübüne gidiyormuşuz. Tabi bizim bundan haberimiz yok. O zamanlar 15 yaşındaydık. Benim tayfa ile yine yaramazlık yapmıştık. Bizi kovalayan adamlardan kaçıyorduk. Koşarken bu salağa çarptım. Tabi ikimiz de yeri boyladık. Sonra ben hızla yerden kalktım. Kendimle beraber bunu da çekiştirdim. Saklanmak amaçlı gay bara girmişiz. Biz içeri girdik tabi adamlarda peşimizden. Bir yolunu bulup adamları orada bırakıp biz çıktık. O gün tanıştık. 2 gün sonra da dans kulübün de karşılaştık." Hepsi başını salladı. Tanımadığım insanlar arasında ki en yaşlısı konuşmaya başladı. "Bir hoş geldin yok mu torun?" kadına baktım sadece.

Annem hemen duruma el attı. "Mihra güzel kızım benim. Anneannen Ayşe. Anne kızım Mihra." Yerimden kalkıp Ayşe hanımın elini öptüm. Memnun olmayan suratıyla bana baktı. Ben de sahteden gülümsedim arkamı dönünce de hemen suratımdan gülümsemeyi silip yerime oturdum. Annem tek tek bütün herkesi tanıttı. Anne tarafından bir kişi bile sevmedim. Merter dışında. Merter' in yanına geri oturdum. İkimizin telefonuna da aynı anda mesaj geldi açıp okuduk. Mesaj sesiyle herkes bize döndü tabi. Mesajı okuyunca Merter sinsice sırıttı. "Şimdi seni kim benden alabilir ki?" başımı iki yana salladım. "Ne zaman yapalım? Ve nerede yapalım?" Merter bahçeye baktı ve bana döndü. "Bahçe uygun bence. Hava sıcak şimdi. Saat 5 gibi çıkarız. Senin içinde uygun mu?" saat 14.36 idi. Başımı salladım.

Balamir abim kaşlarını çatmış bize bakıyordu. Tam ağzını açmıştı ki benim tarafımdan susturuldu. "Hiiiç öyle bakma abi. Saat 5' e kadar sabredin öğrenirsiniz." Balamir abim ağır ağır başını salladı. Bütün kuzen ve abi tayfasının gözleri benim üzerimdeydi ve ben bundan rahatsız oluyordum. Merter bunu fark etmişti. "Gözlerinizi Mihra' nın üzerinden çeker misiniz?" anne tarafın dan bir kız konuştu. "Neden? Rahatsız olduysa kendisi söyleye bilir." Dakka bir gol bir. Ben bu kızı yolarım. Tam ağzımı açıp kötü şeyler söyleyecek iken Merter beni dürttü. Gözleri ile salonda ki herkesi gösterdi. Büyükler de konuşmayı bırakmış bize dönmüştü. Harika gerçekten. Gözlerimi devirdim. "Ağzım var benim. Kendim de söyleye biliyorum. Ama benden önce Merter davrandı. Beni iyi tanıyor sadece. Ve bütün gözlerle ilgi benim üzerimde olunca çok rahat edemiyorum." İçeri giren Fatma abla ile önüme döndüm. Herkese tatlı ve çay ikram ettiler. Çaydan nefret ederim. Kendimin ve Merter' in çayını alıp mutfağa ilerledim. "Kızım bize söylesene. Biz alırdık." Başımı olumsuzca salladım. "İki bardak için sizi yormamın bir mantığı yok Fatma abla. Sen bana filtre kahve yapa bileceğim makine nerede onu göster. Ben iki kahve yapayım." Fatma abla gülerek bana yerine gösterdi.

Hızlıca iki tane filtre kahve yaptım. Merter' in kahvesine iki şeker ve süt tozu atıp karıştırdım. Elimde ki kahvelerle içeri girdim. Şekerliyi Merter' e verdim. "İki şeker attım seninkine." Merter başını salladı. Kendi kahvemi de masaya bıraktım tatlımı alıp yemeye başladım. Sarı burma tatlısı seninle evlene bilirim. "Kızım neden Fatma' ya söylemedin. Fatma yapıp getirirdi." Dedi dedem. Omuzlarımı silktim. "Gereksizce yormuş olacaktım. Hem benim elim ayağım tutuyor ben de yapa bilirdim. Ki yaptım da." Dedem memnun olmuşça başını salladı. Az önce ki kız Tuğba konuştu. Laf arasına Merter' den öğrenmiştim bir tur daha. "Neden sadece Merter' e yaptın da bize de sormadın? Belki biz de kahve içecektik. Hem çok tatlı yemedin mi sen? Kilo yapar sonra." Sinirle ofladım. Çatalımı tabağa koydum. Ağzımı peçeteyle sildim.

"Merter çay sevmez benim gibi. Çok istiyorsan mutfak orada. Kalk kendine yap. Olmadı Fatma ablaya söyle. Ayrıca Merter benim kaç yıllık arkadaşım. Şimdi de kuzenim olduğunu öğrendim. Benim hareketlerin neden sana batıyor acaba? Geldiğinden beli bir karın ağrın var belli. Ama dikkat et sen. 2 gündür zaten avuçlarımın içi kaşınıyor. Senin üzerinde kaşıntısını gidermeyeyim. Ayrıca ben hem dansçıyım. Metabolizmam da hızlı çalışıyor. Aldığım kaloriyi çabuk yakıyorum." Bıraktığım çatalı alıp tatlımı yemeye devam ettim. Ardından da kahvemi içtim. "Ohaaa çok iyi laf soktu. Ben size diyorum. Bu kız bir numara. Tam Ateş ailesin yakışan bir kız." Adar' ın dedikleri ile Kerim abi kafasına vurup sus işareti yaptı. Tuğba da mosmor olup önüne döndü. Ben de tatlımı bitirip kahvemi içmeye devam ettim. Saat 5' e kadar sadece oturduk. Ben, Mihri, Merter, Adar ve Yiğit konuştuk.

SON'UN BAŞLANGICI (Düzenlenmiştir)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin