Operadaki Hayalet || Taekook

XIVᴾᵗ²: Jeon Jungkook'un Hatası

November- Max Richter

Dedektif Jeon not defterini torpido gözüne koyup arabayı çalıştırdı. Gideceği ilk yer laboratuvardı, uzun zamandır Jimin'den haber alamamaktan sıkılmış işlerin nasıl gittiğini kendi gözleriyle görmeye karar vermişti, zaman geçiyordu ve artık katile karşı savunma yapmak yerine saldırıya geçmezse Jeon her şey için çok geç olabileceğinden korkuyordu.

Kısa sürede kendini varış noktasında bulduğunda kendisinin bile şaşırdığı bir hızla arabanın kapısını vurarak yüksek binaya giriş yaptı. Kendisini önce işe yeni başladığını düşündüğü sekreter kız karşıladı. Koyu Kahverengi saçlı, fazla uzun olmayan lise öğrencisi olduğunu tahmin ettiği genç kız kendisinin Doktor Park'ın laboratuvarına kadar eşlik etti.

''Jimin!'' dedi içeri girerken, kendine bazı soruların cevaplarını vermesi için yalvarmaya hazır bir ses tonuyla.

''A-aa çık dışarı.'' dedi Jimin Jungkook'a dokunmadan geri gitmesini işaret ederek. ''Git eldiven giy, otopsi yapıyorum.''

Dedektif dediğini yapıp geri döndü ve sekreterin kendine uzattığı mavi önlük ve eldivenleri hızlıca üzerine geçirmeye başladı. Bir yandan da düşünüyordu, o odaya önlem giysilerini giymeden girmemesi gerektiğini biliyordu, gerçekten bu kadar mı ihtiyacı vardı cevaplara? Tabii ki ihtiyacı vardı fakat katili bulmak için değil, dedektif emindi ki aceleci tavrının arkasında yatağa kelepçeli bir şekilde bıraktığı sevgilisinin pişmanlığı yatıyordu.

Suçluluk duygusunu bir kenara bırakıp laboratuvara tekrar girdiğinde Jimin elini karnı yarılmış bir kadının içine sokuyordu. Dedektif bu fazlasıyla normalmiş gibi kafasını iyice yaklaştırıp Jimin'in hareketlerini izlemeye başladı.

''Olay neymiş?''

''Silahla öldürüldüğü sanılıyor ama...'' Jimin elini biraz daha kadının karnından içeri sokup iç organlarını karıştırmaya başladığında dedektif suratını ekşitti.

''Aha.'' dedi Jimin elini tam olarak ne olduğunu anlamlandıramadığı kanla kaplı bir cismi tutarak çıkardığında. ''Tahmin ettiğim gibi vurulduğunda zaten nefes almıyordu.''

''O ne?''

''Zeytin çekirdeği.''

''Ne?''

''Muhtemelen boğazına kaçtı ve nefes alamadı.''

''Bu durumda silahla ateş edene ne olacak?'' Diye sordu dedektif, aslında bir tahmini vardı.

''Cinayetten değil, teşebbüsten yargılanacak.''

Jimin laboratuvardan çıkarken dedektif usulca onu takip etti. Jimin'in kanlı gömleğini ve eldivenlerini çıkarıp atmasını avına saldırmayı bekleyen bir aslan gibi izlerken ilk hamleyi Jimin yaptı.

''Sana nasıl yardımcı olabilirim dedektif?''

''Sonuçlar.''

''Doğru...'' dedi Jimin parmak şıklatarak. ''Ben de seni arayacaktım, daha kontrol etmedim ama ban otunun Jennie'yi zehirleyenle aynı kökten gelip gelmediğinin sonucunu almış olabiliriz.''

Dedektif biraz önce buralarda olan sekreterin nereye gittiğini merak ederken Jimin üzerinde girmeyiniz yazan kapıyı açıp Jungkook'a eliyle girmesi için işaret verdi. ''Kontrol edelim mi?''

Jungkook deney tüpleriyle dolu ayrı bir laboratuvara girip etrafını incelemeye başladığında Jimin de peşinden girip kapıyı ardından kapattı.

''Bakalım... C114 tüpü olması lazım...'' Jimin şakıyarak tüpü içinde bulunduğu koloniden çıkartıp havaya kaldırdı.

''Eeee?'' dedi Jungkook. ''Sonuç?''