21~

32 9 3
                                    

Yeni bölüm...

Yorum yapmayı unutmayın:)

          ***********************

Beste'den;

Bir iki dakika birbirimizin gözlerine baktık. Gözlerini gözlerimden ayırdı ve burnunu çekerek bir iki kez öksürdü, kendini toparladı.
"Tamam, eğer geç kalmadıysak anneni sana getireceğim." dedi gözlerimden yaşlar düşerken
"Teşekkür ederim" dedim.

          ***********************

Özlem'den;

Sabah gözlerimi açtığımda yanımda Dolunay'ı görememiştim. Yataktan kalktım ve camdan dışarıya baktım. Odanın lavabosundan su sesi geldiğinde Dolunay'ın orada olduğunu anladım. Dolunay lavabodan çıktı ve "uyanmışsın, günaydın" dedi.

Yorgun görünüyordu ve gözleri hafif kısıktı. Uykusuz muydu?
"Günaydın da, bu ne hal? Uyumadın mı sen?" diye sordum. Dolunay
"Gece bir kabus gördüm de, sonra da uyuyamadım" dedi.
"Ne gördün?" dedim yanına giderek.

Dudaklarını birbirine bastırdı ve gözlerini dolmaya başladı.
"Tmam ağlama, gel otur şöyle" dedim ve yatağa oturttum. Duygusal birisi değildi ama her ne gördüyse çok ağır gelmiş olmalıydı. Yanına oturdum ve kollarımı ona doladım. O da bana sarılarak
"Annemi gördüm Özlem, bana 'babanı üzme ben onun için ölümü göze aldım. Onun için öldüm ben' dedi. Ben karşısında hiçbir şey söyleyemedim Özlem. Karşımda öylece duruyordu, bana gülümsedi. Anne yanıma gel dedim, gelmedi. Onu ilk defa öldükten sonra rüyanda gördüm. Bana sarılmak yerine babanı üzme dedi" diyerek ağlamaya başladı.

Sarılmayı bıraktı ve derin bir nefes aldı. Gözyaşlarını sildi.
"Babamla konuşmama izin verirler mi?" dedi.
"Alırız, sen merak etme. Hadi yıka elini yüzünü de aşağıya inelim. Tuana gelecekti bu gün" dedim. Dolunay elini yüzünü yıkayıp geldi.

Kapıyı açmak için kolu indirdim ama açılmıyordu. Sıkışmıştır diye biraz daha sert açmaya çalıştım, açılmıyordu bizi kitlemiş olamazlar herhalde. Dolunay'a döndüm, o da anlamsız bir şekilde bana bakıyordu. Kafamı olumsuz bir şekilde salladım ve Dolunay birden hızla kapıya gitti ve
"Açın kapıyı! Ne diye kitliyorsunuz?! Kaçacak olsak kapıdan mı kaçarız?!" diyerek kapıyı tekmelemeye başladı. Gelen ayak sesleri ile durdu ve geri çekildi.

Kapı açıldığında bu kişinin Ateş olduğunu gördük.
"Toparlanın, gidiyoruz" dedi ve tam arkasına dönerken
"Nereye?" diye sordum.
"Aşağı gelin, öğrenirsiniz" dedi ve odadan çıktı. Dolunay ile birbirimize baktığımızda onun da bir şeyler anlamadığını görüyordum. Hırkalarımızı aldık ve aşağıya indik.

Berkay ve Görkem salondaki koltuğa oturmuş bizi bekliyorlardı. Bizi fark ettiklerinde ayağa kalktılar ve Berkay "Hadi" diyerek kapıya yöneldi. Dolunay'dan önce davranarak söze ben girdim.
"Ya artık bize de bir açıklama yapacak mısınız? Nereye ve neden gidiyoruz biz?" diye sordum.

Berkay yerinde durarak bıktım bir nefes verdi ve yanımıza kadar geldi. "Beste Edirne'den dönüyor, başı belada ve saklanması gerekiyor. Biz de sizin onun yanına gitmek isteyeceğinizi düşünerek sizi oraya götürüyoruz. Oldu mu? İsterseniz götürmeyelim" dedi konuyu açarak. Dolunay "Nasıl? Başı belada derken ne olmuş?"
"Daha fazla soru istemiyorum, hadi dedim" dedi ve Dolunay'a yaklaşarak "Sesini çok duyuyorum, dikkat et" dedi sessiz bir şekilde.

Beraber dışarı çıktık ve arabaya bindik, aklım Beste'deydi . Nasıl ve niye başı beladaydı? En son Edirne'ye gitmişti annesinin yanına. Bir an önce Beste'nin yanına ulaşmak istiyordum. Dolunay da dalgınlıa dışarıyı seyrediyordu. İki saatin ardından büyük bir eve gelmiştik. Burası diğer evden de büyüktü. Arabadan indik ve eve girdi

Aklıma tuana'nın gelmesiyle bugün onun yanımıza geleceği aklıma geldi. Berkay evden çıkmıştı. Hızlı bir şekilde yürürken onu takip ettim ve arkasından
"Dur! Bir şey diyeceğim sana!" diye bağırdım. Durdu ve
"Acelem var çabuk söyle!" dedi bana dönerek.
"Tuana nerede? Sen nereye yetişmeye çalışıyorsun? Uoksa Tuana'ya bir şey mi oldu?" dedim endişeli bir şekilde. "Yook!" dedi yüksek bir sesle sonra da "Bir şey olmadı, hatta onu almaya gidiyorum. Tamam mı? Anladın mı?" dedi.
"Anladım!" dedim ben de onun ses tonunda. Nden bu kadar sert ki?

Tekrar eve girdim. Beste ile Dolunay salonda oturuyorlardı. Beste ile birbirimize sarıldık. Ayrıldığımızda gözlerinin kızarık ve kendisinin bitkin olduğunu fark ettim. Ateş ve Görkem diğer koltukta oturuyordu. "Beste bu ne hal? ne oldu başın beladaymış?" diye sordum kaşlarım çatık bir şekilde. Dolunay ayağa kalktı ve
"Yukarı çıkalım bence, orada anlatırsın" dedi. Yukarı çıktık. Odaya girdik ve Beste'yi dinlemeye hazırlandık. Çok merak ediyordum, nasıl başı belaya girmiş? Neden şu an burada ve nasıl buraya geldi?

              *********************

Olayları anlatmıştı. Son olarak da
"Tüm bunlar bir hafta içerisinde oldu. İki güne de buraya geldim. Annem... Hala orada" dedi titrek bir şekilde nefesini verirken. Sonucu cümlesinde ağlamaya başlamıştı bile. Çok şaşırmıştım.
"Merak etme, annen iyi olacak. Pozitif düşünmek lazım" dedim moral vermeye çalışarak. Dolunay da beni destekleyerek
"Evet, Özlem haklı. Bir şey olmamıştır. Annenin sağ salim yanına geleceğine inanıyoruz. Ağlama, hadi elini yüzünü yıka" dedi.

Beste yüzünü yıkadı ve yanımıza geldi az da olsa sakinleşmiş gibiydi tekrar oturduk ve bu sefer söze giren Besteydi.
"Siz neden bu adamların yanındasınız?" dedi.
"Çok güzel bir soru sordun" diyerek bizim olayları anlatmaya başladık.

            ***********************

Hayretle bizi dinliyordu. Bazı şeylerin üzerini kapatarak anlatmıstık tabikide. Dolunay bana dönerek "Tuana buraya mı gelecek acaba?" dedi. Ben de
"Aaa evet onu söylemeyi unuttum. Berkay acele ile gidiyordu. Durdurdum sordum öyle dedi" dedim Dolunay içindeki şeyi tutamayarak
"Yaa kızlar, ben bir şeyden şüpheleniyorum ama emin değilim" dedi. Beste
"Neyden şüpheleniyorsun?"diye sorduğunda Dolunay
"Tuana kaçmış olabilir, yani emin değilim ama Berkay ile konuşurken çok tedirgin davranıyordu"dedi.

Dolunay'ın ediği şeyle aklıma Tuana'yı sorduğumda Berkay'ın tepkisi geldi. Hemen bunu dile getirdim ve
"Ben de Tuana'yı sorduğumda bana kızarak tepki vermişti" dedim. Üçümüz de durumun ne olduğunu bilmiyorduk. Kaşlarımız çıktık bir şekilde birbirimize bakıyorduk...

            ***********************

Bölüm sonu...

Umarım beğenmişsinizdir:)

Oylamayı unutmayınız...

Bir dahaki bölümde görüşmek üzere, sizi seviyorum;)

Kara AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin