6.~

178 13 0
                                    


Herkese tekrardan merhaba.

Oy sayısına göre ilerleyebilirim ama kitabım şu an çok az okunduğu için şu anlık haftada bir bölüm atacağım.

 

             *************************

Hatırlatma;

Dolunay'a Özlem'in nereye gidebileceğini sordum. Dolunay
"Üzgün ve ya sinirli olduğumuz zaman gittiğimiz bir tepe var oraya gitmiştir"dedi. Ben de Görkem'i arayıp Özlem'in orada olabeceğini,oraya bakmasını söyledim. Görkem gitti. Tuana'nın babasıyla aynı hastanede yattığını öğrendim. Babasını da Polat sönmez araba kazası emrini vermişti.

             **********************"

Özlem'den

Yanlız kalmak için bahçeye çıkmıştım. Canım ciğerim olan kardeşim,şimdi yanımda değil ve canı ile cebelleşiyor. Bir daha onu görebilir miyim bilmiyorum.

Ama Tuana güçlü bir kızdır ,bizi bırakmaz. Çok ağlamıştım ve başım dönüyordu. Biraz rahatlamak için her zaman sinirlendiğimizde rahatladığımız tepeye gitmek için ayağa kalktım.

Haber vermeme gerek yoktu diye düşündüm. Çünkü en fazla bir saat duracaktım orada. Hastanenin bahçesinde bir saat oturmuştum.

Hemen bir taksi durdurdum ve taksiye bindim. Gitmek istediğim yeri tarif ettim. Ücreti ödedim ve taksiden indim.

Burası yüksek bir tepe,güzel manzaralı,hafif sisli,çeşitli yerlerinde küçük kafeleri olan harika bir yerdi. Burayı boşuna sevmiyorduk.

Kafeden sıcak kahve alıp banklardan birisine oturdum. Düşüncelere dalmıştım saate baktığımda bâyâ bir oturduğumu hatta 2 saate aşkın bir zaman geçtiğini gördüm.

Tam gitmeye hazırlanıyordum ki, a a bunun ne işi var burada. Görkem beni görünce yanıma geldi ve oturdu. Görkem
"Nasılsın?" Dedi gözlerime bakarak hafif tebessümle. Ben
"Daha iyiyim"dedim. Görkem
"Neden haber vermedin, seni ortalıkta göremeyince tedirgin oldular"dedi. Ben
"Tuana nasıl?"diye sordum. Görkem
"Ameliyattan çıktı. Durumu hâlâ kritik miş" dedi. Ben
"Orada ne işiniz vardı" dedim sorguya çekercesine. Görkem
"Nerede?" Dedi anlamaz bir tavırla. Ben
"O barda,aynı yerde olmamız tesadüf değildir herhalde"dedim sorar bakışlarla. Görkem
"Tesadüflere inanmalısın bence,biz kafa dağıtmaya gitmiştik oraya" dedi zar zor.

Ben inanmadığımı belli edercesine istediğim cevabı alabilmek için
"O zaman silahı nereden buldunuz, ya da silah kullanmayı nereden biliyorsunuz" dedim. Görkem ne söyleyeceğini bilemeyerek
"Eeee ş-şey, bizz, silahları tesadüfen bulduk, kullanmayı da eskilerden biliyorduk"dedi. Ben
"Ne çok tesadüf var,yalan söyleme bana,anlat yaaa,ne gizliyorsunuz"dedim.

İ anda Görkem'in telefonu çaldı. Berkay arıyordu. Telefonu açtı,zar zor duyabiliyordum. Berkay
"Ne yaptın,bulabildin mi?" Dedi. Görkem
"Evet abi,geliyoruz şimdi". Dedi. Telefonu kapattı. Görkem bana dönerek
"Gidelim mi artık?"dedi. Ben de
"Tamam gidelim, ama ne oluyorsa, başımızda ne dönüyorsa öğreneceğim". Dedim. Görkem sakince bir nefes verdi ve yürümeye başladık. Birlikte arabaya bindik ve gitmeye başladık.

Hastaneye geldiğimizde Beste'nin serumunu çıkartıyorlardı. Benim hiçbir şeyden haberim yoktu, Dolunay'a neler olduğunu sordum. Dolunay olanları anlattı. Mine yengeyi gördüm.

Ameliyathane den bir doktor çıktı. Dolunay anlamsız bir şekilde doktora bakıyordu. Birden doktorun yanına gitti ve
"Sen doktor değilsin!"diye bağırdı. Ben Dolunay'a anlamsız bir şekilde bakıyordum. Ateş Dolunay'ın yanına gitti ve
"Dolunay sakin ol, doktoru rahatsız etmeyelim,hadi gel şöyle oturalım biz"dedi. Dolunay doktorun maskesini aşağıya doğru çekti ve yüzüne baktı. Dolunay
"Deli miyim ben,doktor değil diyorum,ben bunu barda çatışmada gördüm,hatta elinde silah bile vardı" dedi.

Ameliyathane den birden dııııııtt diye ses gelmeye başladı. Berkay içeride neler olduğuna bakmaya gitti.Dolunay bir anda adamın üzerine atladı.

Adamın yüzüne vuruyordu.Beste'de Dolunay'ın yanına adama saldırmaya gidiyordu ki adam Dolunay'a tam tokat atacakken Ateş adamın kolunu tuttu be adama kafa attı.

Berkay yoğun bakımdan çıktı ve
"Doktor yok mu!birisi buraya baksın,yardım edin!"diye bağırıyordu.

Ne olduğuna bakmak için içeriye girecektim ki Görkem
"Gitme oraya,istemediğin şeyler görebilirsin"dedi telaşla kolumdan tutarak.

Kolumu elinden kurtardım ve yoğun bakıma girdim. Birde ne göreyim!Cemal amcanın yattığı yerden o ses geliyormuş.

B-bu ses,bu Cemal amcanın öldüğünün belirtisiydi. Ne nasıl! Cemal amca ölüyordu.

İki tane doktor geldi ve bizi dışarıya çıkarttı. Berkay doktor olmayan adamı işaret ederek Görkem'e
"Depoya alın bunu hemen,kimmiş neyin nesiymiş anlayalım. Gerçi ben biliyorum ama..."

Beste ve Dolunay bana
"içerde ne gördün kimin kalbi durdu"diyorlardı. Ben de
"Cemal,amcanın"diyebildim şaşkın ve dolu gözlerle. Beste
"Ö-öldü mü?" Dedi şiddetli bir şekilde ağlayarak. Ben
"Bilmiyorum"dedim.

Dolunay ağlamaya başladı. Mine yengem de gelmişti. Herkes ağlıyordu o da sorar gözlerle soruyordu
"Ne oldu,kim,birine bir şey mi oldu, Allah'ım sen bana sabır ver,bir odada canımdan bir parça kızım,diğer odada hayatımı ona adadığım adam,kocam, Allahım sen beni onlarla sınama ne olur" dedi ağlayarak.

Hiçkimse bir şey demiyordu. Doktor yoğun bakımdan çıkarak bize yaklaştı. Doktor
"Üzgünüm,elimizden geleni yaptık ama,kurtaramadık"dedi

Mine yenge ağlayarak yere oturdu. Biz mine yengemi sakinleştirip hava alması için dışarı çıkardık. Tuana için ilk 24 saat geçmişti.

Kritik olan 48 saatin yarısı geçmişti. Geride kalan 24 saat inşallah bir şey olmaz. Biraz içimi dökmek için dışarıya ağlamaya gittim.

Beş,on dakika banklardan birisine oturdum. Görkem'in geldiğini gördüm yanıma oturdu ve bana
"Daha fazla ağlama,hiç değilse sen diğerlerinden daha sakin ol ki onlara motive ver. Onları sakinleştir,bunu başarabilirsin." Dedi.

Ben gözyaşlarımı sildim ve ne yaptığımı anlamadan Görkem'e sarıldım. Evet sarıldım. Aklımı yitirdim galiba hani insan ağlarken ve ya sinirliyken bir şeyler yapar da o sinirin ya da duygunun etkisi gidince yaptığı şeyin farkında olur da aptalca bir şey olduğunu anlarda.

Ben de eminim bu yaptığımı bir kaç saat sonra aptalca bulup utanacaktım. Ama şuan birine sarılmaya çok ihtiyacım vardı. Kardeşim saydığım kişi yoğum bakımda yatıyor, babasının vefat ettiğini bilmiyor.

Bunu öğrenince ne yapacak hiç bir fikrim yok. Çok üzülecektir. Görkem'in elini belimde ve saçlarımda hissedince neden bilmiyorum ama mutlu olmuştum.

Sonra Görkem'den ayrıldım ve
"O gün orada ne olduğunu söylemediniz"dedim. Berkay Görkem'e mesaj attı, Tuana uyanmış diye.

Görkem bunu bana söyleyince sevinçten ve heyecandan ne yapacağımı şaşırdım ve koşarak yukarıya çıktım.

       *************************

Burada keselim arkadaşlar,bu bölüm birazcık kısa olmuş olabilir ama diğer bölüm bomba gibi olacak.

Diğer bölümü kaçırmayın derim.

Bol bol yorum yapın ve oy vermeyi unutmayın.

Görüşürüzz:)

Kara AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin