sevgili günlük,
dün bulimia'ma yenik düştüm. yediklerim midemi çok fazla bulandırmasaydı yine katlanabilirdim ama dayanamadım.
çıkarmanın beni ne kadar rahatlattığını anlatamam. bedensel rahatlamadan bahsetmiyorum, mental olarak, onun midemde olmadığı gerçeği beni rahatlatıyor. bu şeyi yenmeye çalıştığım için kendimi kusturmamaya çabalasam da, yediklerimin midemde olduğu gerçeği tamamiyle stres topuna döndürüyor beni.
tüm bu şeyden ciddi anlamda bıktım. dönüp dönüp nasıl bu boyuta geldiğimi sorguluyorum.üç gün sonra istanbul'dan ayrılıyorum. babamın işleriyle ilgili bir durum, bende kendimce tatil yapacağım. orda işleri biraz daha yayına oturtturmayı planlıyorum, hatta bunun için ayrı bir liste de yaptım. umarım planladığım gibi gider işler, yoksa gerçekten ruhumu teslim edip dönerim. yoruyor bu zırvalık beni.
ha birde, geçen seneki hiçbir şortuma giremedim. 11'e giderken 42 kiloydum, şimdi ise 52. iki sene önceki şeylere girmeyi zaten beklemiyorum ama geçen seneden kalanlara da giremiyor olmak... hayat zor, cidden zor.
kafaya takmak istemiyorum, vücudumla barışık olmak istiyorum. zamanımı beynimde susmak bilmeyen yargılayıcı ifadelerle geçirmek istemiyorum.sadece siyah pantolon giymek istemiyorum.
kendime bu kadar eziyet ediyorken -ruhsal & bedensel olarak- şortlara girememek şaka gibiydi. yani, şort bir metafor, sorun elbetteki şortlara girememem değil.
her neyse.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sevgili günlük,
Non-Fictiondertlerimden yanıyorum, bulimia ile mücadeleyi yenmeye; borderline ile yaşamayı öğrenmeye çalışıyorum. bilen bilir, sanal günlük > evde saklanılan günlük olduğu için burada bunları yazıyor ve paylaşıyorum. belki hayatımızın bir kısmında ortak sorun...