2 7 / 7 / 2 1

51 8 0
                                    

sevgili günlük,

köşeye sıkışmış hissediyorum, bedenimin içine sığamıyormuş gibi hissediyorum, en büyük günahı işlemişim gibi huzursuzlanıyorum. kendimden arkama bakmadan kaçmak istiyorum ve sana sığınıyorum bir nevi.

dokunsan ağlayacak bir haldeyim. anksiyetem arşa çıkmış, düşüncelerimin midemi bulandırdığı bir hâle gelmişim. bas bas bağırasım geliyor. uzun zaman sonra belki de bu kadar derinden yaşıyorum bulimia'nın zihnini, beden dismorfisinin getirdiklerini. laf olsun diye değil, gerçekten bırakıp gitmek istiyorum bu bedeni, bu zihni. daha ne kadar sürecek? ne kadar daha konuşacak bu zihin? ne kadar daha tekrarlayacak içimdeki sesler ve beni bu hâle getirecek?
kendime nefret dolu bi' haldeyim. yediğim her lokma yük, her yutkunmam bir suç gibi ve ben bu stresle başa çıkamıyorum; bu da beni binge eating'e sürüklüyor. binge eating'in sonu kusma, ve bir döngü. hoş geldiniz. pek keyifli hikayelerim yok bugün.

köşeye sıkışmış gibi hissediyorum değil, köşeye sıkıştığımı biliyorum.

neyi hak ettiğimi, neyi etmediğimi; neyi yiyip neyi yememem gerektiğini biri çıkıp söylese keşke. şunu yap dese, bunu iç, bunu ye, ötekini giy, ordakini at, şimdi nefes al; şimdi ver, şu zaman kalk, şu zaman yat, uyu, uyan, git, gel, gör, sev ve nefret et, ağla, bağır, konuş. keşke biri çıkıp hepsini bana ne zaman, nasıl, ne şekilde yapacağımı söylese. birisi hayatımın kontrolünü eline alsa ve kurallar koysa, şekiller ve sınırlar belirlese. belki o zaman dünyanın bir ucundan öteki ucuna kadar düşünmeyi bırakır, bu kadar yorgun düşmezdim.
gerçekten birinin çıkıp bana ne yapmam gerektiğini söylemesine o kadar ihtiyacım var ki.

ben gerçekten bu döngünden çıkamayacağım ve kendimi hep bu hâlde bulacağım. aksine inanmam için elimde fiziksel hiçbir şey yok, kimi kandırıyorum ki? ben de bu kadarmışım işte.

umut falan kalmadı, kuşlar uçmuyor ve hayat epeydir bok gibi.

sanki koca bir okyanustayım, hiçliğin ortasında yüzen bir kara parçasayım. öylesine, başıboş, nereye gitmesi gerektiğini de bilmiyor belli ki. yüzmüyor ama batmıyor da.

hiçbir yere ait hissetmiyor, kendisine bile.

sevgili günlük,Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin