5.Bölüm

8.6K 306 137
                                    

İleri doğru adım atacağım zaman kolumu tutan el izin vermemişti. Sinirle o kişiye döndüğümde ise o da bana en az benim kadar sinirli bakıyordu.

"Aa Bars sen mi geldin? Ben de tam gerdanlığı unutmuşum boynumda, onu vermeye gelecektim. Madem sen geldin. Dur hemen vereyim." dedim ve boynuma uzanmaya kalkınca diğer kolumu da tuttu.

"Nasıl kaçtın? Kapın kitliydi on yedi tane koruma vardı bahçede tam on yedi tane! Biri yardım etti! Evet, kim yardım etti?" diye sordu sinirli sinirli.

"Bars hadi gidelim." dediğimde şaşkın gözlerle bana baktı.

"Nereye?"

"Evine."

"Direnmeyecek misin? Ya da bir sürü cümle kurup beynimi sikersin?" dedi kaşlarını kaldırmış ve kollarımı bırakmıştı. Birşey söylememiştim.

"Ne oldu? Kaçmaya çalışırken başını mı vurdun?"

"Umrunda mı? Uzatma işte! Kötüyüm ben ya kötülere birşey olmaz!" dedim ve evine doğru yürümeye başladım.

"Ne olduğunu sordum sana Afra!" diyip kolumu tuttu. Ben söylemedikçe o soracaktı.

"Sevgilim sandığım adamı gördüm koşarak boynuna sarıldım! Sonra," duraksadım düşündükçe kendimden utanıyordum.

"Sonra aldatıldığımı gözlerimle gördüm yine de inanmak istemedim. Deniz beni aldattığını, bittiğini söyledi. Yanında da eski en yakın arkadaşım vardı. Altı yaşında tanıştığım en yakın arkadaşım! Sonra 'ne zamandır' diye sorunca, Deniz kendimi küçük düşürdüğümü söyledi. Ben de defolun dedim. Gittiler. Artık evine gidebilir miyiz? Ya da bana acıyıp serbest bırakmak istersen o da olur."  diyip ona baktım.

"Yürü Afra." dedi ifadesiz bir yüzle. İkimiz de yürümeye devam ettik.

"Bars ön bahçede sadece üç koruma vardı. Bir adam gelip ikisini çağırdı, bir tane kalmış oldu." dedim ama Bars birşey söylemedi.

"Bars ben kötü biri değilim ya yemin ederim. Şu yaşıma kadar yaptığım en kötü şey sinek öldürmek ve bazen yalan söylemekti. Bir de çok nadiren, yaptığım şeylerin suçunu abilerime atardım. Tamam belki onlar da yanlış ama o kadar." Sinirlerim o kadar bozulmuştu ki durup ağlamaya başlamıştım, Bars da bana bakıp olduğu yerde durmuştu.

"Afra yürü." dedi Bars umursamaz tavrıyla.

"Çok kötüsün Bars! Yürümüyorum işte." dedim ve kollarımı göğsümde birleştirdim.

Bars sinirli bir nefes verip yanıma geldi. Kolumdan tutup çekiştirmeye başladı. Ben de gelmemek için direniyordum. Çekiştirmesini zorlaştırmaya çalışıyordum ama çok uzun süre devam edemedim çünkü Bars kucağına almıştı.

Ben de hâlâ ağlamaya devam edip göz yaşlarımı siliyordum.

"Ağlamayı kes yoksa eve girmeden seni havuza atarım kendine gelirsin." dedi tehditkar bir şekilde. Ciddi gibi görünüyordu.

"At havuza! Evde bana göre kıyafet de yok ıslak kalırım babaannene de sen açıklarsın. Aynı evde kalıyoruz ya kızın kıyafetleri neden yok diye sorarlar. Islak olduğum için üşütmem de cabası olur." dedim onun gibi tehditkar bakarak ama hâlâ gözümden yaş akıyordu çok dolmuştum ya Bars'a saldırmam lazımdı ya da böyle ağlamam.

"Sen onu hiç dert etme Afra." diyip kötü kötü gülümsedi sonra evin bahçesine giriş yaptığımız zaman korumalara da sinirli sinirli bakıp havuzun kenarına geldi. Ben de sıkıca boynuna sarıldım.

"Bars şaka yapıyordun. Atma beni havuza. Bak çok kötü olur."

"Bir de tehdit ediyorsun beni. Çek kollarını!"

KintakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin