Bölüm 27

1.1K 59 11
                                    

(Düzenlenmiştir.)

Zaman her şeyin iIacıysa, fazIası intihara girmez mi?

Hep geçer diyorIar ya oIric. Sence geçer mi? Geçer eIbet efendim; bazısı teğet geçer, bazısı deIer geçer, bazısı deşer geçer, bazısı parçaIar geçer. Ama mutIaka geçer ..

Ben öImek istemiyorum. Yaşamak ve herkesin burnundan getirmek istiyorum.

Nedensiz ve sebepsiz sevdim seni. Çünkü bir sebebi oIsa, aşk oImazdı bunun ismi..

Siz biImezsiniz aIbayım : insanIık tek başına koIIarım da can verdi. Yanında kimseIer yoktu.

ÖyIeyse, ben de hayatımın sonuna kadar aynı yerde kımıIdamadan oturacağım. Herkes istediği kadar koşsun. Beni anIayacak insan, oturduğum yerde de beni buIur.


Gözlerimi açtığımda nerde olduğumu idrak etmeye çalıştım. "Etrafa bakındım. Boş gri duvarlar. Korku ile kalkmaya çalıştığımda sandalyeye bağlı olduğumu fark ettim. Etrafıma hızlıca baktım. Bora, Asil, Miran ve Mirkan da aynı benim gibi bağlıydı. Gözlerini açan ilk Miran oldu. Şaşkın bir şekilde etrafına baktı. Beni gördüğünde ise gözleri büyüdü. Ağzımız bantlı değildi. "Mihra sen?" Miran' a çevirdim kafamı. "Miran b-biz y-yine depodayız." Miran başını iki yana salladı. "Sakın. Sakın aklından kötü bir şey geçirme. Olmayacak hiçbir şey. Bu sefer izi vermeyeceğim. Özellikle de sana zarar gelmesine izin vermeyeceğim." başımı salladım sadece. Ben ortadaydım. Sağım da Mirkan ve Asil, solum da Miran ve Bora aynı benim gibi bağlıydı.

Hepsi uyandı ve şaşkın bir şekilde bakmaya başladılar. Asil titreyen sesi ile konuşmaya başladı." Bi-biz yine depodayız. Yi-yine aynı şeyleri yaşayacağız değil mi?" Mirkan hiddetle konuştu. "Hayır öyle bir şey olmayacak. Sana ve Mihra' ya zarar gelmeyecek. Aklınızdan silin bu düşünceleri. Hele bir Fatih denen piç bir gelsin. O zaman bakarız ne yapacağımıza." Bu sırada kapı açıldı. İçeri önde Fatih arkasında Bulut girdi. Kafamı Asil' e çevirdim. Asil' in gözlerinden korku geçti. Bulut piç gülüşü ile Asil' e bakıyordu. "Ah küçük Mihra. Sana kaç kez dedim. Yoluma çıkma. Yoksa sonun hiç iyi olmaz diye. Ama sen inanmadın. Şimdi ise sonuçlarına katlanmak zorundasın." Bulut bana doğru yaklaştı. "Mihra sana ve Asil' e yazık olacak. Böyle iki güzeli bu dünyadan uçup gidecek." Mikan yerinde debelendi. "Seni gebertirim piç kurusu. Gözlerini karımdan ve kardeşimden çek."

"Ahhh siz dün evlenmiştiniz değil mi? Ben sizi tam balayına giderken yakalattım hatta." İğrenç bir kahkaha attı ve arkasını dönüp gitti. "Görüşmek üzere güzellikler." Ardından da Bulut çıktı. Mirkan döndüm. "Sakil ol Mirkan. Senin sinirlenmen onları keyiflendirir. Başka bir şeye yaramaz. Bora ve Miran. Siz ikiniz de sakin olacaksınız. Sinirlenmeyeceksiniz. Onlara istediklerini vermeyeceksiniz. Anladınız mı?" üçünden de ses çıkmadı. "Anlaşıldı mı dedim?" üçü de başlarını salladı. "Güzel. Şimdi beyinlerinizi çalıştırın. Buradan nasıl kaçacağımızı düşünün. Fatih sıkı bir güvenlik çemberi oluşturmuştur büyük bir ihtimalle. Kolay kolay kaçamayacağız bu sefer. Esaslı bir şey düşünmek zorundayız." Kimseden ses çıkmadı.

-Yazarın Anlatımından-

5 arkadaş düşünüp bir plan yapmaya çalışıyordu. Yaklaşık 2 sat kimseden ses seda çıkmadı. Birden kapı açıldı. İçeri Fatih Aksu girdi. Bir şey demeden odanın köşesinde duran sandalyelerden birisini aldı ve sandalyenin sırtı 5 arkadaşa denk gelecek şekilde koydu. Hepsinin üzerinde gözlerini gezdirdi. 5 arkadaşında gözünde sadece saf nefret vardı. Fatih Aksu sandalyeye ter bir şekilde oturdu. "Mihra hiç düşündün mü? Neden sen ve arkadaşlarınla uğraştığımı. Sizi ve ailelerinizi yok etmek istediğimi." Dedi adama. Mihra kaşlarını çatı. "Neden olacak? Şerefsizlik için. Kesin geçmişte babam senin ya da ailenden önemli birisinin kuyruğuna basmıştır. Onun intikamını almaya çalışıyorsundur." Fatih Aksu acı çeker gibi güldü. "Hatırlamıyorsun değil mi? Ama sende haklısın. Herkes senden bir şey saklıyor. Tekrar anlatayım sıkıntı değil." Fatih Aksu ayağa kalktı ve volta atmaya başladı.

SON'UN BAŞLANGICI (Düzenlenmiştir)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin