Dalgaların sesi 23. kez kulaklarıma dolduğunda,yarım saatlik susma eylemimizi bitirmek ister gibi ayağa kalktı.Söylediği şiirden sonra ağzını bıçak açmamıştı,bende önemsememiştim.
"Bir hastama bakmam gerek,dönmem lazım.Burada kalmaya devam mı edeceksiniz?"
Bakışlarımı yüzüne çevirdim,sorusunu düşündüğüm saniyeler boyunca yüzünü inceledim.Sağ yanağında gördüğüm muhtemelen ağaçtan düşmüş olan toz parçasına bakarak ayağa kalktım.
"Hayır,Hazal ve Asu yalnız kaldılar.Benim de dönmem gerek."
"Tamam o zaman.Ben şuradan bir su ala-"
İki parmağımla yüzünde ki toz parçasını aldım,cümlesi yarıda kesilmiş,karşıda ki marketi gösteren eli havada kalmıştı.
"Alacağım."
Tamamladığı cümlesi ile beraber,ne yaptığımı anlamış olan ama ifadeden yoksun gözlerini arkamda bir tarafa çevirdi.Şimdi öfkeyle dolup taşan gözleri,benim de arkama bakmama neden olmuştu.
Babam,yanında beni en az 10 defa dövmüş iki adamı ile sanki bir film sahnesindeymişçesine,ellerini arkada birleştirmiş duruyordu.Giydiği takım elbisenin etekleri,rüzgardan dolayı hareket ederken belindeki silahı görmemek için kör olmak lazımdı.O silahın kaç adam öldürdüğünü düşündükçe,buradan kaçmak istiyordum.Eğer yere çivilenmemiş ayaklarım olsaydı,belki de başarılı olurdum.
"Nisan." Dedi,bize doğru yürürken.Sesinde ki yalancı şefkat midemi bulandırmıştı. "Ne kadar da büyümüş ve güzel bir kadın olmuşsun böyle."
Beni baştan aşağı süzdüğünde dişlerimi sıkma isteğimi bastıramamıştım.
"Hazal seni bekliyor,bir an önce git onun yanına."
Yine en ufak şeye kızan yapısı,kaşlarını çatmasına büyük bir yardımda bulunmuştu.
"Sana mı soracağım!"
Bağırdığı zaman eskiden yerime siner,korkardım.Şimdi karşımda,sinek vızıltısından farksız sesini duymak beni sadece güldürmüştü.
"Değerli arkadaşının yanında bağırtma beni."
Bakışlarını Yağmur'a çevirdi,çok kısa bir süre, tahminimce gözlerinde ki öfkenin sebebini anlamak için onu incelemişti.
"Görüşmeyeli nasılsın Yağmur?" Dedi,tutması için elini ona uzatırken.
Ya kulaklarım çok şakacılardı ya da doğru duyuyordum.Kocaman açılan gözlerim ikisi arasında hızla mekik dokuyordu.Vücudumu kaplayan merak,sinsice beni ele geçirirken kaşlarımı hafifçe çattım.
"İyiyim Rıza bey,siz nasılsınız?" Dedi,kendine uzatılan eli sıkarken.
Yüzünde ki alaycı gülümseme,merak duygumu hat safhaya taşıyordu.
"Seni gördüm daha iyi oldum.Uzun zaman olmuştu,açıkçası bu işe devam etmen şaşırttı beni... Dışarısın da kalmayı seçmişsin bu işlerin.İyi bir seçim olmamış."
"Pardon,fikrinizi mi sormuştum?"
Bu sefer ki alaycı gülümseme Rıza Ulusoyundu.
"Sadece söylüyorum,baban gibi iğneleyici konuşma hemen.Karşıma çıkmaya korktuğun için ayağına ben geliyorum bak.. Bilirsin,korku insana her şeyi yaptırır."
"Evet,üzeriniz de etkisini birçok defa gördüm babama karşı,şimdi o yok malûm.Galiba korkmanız gereken kişi benim."
Histerik kahkahası,birkaç insanın bize bakmasını sağlamıştı.Araya girmekle girmemek arasında büyük bir savaş veriyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nisan Yağmuru (GxG)
Dla nastolatkówÜşüdüğümü hissetmemle aynı anda üstümde gezinen iki çift gözü de hissetmiştim.Kafamı çevirip sağ tarafa doğru baktığımda bana;ellerini simsiyah paltosuna sokmuş,ayağındaki yine simsiyah botlarla yere vurarak ritim tutturan ve gözlerini benim bakmama...