Selam, sevgili okurlarım! Görseldeki Barış.
Biraz bekledi ve "ÜÇ!" BUM!
Son olarak Bars'ın sesini duymuştum, "BUM!" Kulağıma bağırmıştı resmen.
Ölmüş müydüm? Fiziksel olarak canım acımıyordu? Öldüğüm için miydi? Karanlıktaydım. Arkamdan üzülürler miydi acaba?
Yüzümde bir el hissediyordum. Ölünce hissedebiliyor muyduk yani?
Şimdi korkmaya başlamıştım işte. Bu tam anlamıyla bilinmezlikti!
Gülme sesi duydum ama bu ses Bars'a aitti. Bir dakika, gözlerimi açmayı denediğimde hâlâ üstümde duran Bars'ı gördüm. Ölmemiştim, yine! Bars'ın parmak uçları yanağımın üzerindeydi.
Konuşamıyordum, dilim tutulmuştu sanki. Sadece Bars'ın, katilimin gözlerine bakıyordum.
Hani sıra ondaydı? Hem silah neden patlamamıştı?
Kulağıma yaklaştı. "Noldu? Korktun galiba sevgilim." dedi alayla. Hâlâ dalga geçiyordu benimle.
Onu üstümden hızla ittirip, uzandığım yerde doğrulup oturdum ve yutkundum. Korkmuştum...
"Silah neden patlamadı? Neden ölmedim?" diye sordum yaşadığım şokla.
"Böyle bir şeye kalkışacağını biliyordum. Salak mıyım ben Afra? Benden bu kadar nefret edip kinliyken sence sana silah bırakır mıyım? Uyumadan önce tüm kurşunları çıkarttım." dediğinde kendime saldıracakatım. Salak kafam!
"Numara yaptın! Söylemedin!" dedim kemçirerek.
"Devamını getirmeyecek de olsan, bir daha böyle işlere kalkışmazsın artık." dedi sakin ses tonuyla. Tabi sakin olurdu! Ben her şeyi elime yüzüme bulaştırmıştım.
Bars söyledikleriden sonra hiç bir şey olmamış gibi yanıma uzandığında daha da çok sinirlendim.
"Kalk!" dedim. Emir veriyordum, kalksındı. Kalkmazsa görürdü.
"Ne?" diye sordu, uzandığı yerden kısık gözlerle bana bakarak. "Kalk, yerde yatacaksın." dediğimde Bars güldü.
"Bazen çok komik olabiliyorsun Afra." dedi. Şaka yapmıyordum.
"Beni öldüreceğini söyledin, kalbime silah dayadın,... Seninle bu yatakta uyuyamam. Kalk, yerde yat." dedim.
"Aynılarını sen de yaptın. Hatta ilk sen yaptın, bu akşam yaşadıkların tamamen senin suçun ufaklık. İstemiyorsan, geç kendin yat yerde." dedi. Haklı sayılırdı ama ben onu vurmaya kalkmamıştım, korkutmak içindi. O ise boş silahı bana sıktı resmen.
"Sen yerde yatacaksın Bars. Yoksa çığlık atıp herkesi buraya toplarım. Sonra da kabus gördüğümü kabusda da bana senin ateş ettiğini gördüğümü söylerim." diyip sinirle gülümsedim.
"Kaşınıyorsun, kaşırım sevgilim." dedi cüretkarca bakıp beni sinir ederek.
Kaşlarımı çatıp sinirle Bars'a baktım. Yastığını eline aldı.
"Afra, kaşlarını çatıp durma bak kaşlarının ortası çizgi olacak. İyice çirkin olacaksın." dedi Bars. Parmaklarımı hemen kaşlarımın ortasına değirdiğimde, güldü.
"Sensin çirkin, pislik." dedim sinirle ama kaşlarımı çatmadan.
"Ne hoş iltifatlar ediyorsun sen bana öyle sevgilim." diyip yataktan kalkıp, yatağın yanına yere örtü serdi ve yastığını da alıp uzandı. İyi bari zorluk çıkarmamıştı.
Bir de her seferinde alayla 'sevgilim' diyordu ve ağzına vurasım geliyordu.
"Asıl ruh hastası kendi işte! Pis manyak." dedim kendi kendime, Bars'a sayarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kintak
ChickLit"Bağırıcam işte! Aç kapıyı!" Kapının kilit sesi kulaklarımı doldurduğunda söylediklerinde ciddi olduğunun biraz farkına varabilmiştim. Beni içeri çekti ve kendi tam odadan çıkacakken masanın üstünde duran vazoyu kafasında kırdım. İzlediğim filmlere...