MULTİ = BERİLİN ARABASI...
BERİL DEMİRHAN'DAN...
Ne yapacaktım ben? Sevdiğim insanlara zarar gelecek düşüncesi bile beni bitiriyorken şimdi ne yapacaktım?
Kedine gel! Onu kurtara bilirsin! Yapabilirsin! Profesyonel birisin. Senin için duygulara yer yok. Duygusal olmayı kes.
Yapabilirdim. Evet yapabilirdim. Başarabilirdim. Onu kurtarabilirim. Duygusal olmanın sırası değil Beril. Kendine gel.
Başımı iki yana sallayıp Hatice teyzenin yanına doğru çöktüm. İlk önce nabzına bakmaya başladım. insanlar beni gördükleri gibi bazıları ne olduğunu anlamaya çalışırken bazıları ise fısıldaşıp videoya çekiyordu. Kafamı hafifçe eğip kalbinin ritmini dinledim. yok denecek kadar azdı.
'' Açılın! Açılın! Ambulansı aradınız mı?''
sesim istemsizce sert çıkmıştı. '' evet! Be.ben aradım . Yolda yürüyordu. elinde poşetler vardı. Birden yere yığıldı . Ne olduğunu anlayamadım. '' yanımda benim gibi yere çökmüş gencin konuşması ile bakışlarım onu esir almıştı. üniversiteye gittiğini belli eden gözlüğü, sırt çantası ve ayağının dibinde olan kitapları vardı. Anladım dercesine başımı aşağı yukarı olumlu anlamda salladım.
'' Bak şimdi çocuk! ambulans gelene kadar müdahale etmemiz lazım. ve bana yadım etmen gerekiyor. yapabilir misin?''
'' Bi.bilmiyorum. yapabilir miyim ki?''
'' Yapabilirsin. çok zamanımız yok!''
'' Tamam! Yapabilirim!''
'' Afferin oğlum ! Şimdi ayaklarını kalp seviyesinin üzerine kaldırarak kalbe daha çok kan akışının olmasını sağlamalıyız! beni anladın mı?''
anladım dercesine başını sallayıp ayağa kalktı. Sırt çantasını yere atıp Hatice teyzenin ayaklarını kaldırdı. bende hızla kalp masajı yapmaya başladım.
1,2,3,4,5,6,7,8,9,10
kafamı eğip kulağımı kalbinin üzerinde aynı hizaya getirdim. atmıyordu! Atmıyordu! kafamı iki yana sallamaya başladım .
'' Olamaz! Hayır! İzin vermem! ''
hem kalp masajı yapıyor hem de kendimi dizginlemeye çalışıyordum. kafamı bir kez daha eğip kalbini dinlediğimde yine aynıydı. Başka çarem olmadığı için elimi yumruk yapıp sert bir şekilde göğsünün tam ortasına geçirdim. Gözlerim kapalı bir şekilde dururken açamaya korkuyordum. Ya öldüyse ? bu benim yıkımım olurdu . Birden yanımda duran çocuk '' Döndü! Nefes alıyor! Nefes alıyor!'' diye bağırmasıyla ışık hızında gözlerimi açtım. yaşıyordu! Yaşıyordu.
Ambulans sesi kulağıma dolduğunda insanlarda bir yandan alkışlamaya başlamıştı. Onları umursamayıp ayağa kalktım. Görüş açıma ambulans girdiğinde çalıştıpım hastanenin görevliler buraya dopru koşuyorlardı . Hatice teyzeyi sedyeye taşırken selin yanıma doğru gelip '' Hocam ! iyi misiniz? '' demişti endişeyle .
'' İyiyim ! Hatice Yılmaz. Elli iki yaşında. İki yıldır kalp hastası. tahminen on dakikadır kalp krizi belirtileri olmuş. İlk müdahaleleri yaptım. Gerisi sizde.''
'' Tamam hocam! ''
'' Kolay gelsin.''
Seri adımlarla arabama doğru yürüdüm. Son kez arkama baktığımda herkesin şok içinde bana baktığını fark ettim. Kaşlarımın atıldığını hissettiğimde neye bu kadar şaşırdıklarını anlayamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil Beni Seçti
General FictionKoyu kahverengi gözleri vücudumun her santimini ezberlemek istercesine yoğundu. Arka fonda çalan müziğe eşlik ediyorduk. Elleri beni sıkı bir şekilde sarmıştı. Kahveleri buz mavisi gözlerimdeydi. Gözlerimi gözlerinden ayırmaz iken çalan şarkıyı mırı...