18- Kannas

799 63 229
                                    

🎵Scott-Midas

*Düzenlendi*

Planlar,aldatmalar, ihanetler,oyunlar,yalanlar ve cinayetler iç içe bir kaos oluşturuyor hepsi birbirine çıkıyor. Bu kaosu ilerleyen bölümler aydınlatacak. Zincirleme gibi

Bir gizem var evet, ama ben bunu ya direk ifşa etmeyi ya da hiç söylememeyi tercih ediyorum. Önemli olan zincirleri birleştirebilmek

Karakterlerin eski ilişkileri hakkında kafa yormayın lütfen. Bu bir Taekook fici en çok onlar birlikte olacak. 

Keyifli Okumalar

***

Kannas[Avcı]

Ellerim karnımda bağlıydı ve baş parmaklarım kendi aralarında küçük bir oyun oynuyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ellerim karnımda bağlıydı ve baş parmaklarım kendi aralarında küçük bir oyun oynuyordu. Salonun yüksek tavanı izleyerek dudaklarımı ısırıyor rahatsız edici sessizliği birinin kibarca bozmasını diliyordum. Gergindim, buraya gelirken içimdeki öfkenin ateşini körükleyen duyguları, ciddiyetle dindirmeye çalışsam da buna gerek kalmamıştı. Onun yüzünü gördükten sonra nefret ettiğim rahatlama duygusuyla baş başa kalmıştım. Hissettiğim öfke uçup gitmiş ve kendimi gamsız bir piç kurusu olarak ilan etmekte sorun görmemiştim.

"İçecek bir şeyler getireyim ne dersiniz?" diye sordu sarı saçlı kız. Bir anda tavandaki bakışlarımı ona çevirip tüm dişlerimi gösterecek şekilde gülümsedim. "Papatya çayına hayır demem." Dedim gereksizce sırıtarak. Evinde asla bitki çayı bulundurmayan Jung Jaehyun'un mutfağında uygun bir şeyler arayarak panik yapması işime gelirdi. Onun ne kadar çok mutfakta oyalanması benim Jaehyun'la konuşmamın o kadar uzun olmasını sağlardı. Ben şeytani şekilde sırıtırken Rose ne yapacağını bilemeyerek sırıtışıma samimi şekilde karşılık vermiş bakışlarını Jaehyun'a çevirse de onun kendisine bakmadığını görünce dudaklarını birbirine bastırıp mutfağa doğru adımlamıştı.

Jaehyun usulca dirseklerini dizlerine koydu. Stresle bacağını sallıyor alt dudağını ısırırken de yere bakıyordu. Kaşlarını kaldırmış ve çenesini avucunun içerisine yaslamıştı. Kambur durduğundan beyaz gömleği iyice üzerine yapışınca sırt kasları gözüme çarptı. Yokluğumda epey zayıflamıştı. Bensiz, çöktüğü hakkında böbürlenip yokluğumda kendine bakmadığı konusunda gururlanacaktım ki beni ne hale getirdiği aklıma geldi ve dudaklarımı birbirine bastırmakla yetindim.

Alayın belirgin olduğu tınısıyla gülerek başını bana çevirdiğinde hızla gözlerimi onun gözlerine diktim. "Neden buradasın?" diye sordu yüzündeki gülümsemeyi silmeden. Sorusuna karşılık önce düşünür gibi mırıldandım sonra başımı geriye atıp yutkundum. Sikeyim üzerimde bıraktığı etki fazlasıyla büyüktü ne diyeceğimi unutuvermiştim. Evinde kahkahalar atarak dolanan ünlü model Park Chaeyoung'u görmek, soracağım sorulara on adet daha eklenmesine neden olmuştu. "Uzun süredir görüşemiyorduk dedim ki bir görüşelim."Deyiverdim gülerek.

Golden BulletsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin