Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Korkuyla deponun kapısına vurduğumda yüzümde ağlamaklı bi ifade vardı. Jihoon'a bir şey olma düşüncesi bile korkmama yetiyordu.
Jihoon ile küçüklükten beri arkadaştık. Her zaman birbirimizin yanındaydık. Kardeşimdi o benim. Onun yeri her zaman benim için ayrıydı hatta onu ablamdan daha çok seviyordum.
Junghwan kapıyı açtığında onu iterek içeri girdim. Jihoon koltukta oturuyordu. Ağzı yüzü kan içindeydi ve kolunda sargı bezi vardı. İçim titrerken yanına doğru koştum.
Dizlerinin önüne çöktüğümde kafasını kaldırmış yüzüme bakmıştı. Yemin ederim an ki yüz ifadesi o kadar kötüydü ki ona kızamamıştım bile.
Konunun Hyunsuk ile ilgili olduğunu biliyordum. Jihoon'un onu ne kadar sevdiğini, geçirdikleri süreci her şeyi biliyordum Hyunsuk gittiğinde yanında sadece ben vardım. Ben şahit olmuştum onun yıkılışına. O yüzden üzerine gitmek istemiyordum.
Koluna ellememeye dikkat ederek ona sarıldım. Jihoon başını bebek gibi omzuma koyduğunda elimi yavaşça saçlarında gezdirdim.
Bi kaç dakika öylece durduğumuzda Junghwan ve Junkyu koltukta sesszice oturuyordu. Jihoon'u kendimden ayırıp yüzüne baktım. "Ne oldu? N'olur anlat."
"Hyunsuk'u sıkıştırmışlardı." Jihoon gözlerime bakıp konuştuğunda sinirle ayağa kalktım. Daha fazla anlatmasına gerek yoktu. Ona yardım ettiği için bu halde oluşu daha da sinirlenmeme neden oluyordu. Bir kaç dakika Jihoon'un yüzüne sinirle baktım. Suçlu bi çocuk gibi başını yere eğmişti.
Ona kızmayı erteleyip hiç bir şey demeden depodan çıktığımda Hyunsuk'un evine gidiyordum. Motora bindiğimde beklemeden sürmeye başladım.
Hızlı sürdüğümden çok geçmeden evinin önüne gelmiştim.Arabadan inip kapısına yürüdüğümde sinirle yumruk yaptığım elimi kapıya vurdum. O kadar hızlı vuruyordum ki elim acıyordu.
Bi kaç saniye sonra kapı açıldığında Hyunsuk'u gördüğüm gibi yumruğumu yüzüne indirdim. Acıyla inleyip burnunu tutarak yere düştüğünde içeri girip kapıyı kapattım.
Hyunsuk hala burnunu tutarken zorla konuşmaya çalıştı. "Delirdin mi sen?"
Sinirden hızlı hızlı nefes alırken gözlerinin içine baktım."Ne sikime geri döndün sen? Hadi döndün, Jihoon'un dibinde niye geziyorsun. Siktirip gitsene uzak bir yere."
Hyunsuk yerde oturmaya devam ederken yüzüme baktı. "Bilmediğin şeyler var." Sinirden gülerken üzerine oturup yüzüne bi yumruk daha geçirdim. Elim kanıyordu.